Artık Konuşalım: Dr Strange in the Multiverse Of Madness

Yağız Yılmaz
Kablosuz Beyin
Published in
5 min readMay 13, 2022

Herkese selam! Nihayet tüm bildiklerimi ve düşüncelerimi toparladım. Detaylı bir inceleme ve fikir analizi yapalım artık!

Doctor Strange in the Multiverse Of Madness

Film Hakkındaki Düşüncelerim

İki yönlü düşünerek cevap vermek zorunda kaldığım bir noktaydı burası. Bilirsiniz; bir filmi ya seversiniz ya da eleştirirsiniz, ortasını bulmak genel olarak zordur. Bu film için nedense hiçbirini yapamıyorum. Sam Raimi’nin yönetmen koltuğunda oluşunun verdiği bir kalite olduğu çok aşikar arkadaşlar. Kamera açıları, filmin sahneleri ve fikirleri inanılmaz güzel. Gerçekten de seyir zevki yüksek olan bir film. Ama…

Biliyorsunuz ki Marvel karakterler için üçleme filmler yapıyor, (her birisi için olmasa da) Dr Strange ise 6 senedir bu filmi bekledi. devam filmi olarak böyle bir film bana kalırsa hiç ama hiç olmadı. Hikayenin zayıflığı o kadar fazla ki Stephen hakkında neredeyse hiçbir şey işlenmedi.

Kim ne der umurumda değil maalesef, işlenmedi. Iron Man, Captain America filmlerine bakalım. Her filmin kendine has bir hikayesi ve özellikle kendi karakterini anlatan bir hikayesi var. Hatta Iron Man’in son filmi direkt Tony Stark’ın ağzından anlatılma bir film. Özellikle Captain America: The Winter Soldier filmine değinmek istiyorum. Winter Soldier yani diğer adıyla Bucky Barnes karakteri filmin ana kötüsü olarak işlendi, ki Bucky karakteri Steve için kardeşten öteydi. Ama her ne kadar Bucky ana kötü olsa da Steve’in hikayesini tamamlayan bir karakter oldu. Filmin sonunda biz yine Steve için endişelendik, Steve Rogers için düşündük.

Gelelim “çoklu evren çılgınlığı”na; Stephen Strange namına doğru düzgün bir hikaye yoktu. Sürekli olarak Wanda Maximoff’un duygularına odaklanan bir film vardı. Biz bu duygulara Wanda&Vision dizisinde yeterince odaklanmadık mı acaba?

Strange’in hikayesi için “easter egg” dediğimiz göndermelerin yapılması tamamen saçmalık arkadaşlar, bu film Stephen Strange’in KENDİ filmi. Ne göndermesi ya? Christine ile olan ilişkisi hariç Stephen adına hiçbir şey görmedik. Kaldı ki Christine sahneleri de filmde bomba etkisi yaratan sahneler değildi. Film içerisinde Strange ile alakalı net bahsedilen tek olay egosu ile alakalıydı örneğin.

Sonuç olarak hikayenin yerlerde olduğu, ancak seyir zevki bakımından gerçekten de doyuran bir filmdi. Bu sebeple 8/10'luk bir değerlendirme yapmak zorunda kaldım. Her ne kadar eleştirsem de filmden zevk almadım diyemiyorum. Güzel bir filmdi.

Hangi Detayları Gördük?

Film içerisinde “Çoklu Evren Çılgınlığı” yaşamasak da gereğince birçok kişiyi gördük. Bunlardan en güzeli, the illuminate içerisindeki en çok sevindiğim kişi Profesör X oldu tabii ki. İnanır mısınız, adamın hikayesine saygılarından “umut” temasını bile koymuşlar iki dakikalık rolüne, çok müteşekkirim.

The Illuminate, Supreme Strange, Defender Strange, America Shavez ve alternatif Wanda’yı görmüş olduk. Eleştireceğim tek nokta, kibirlerine yenik düşen illuminate üyelerinin iki dakikada Wanda’nın karşısında erimesiydi. Onun haricinde güzel göndermeleri gördük, her karakterin kendine has adımlarını da izlemiş olduk bu sahnelerde.

