Karantina Sürecini Atlatmanıza Yardımcı Olacak 5 Video Oyunu Tavsiyesi - Bölüm 1
Hepimizin malumu, gezegenimiz büyük bir salgınla karşı karşıya kaldı ve bir seneyi aşkın süredir hep birlikte mücadele ediyoruz. Bu mücadelenin en zor kısmı maalesef ki Covid-19'a yakalanmak ve ardından gelen karantina süreçleri. Bu zor geçen karantina sürecini en azından, olduğundan daha keyifli kılabilmek adına sizler için video oyunlarını kapsayan bir liste hazırladım. Umarım virüse yakalanmaz ve bu listeye ihtiyacınız kalmaz diyerek yavaştan başlayalım o halde.
1- Witcher Serisi
Oyundan bahsetmeden önce açıkça belirtmem gerekir ki benim karantina öncesi ve karantina dönemimin de içerisinde bulunduğu, yaklaşık 400 saatlik bir maceranın kahramanıdır Witcher serisi. Bu yönüyle ilk sıraya almam sizi yanıltmasın, sektör otoriteleri ve oyuncular tarafından kusursuza yakın bir oylama ile başarı yakalayan Witcher serisi, rol yapma türünde kendine sağlam bir yer edindi bile. Oyunun kişisel ve genel değerinden bahsettiğimize göre gelelim türüne, yapısına ve dinamiklerine.
Andrzej Sapkowski’nin aynı isimli fantastik romanından uyarlanan video oyun serisi, aksiyon ve rol yapma türünde bir yapıya sahip. Bu yapıyı destekler türde dinamiğe sahip dünyası, dövüş mekanikleri ve rol yapma oyunlarının vazgeçilmezi olan eşya-ekonomi elementlerini barındırıyor. Rol yapma oyunlarından aşina olduğumuz, seçeneklerin biz oyunculara bırakıldığı güzel bir hikaye yapısının yanı sıra yan hikayeleriyle de oldukça şaşırtıcı ve merak uyandıran mini anlara tanık oluyoruz.
Witcher evreninin, adına methiyeler düzülen, karakteristik tavırları ve olaylara yaklaşım biçimiyle oyun dünyasında kendine özel bir yer bulmuş karakteri Rivialı Geralt’ı kontrol ediyoruz. Açık dünya yapısı, rol yapma türünün elementlerini iyi taşıması, aksiyon tarafında çeşitliliği, yan karakterlerin dahil olmasıyla şekillenen hikaye yapısı ve oyuncu dostu yapımcı ekip CD Projekt Red ile Witcher serisi oldukça iyi bir oyun süresi sunuyor. Oyuna başlamadan önce kulağınıza küpe etmeniz gereken şu sözle bitirelim;
“Sapkowski’nin dünyasındaki hiçbir karakter ne beyaz ne de siyahtır. Geralt ve canavarlar da dahil olmak herkes grinin bir tonu.”
2- GTA V
Yıllardır süregelen, hem hikayesiyle hem de oynanış bakımından hiçbir oyunun yanına bile yaklaşamadığı açık dünyası ve bu açık dünyayı destekler nitelikte yaşayan atmosferiyle GTA serisi başlı başına vakit geçirmek için birebir. Hepimizin bildiği üzere, serinin tüm oyunları popülerliğiyle ve bu popülaritenin getirdiği satış rakamları ile modern oyun dünyasının kilometre taşı olmayı başardı. Fakat serinin son oyunu GTA V ile bambaşka bir seviyeye yükselen yapım, 2013 senesinde çıkmasına rağmen çevrimiçi kısmında aktif olmalarının da verdiği etkiyle hala en çok oynanan oyunlar listesinde zirveye oynuyor.
Oyunun türünden ve yapısından kısaca bahsetmek gerekirse, bolca açık dünya elementleriyle bezeli, güzel hazırlanmış bir hikayeye sahip ve iyi bir altyapıyla, sürekli güncellenen çevrimiçi eklentisi bulunan bir yapım. Yan görevlerle beraber yaklaşık 60 saate yakın oyun süresi sunan GTA V’i, karantina sürecine dahil etmek oldukça mantıklı duruyor.
