Prototiplere Aşık Olma Durumu

Çağhan Karter
inValue
Published in
4 min readMar 18, 2019

Prototiplere Aşık Olma Durumu

Prototipler kullanıcıya sunulacak son ürünün test edilerek değerlendirilmesi için oldukça yararlı olmakla birlikte unutulmaması gereken, değiştirilebilir, geliştirilebilir ve hatta tamamen baştan tasarlanabilir araçlar olmalarıdır. Bu yazımızda prototipler hakkında en sık yapılan hatalar ve bu hataların nasıl düzeltilebileceğinden bahsediyoruz.

Prototip yaratırken temel yaklaşım prototipe fazla bağlanıp kendimizi kaptırmamaktır. Biraz daha farklı bir açıdan bakalım. İki insan arasındaki ilişkiye benzetirsek prototiple olan ilişkimiz uzun bir ilişkiden çok, tek gecelik bir ilişki gibi olmalıdır. İşte tek ve mükemmel bir prototip üretmeye çalışan ve prototiplerine aşırı derecede bağlananlara, hayatlarına devam etmeleri için tavsiyelerimiz:

Öğrenmenize Yardımcı Olacak Kadar İyi Olsun

Prototipi 3 günde oluşturmalıyız, 3 ayda değil. Prototipler hakkında en sık yapılan hatalardan birisi de “Bunu kullanıcı görecek, o yüzden mükemmel olmalı,” yaklaşımıdır. Mükemmel prototip yaratmaya çalışmak, zaten prototip kavramına ve kavramın içerdiği deneme-yanılma sürecine tamamıyla ters düşen bir mantıktır. Tüm saatlerimizi ve enerjimizi tek bir çözüme odaklamak, bizi daha işlevsel olacak başka bir çözümü tasarlamak ve geliştirmekten alıkoyabilir. Böylece elimizde sadece harcanmış saatler ve çözüm bulunamamış bir problem kalır. Unutmamalıyız ki oldukça kısıtlı bir zamanımız var ve bu zaman çok değerlidir. Kullanıcılarımıza, müşterilerimize gerçekten deneyebilecekleri, test edebilecekleri bir ürün sunmalıyız. Elimizden geldiğince hızlı bir biçimde kullanarak test edebilecekleri bir prototip hazırlamalı, bu kısıtlı sürede testlerden gelen sonuçları değerlendirmeli ve bu sonuçlara göre yolumuzu belirlemeliyiz.

Prototipler Geliştirilebilir, Değiştirilebilir, Atılabilir

Prototipimizle evlenme niyetinde olmamalıyız. Unutmayalım ki, prototipler sadece deneme ve test etme amaçlıdır. Her zaman değiştirilebilir, geliştirilebilir veya elden çıkartılabilir. Prototiplere son ürünmüş gibi yaklaşmamalıyız. Test amaçlı prototiplerimize gereğinden fazla bağlandığımızda onlar için bir marka değeri yaratmaya ve arka plan hikâyeleri yazmaya başlayabiliriz. Ancak bu tür yaklaşımlar test etme ve deneme süreçlerinin en büyük düşmanlarıdır. Bunlar prototipimize fazla bağlandığımızı gösterir ve bizi hata yapmaya sürükleyebilir. Her şeyden prototipler test amaçlı olduğunu ve her zaman başka bir test için sıfırdan bir prototip geliştirmeyi deneyebileceğimizi unutmamalıyız. Bu düşünce biçimi prototiplerin temelini oluşturur.

Sürecin Erken Safhalarında Prototip Oluşturun

Acı veren bir başarısızlıktan kaçınmak için sürecinizin erken safhalarında prototipler oluşturmalısınız. Tasarım odaklı düşünme (Design Thinking) benzeri metodolojilerde prototipleştirme genellikle son aşamalardan bir tanesidir. Bunun yerine daha erken aşamalarda ve daha sık prototipleştirmeyi alışkanlık edinmelisiniz. Böylelikle geliştirmekte olduğumuz fikir ve ürünün hangi aşamada ne kadar kullanılabilir ve yararlı olduğunu ürünü test eden potansiyel kullanıcılar yardımıyla anlayabilir ve uzun dönemde yaşayabileceğimiz hayal kırıklıklarından kaçınabiliriz.

Zaman kısıtlı bir kaynak olduğu için aynı anda birkaç deneme yapmaktan çekinmemeliyiz. Deneme süreçleri elimizdeki ürünün ne kadar iyi olduğunu anlayabilmemize çok yardımcı olur. Eğer yeteri kadar iyi değilse, test eden grup beğenmediyse baştan başlayarak tekrar çizim tahtasına dönebilir, elimizdeki fikri geliştirerek yeni bir prototip üretebiliriz.

Prototip Testi Rastgele Olmamalı

Prototip oluşturmaya, prototip hakkında tahminler yürütmeye odaklanmak kadar prototip testlerini hangi kitleyle yapacağımıza odaklanmak da önemlidir. En doğru ve en yararlı sonuçları ancak ve ancak doğru kitlenin test çıktılarıyla elde edebiliriz. Öncelikle emsallere bakıp hangi kitlenin bizim doğru kitlemiz olduğunu anlamalı, ardından bu kitlenin nerede, nasıl zaman geçirdiğini, ne yaptığını keşfederek bu kitleyle iletişime geçmeli ve prototipimizi test ettirmeliyiz.

Neden Prototip Kullandığınızı Unutmayın

Prototiplerin test aşaması, fikrimizi geliştirdiğimiz, ürünü test ettiğimiz ve geri bildirimler toplayarak bu geri bildirimlere göre üründe değişiklik yaptığımız süreçtir. Neden test yaptığımızı, neleri test ettiğimizi ve neyi başarı, neyi başarısızlık kabul edeceğimizi asla aklımızdan çıkarmamalıyız. Bir prototipi hem üretirken hem de test ederken öğrenebileceğimiz kadar bilgiyi olabildiğince hızlı öğrenmeliyiz. Böylelikle prototipimizi istediğimiz şekilde yönetebilir, vurgulamak istediğimiz özelliğini kullanıcımıza tam olarak yansıtabiliriz.

Tıpkı bir ilişki gibi test süreci de bir yolculuktur. Bazı fikirlerimizi ortak tasarım (co-design) ile geliştirerek yola devam eder, bazılarını da arkamızda bırakır yolculuğumuza devam ederiz. Sürecin erken safhalarında prototipleştirmeyi ve test etmeyi alışkanlık haline getirerek, daha hızlı ve daha iyi bir son ürün geliştirebiliriz.

Test etme süreci bizimle kullanıcı arasındaki mesafenin farkına varabilmektir. Bu farkındalığı kullanarak aradaki mesafeyi kısaltabilecek doğru köprüyü kurabilmeliyiz. Test süreciyle birlikte kullanıcılar kim olduğunu bilmediğimiz, geniş istatistiki bir kalabalıktan, ihtiyaçlarının ve taleplerinin farkında olduğumuz, bağ kurduğumuz bir kitle haline gelir. Kullanıcılarımız yarattığımız prototiplerden birisi hakkında heyecanlandığında tam olarak onların beklentilerini karşılayan, problemlerine çözüm getiren o fikri geliştirmiş olacağız. Böylelikle kullanıcılarımız da sonsuza dek mutlu yaşamış olacak.

--

--