Rüyagezerlik büyüsünün Dark Hold kitabındaki yerini gördük ayrıca; bu büyü yüzünden ceza alanların arasında Dr Strange’in ta kendisi de bulunuyordu başka bir evrende… Dark Hold kitabının tehlikesine iyice değindik bu filmde. Zira Supreme Strange’in de etkisine girdiği Dark Hold, kimi eline alsa manipüle ediyor. Ancak bir şey vardı ki “gösterildiği” üzere 616 kodlu bizim Strange’imize etki etmedi.

Çoklu evrenlerde her şeyin aynı olmadığını, kimi evrenin daha gelişmiş, kimi evrenin gelişmemiş olduğunu gördük. Çizgi evrenler, çağ öncesi evrenler ve en önemlisi “Noir Spiderman” olarak bildiğimiz karanlık temalı karakterimizin var olduğu evreni belirten sahneyi de Strange-Shavez ikilisinin çoklu evren seyahatinde gördük. Belki kaçırdığım noktalar vardır, belirtirseniz çok güzel olur.

Çoklu evrenler sayesinde aslında her hastalığın bir tedavisinin olduğunu, ancak evren-evren gezmek zorunda olduğumuzu; yemeğin bazı evrenlerde ücretsiz olduğunu ve yiyecek yemenin animasyon evrenlerde zor olduğunu öğrendik. Ayrıca America Shavez’in bir eşi benzerinin olmadığını da öğrendik, ki bunun ne anlama geldiğini henüz çözebilmiş değilim.

After Credit Sahneleri

İkinci after credit gerçekten gülünç olduğu için hiç değinmeyeceğim. Zira bir salon olduğu kötü sözler çıktı; biz bu sahne için mi bekledik diye :D

İşin şakası bir yana ilk after credite gelirsek; Clea karakterini görerek bir heyecan kazandık. Çünkü ilk filmde gördüğümüz Dormammu’nun yeğeni konumunda olan Clea, açılan portalda gerçekten de Dormammu’nun bulunduğu bir noktaya gidiyordu, işte bu çok heyecan vericiydi.

İlk başlarda söylediğim gibi bu film Strange’in hikayesine hizmet eden bir film olsaydı, gerçekten de bu after credir inanılmaz anlamlı olabilirdi. Ancak biraz boğazımızda kalınca, haliyle tam olarak bu sahneyi hazmedemedik.

Clea’nın bahsettiği “istila”nın ne anlama geldiğini tam olarak bilmemekle beraber; Loki dizisinden bildiğimiz kadarıyla Kang’ın anlatışında çoklu evren savaşlarının başlamasına yol açan bir olaydı. Filmde ise Reed Ritcher’ın söylemine göre Stephen’ın 838 kodlu evrende ne kadar kalırsa bu istilanın o kadar fazla olacağı yönünde bir açıklama mevcut.

Dormammu ile ne gibi bir bağlantı koyacaklar inanması çok zor ancak istilanın olduğu bir evren varsa da bu evren 838 olmak zorunda. The Illuminate üyelerinden sadece Mordo kaldı. Resmen kara kabus gibi çöktü Wanda o evrene. Ama kaçırdığım noktalar elbette vardır, yanlış anlaşılan noktaları da göz önüne alarak bu konuda net bir şey söyleyemiyorum.

Sonuç olarak Multiverse of Madness’ı da tarihe gömerek yola devam ediyoruz. Thor Love&Thunder filmi için de içerikler üreteceğim, biraz daha yaklaşalım filme :) Buraya kadar okuduysanız çok teşekkür ederim, kendinize çok ama çok iyi bakın, Görüşmek üzere! :)

Pandemi sürecinin olumsuz etkilerinden biri de sosyalleşmenin minimuma inmiş olması. Bu olumsuzluğu fark edip en aza indirgemek amacıyla kurulan sosyalleşme ve yardımlaşma platformu Kablosuz Beyin Topluluğu’na göz atabilirsin.

Discord üzerinde aktif birçok kategori ile keyifli vakit geçirebileceğin ve aynı zamanda öğrenebileceğin topluluğa şu ana kadar 6000'e yakın insan katıldı. Sen de topluluğun bir parçası olmak istersen, aşağıdaki görsele tıklayarak bize ulaşabilirsin.

--

--

Yağız Yılmaz
Kablosuz Beyin

Dizi/film; kitap/makale ne ararsanız var! İlgi duyduğum her şey hakkında elimden geldiğince yazmaya gayret ediyorum :)