3- The Elder Scrolls V: Skyrim
The Elder Scrolls ile tanışma hikayem serinin üçüncü oyunu Morrovind ile başladı. Oblivion ve Skyrim ile de devam ediyor. Listenin ilk oyunu Witcher’da olduğu gibi açık dünya rol yapma ve aksiyon türünde bir seri olan The Elder Scrolls’un son oyunu Skyrim, birçok oyuncu ve otorite tarafından rol yapma oyunlarının temeli denecek kadar değerli görülüyor. Bu görüşe katılmamak mümkün değil açıkçası.
Yine Witcher serisinde olduğu gibi türünün dinamiklerini olabilecek en iyi şekilde taşıyan oyun, hikayesiyle de cezbediyor. Yan görevlerin beklenmedik anlarda, beklenmedik şekillerde ortaya çıkmasıyla şoka uğratan yapısı, oldukça eğlenceli bir deneyim sunuyor. Türü seven her oyuncunun başlangıçtaki at arabası sahnesi ile heyecanlandığı The Elder Scrolls V: Skyrim, bol vakitlerin oyunu olarak şans verilmesi gereken bir yapım.
4- Total War Serisi
Herhangi bir tarih skalası belirtmeksizin oyunlarını sunan Creative Assembly, strateji ve tur yapısıyla öne çıkan oyunlarını yıllardır biz oyunculara adeta armağan ediyorlar. Bu tabiri kullanmamın arkasında yatan sebep, bu türde oyun yapan başka stüdyo olmamasından kaynaklı. Milattan önce ve sonra, çağlar arasında köprü görevi gören oyunlarıyla bu seri, her strateji seven oyuncunun en azından bir göz atması gereken nadide yapımlardan.
Serinin arasından tavsiye edebileceğim oyun ise Total War: Attila. Avrupa ve Avrasya tarihinde önemli yer edinen Hunları konu alan oyun, ek paketleriyle farklı tarihlere de götürmeyi başarıyor. Karantina sürecinin vücudu fazlaca yorması ve enerji kaybının hat safhada olmasından kaynaklı Total War Serisi, klavyeye dahi ihtiyaç duymadan vakit geçirmenize olanak sağlayacaktır.
5- Asassin’s Creed Serisi
Son zamanlarda çokça eleştiri alsa da Asassin’s Creed serisinin özellikle ilk oyunları çoğu kişinin aklında, hatta kalbinde yer etmiştir. Son oyunu Asassin’s Creed: Valhalla ile İskandinav yarımadasına çıkarma yapan serinin bu mistik bölgelere ilk gidişi değil. Asassin’s Creed: Odyssey ile Antik Yunan, Assasins Creed: Origins ile de Antik Mısır medeniyetini oldukça güzel atmosferlerle sunduğunu söyleyebilirim.
Aksiyon ve rol yapma türünde olsa da ne Witcher serisindeki gibi aksiyon çeşitliliğine sahip ne de The Elder Scrolls’ta olduğu gibi bir rol yapma dinamiğine. Ancak kendine has hikaye anlatımı ve oyun mekanikleriyle açık dünyada keyfiniz istediği gibi görevlere ve yan görevlere gidiyor olmak oldukça keyifli olacaktır. Şans vermekte fayda var.
Oyun listemizin ilk bölümünün sonuna geldik. Elimden geldiğince üst düzey kalitede, sıkmayacak ve karantina sürecindeki enerji kaybından dolayı yormayacak oyunlar tavsiye etmeye çalıştım. Giriş kısmında değindiğim gibi umarım bu oyunları Covid-19'a yakalanmadan, sağlıklı bir şekilde oynarsınız. Fakat yakalanmanız durumunda bu oyunlar vakit öldürmek için birebir. Çok daha farklı varyasyonlarla bu listeleri oluşturmaya devam edeceğim. Keyifli okumalar, takipte kalın!
Pandemi sürecinin olumsuz etkilerinden biri de sosyalleşmenin minimuma inmiş olması. Bu olumsuzluğu fark edip en aza indirgemek amacıyla kurulan sosyalleşme ve yardımlaşma platformu Kablosuz Beyin Topluluğu’na göz atabilirsin. Discord üzerinde aktif birçok kategori ile keyifli vakit geçirebileceğin ve aynı zamanda öğrenebileceğin topluluğa şu ana kadar 4600'e yakın insan katıldı. Sen de topluluğun bir parçası olmak istersen, aşağıdaki görsele tıklayarak bize ulaşabilirsin.
