Beyin Bilgisayar Arayüzü (BCI)
Şimdi bir düşünelim. Beynimiz doğrudan teknolojik cihazlara bağlansa… etrafımızdaki bu cihazları doğrudan beyin sinyallerimizle kontrol etsek nasıl bir hayatımız olurdu?
Bu konu kitaplar ve filmler dahil olmak üzere bilim kurgunun geçtiği pek çok farklı alanda yer almıştır. Bu teknolojiye günümüzde BCI (Brain Computer Interface), Beyin-bilgisayar arayüzü denilmektedir. Ayrıca zihin-makine arayüzü veya beyin-makine arayüzü diye de geçmektedir. Wikipedia’daki tanımlamasına göre ‘…beyin ile dış bir cihaz arasındaki doğrudan iletişim yoludur. …’.
Peki bu mümkün olabilir mi? Olabilecekse bu teknoloji hangi yöntemlerle, ne şekilde hayatımıza dahil olacak? Ne zaman gerçekleşecek? ve bu tür bir teknolojinin hayatımıza getireceği olumlu ve olumsuz yönleri ne olabilir? Günlük hayatlarımız, yaşam tarzımız ve kültürlerimiz değişime uğrar mı? Uğrar ise ne şekilde? Toplumdaki eğitim, sağlık vb. gibi alanlar nasıl etkilenir? Toplumda nasıl bir iletişim olur? İnsanlar nasıl haberleşir? Bu teknolojinin hayatımıza girmeye başladığı andan itibaren ve gelişme sürecinde diğer teknolojilerle olan etkileşimi günümüz teknolojisinde ne gibi bir değişime yol açar? Ne gibi bir faydası olur?…
Detaylara girecek olursak; Beyin-Bilgisayar Arayüzü teknolojisi beyin sinyallerini alır ve bunları analiz edip, istenilen amaçları gerçekleştirmek üzere, cihazlara aktarılan komutlara dönüştürür. Günümüzde Beyin-Bilgisayar Arayüzü teknolojisi 2'ye ayrılmaktadır. Biri Neuralink gibi teknolojilerde olduğu gibi direk beynimize yerleştirilen çip (implant) ile, diğeri ise kafamıza taktığımız başlık gibi cihazlarla mümkün olmaktadır. Bu Beyin-Bilgisayar Arayüzü teknolojisine günümüz zamanlardan Neuralink’ten örnek verebiliriz. Neuralink, Elon Musk ve diğerleri tarafından kurulmuş, yerleştirilebilir beyin makine arayüzü teknolojisi geliştiren bir nöroteknoloji şirketidir. Neuralink’in geliştirdiği implantlar geçmişten şu zamana kadar çok değiştirildi ve geliştirildi. Şirket en son hayvanlar üzerinde yaptıkları çalışmalardan ve implant hakkındaki gelişmeler hakkında bir sunum yapmıştı. Ve Elon Musk’ın twitter’dan yaptığı gönderiye göre herşey olumlu giderse çipin (implantın) insanlar üzerindeki ilk denemelerine başlayabileceklerini söylüyor. Bu tür teknolojik gelişmeler, insanların beynindeki hastalıkların tedavisi ve insanlara olabilecek faydasını düşününce oldukça umut vadediyor.
Ayrıca beyin-makine arayüzü teknolojisindeki gelişmelerden bir diğeri; Independent’daki bir habere göre de bilim insanları insan beynini, bilgisayarla bağlamanın yeni bir yolunu buldu — damarlar ile. Melbourne üniversitesindeki araştırmacılar bunu boyundaki şah damarına elektrodlar yerleştirerek ve bunları beyindeki birincil motor korteksine iterek başardılar. Elektrodlar beyindeki birincil motor korteksine gidince, kan damarlarının duvarlarına yerleşerek, ordaki beyin sinyallerini tespit edip bunları bilgisayara iletirler. Bu yaklaşım başarılı bir şekilde 2 ALS hastasında test edilerek, ilk olarak 2016'da teorileştirilmiştir. Katılımcılar beyinlerine bağlanmış olan bilgisayarın, mouse’unu düşünceleri ile kontrol edebildi.
Günümüzde Beyin-Bilgisayar Arayüzü teknolojisi hasta bireylere yardım etme ve de engelli bireylerin hayatını kolaylaştırma amacı ile geliştirilmektedir ve bu nedenle ortaya çıkmıştır. Teknolojideki gelişmelerle beraber BCI teknolojisinin ve bu alanda kullanılan araçların gelişmesiyle, yakın gelecekte birkaç kişi için bile olsa kesinlikle sağlık alanında çok önemli faydalarının dokunacağına inanıyorum.
Peki… ya şimdi yakın gelecek değilde bu teknolojiyi sıkça kullandığımız, uygulama aşamasına çoktan ulaştığımız ve teknolojik alanda epey gelişme katettiğimiz uzak bir gelecek hayal edersek… Ve bu BCI teknolojisin sağlık alanı dışında pek çok farklı alanlarda da hayatımıza dahil olduğu zamanlarda hayatımız, özellikle teknoloji alanında nasıl olur?
Emin olduğumuz tek birşey var ki hayatımıza gelen her yeni teknolojik gelişme onunla beraber kullanılan dataların artması anlamına geliyor. Çünkü insanların o teknoloji üzerindeki etkileşimi arttığı için oluşan kişisel veriler de artıyor. Bu yüzden uzak gelecekteki en önemli alanlardan biri bilgilerin, dataların güvenliği ve bunların saklanması, kullanılması olacak. Fakat bu gelişen teknolojiyle birlikte bu alanlar da kendi içinde ilerleyecek ve gelişecek diye düşünüyorum.
Yazımın ilk başında sorduğum “Bu teknolojinin hayatımıza girmeye başladığı andan itibaren ve gelişme sürecinde diğer teknolojilerle olan etkileşimi günümüz teknolojisinde ne gibi bir değişime yol açar?” sorusuna biraz da olsa yanıt verebildiğimi düşünüyorum.
Her geçen gün değişen teknolojiyle, insanlar ve kültürlerimiz bu teknolojiyle etkileşerek evrimleşiyor. Ve gelecek için şimdiden kesin düşüncelere kapılamayız. Belki çok uzak gelecekte bir gün insanların beyninin ‘hack’lenebilmesi söz konusu olacak. Belki de hiçbirşey bilimkurgu filmlerindeki kadar ‘abartı’ olmayacak. Kim bilir? Fakat bu oluşan her yeni teknolojik gelişmeler kesinlikle insanlığın hayallerini ve geleceğe olan merakını arttırıyor. O yüzden hayal etmeye ve merak etmeye devam diyelim. Ve artık buradaki yazımı zamanında kitabını çok severek okuduğum Zihnin Geleceği’nin yazarı, teorik fizikçi, Michio Kaku’nun güzel bir alıntısıyla sonlandırayım.