Yenilenme Korkunuzdan Korkun
Yenilik Korkunuzdan Korkun
Son zamanlarda iyice popüler hale gelen inovasyon ve yenilik kavramları çok konuşulsa da doğru uygulamalarla pek sık karşılaşmıyoruz. Günümüzde küresel ve yerel markalar alışılmış sistemler varken farklı ve yeni yöntemlere yönelmekten kaçınıyor. Peki neden?
● Alışmış oldukları sistemlerin bozulmasını istemiyorlar.
● Çalışanların rutin islerinin yanında bir anda yeni bir bakış açısı gerektiren inovasyon alanında çalışmalarının istenmesi zaman yönetiminde ve adaptasyonda sıkıntılar yaşatabiliyor.
● Yeni bir bakış açısına adapte olamayan ya da fikirlerinin değer bulduğunu göremeyen çalışanlarda motivasyon düşüklüğü ortaya çıkabiliyor.
● İnovatif üretime yönelen şirketlerin inovasyona çok fazla anlam yüklemeleri ve abartılı beklentiler içinde olmaları nedeniyle rutin düzende karşılarına çıkan gelişim fırsatları değerlendirilmiyor ya da fark edilmiyor.
● İnovatif yönetim için bir plan yapılırken geliştirilen bir fikre belirli kalıplarla bakılması ve farklı perspektiflere kapalı yaklaşımlar nedeniyle yine başarı fırsatları kaçabiliyor.
Buna benzer biçimde iş yapış biçimlerine yansıyabilecek negatif etkilerin korku yaratması da başka bir etken olarak değerlendirilebilir. Ancak bu negatif etkilerin de farkına vararak ya da önceden bunları belirleyerek süreç içinde bunlardan kaçınmak mümkündür.
Bu dezavantajlara karşın risk almayı tercih ederek inovasyona yatırım yapan kurumların kazanımları nelerdir?
● İnovatif bir bakış açısı ve süreç yönetimi için çaba harcarken sürecin nasıl işlediğini bilinçli olarak ayırdedecek yetenekte bir takımla çalışmanın gerekliliğini öngörmek.
● İnovasyonun kaçınılmaz olduğunu, kendileri yapmazsa rakiplerinin yapacağını bilmek.
● Pazarlama yöntemleri ve üretim süreçleri gibi operasyonlarda yenilikçi modeller yaratarak pazarda sürekli bir rekabet gücü kazanmak.
● İnovasyonun tek bir departmanın işi olmadığının bilincinde olmak.
Bütünüyle bu yönetim şekline yönelmeden önce öngörülen avantajlar ve dezavantajlardan sonra aslında kendimize sormamız gereken basit sorular da şunlar olabilir:
- Korkunun esiri olup aynı döngünün içinde hiç gelişmeden devam etmek mi? Yoksa korkunun nedenlerini tespit edip üstüne giderek yeni bir döngüye girmek ve fırsatlara açık olmak mı?
- Yenilik mi? Yenilmek mi?
- Anlık başarı mı ya da uzun vadeli başarı mı?
- Şirketin gençleşmesi mi? Yaşlanması mı?
- Risk almamak ve sonuçta kesin başarısızlık mı? Risk almak ama potansiyel başarı mı?
Uygulamak bu soruları cevaplamak kadar kolay değil ancak doğru cevaplara sahipseniz başlamak için büyük bir adım atmaya da hazırsınız demektir. İnovatif yönetim sürecinde başarılı olan pek çok şirket öncelikle doğabilecek dezavantajları göz önüne alarak kaçmak yerine bunlarla yüzleşip bilinçli bir takım halinde ilerlemiştir.
Şirketinizin gelecekteki potansiyel başarısının halen inovasyona bakış açınıza bağlı olmaya devam ediyor. Sonuçta elde edeceğiniz başarı için alacağınız riskleri gözünüzde büyütmemelisiniz. İnovasyon yolculuğu şirketlere çok şey öğretir ve sadece bu öğrenme süreci bile size çok şey katacaktır.
“Her şeyi denemek zorundasınız, çünkü inovasyonun arkasında yatan asıl büyük sır ne kadar hızlı düştüğünüzle ve başarısız olduğunuzla doğru orantılıdır.” — Bill Gates
Yapacağınız pek çok hata ve yaşayacağınız başarısızlıklar sonuçta elde edeceğiniz başarı için gereken bir hazırlık aşamasıdır ve yenemediğiniz korkularınız bu yolculuğun tek engelidir. Unutmayın, Goethe’nin de dediği gibi “Korkacağımız tek şey, korkunun kendisidir.”
