SPIDERMAN: NO WAY HOME!

Yağız Yılmaz
Kablosuz Beyin
Published in
2 min readDec 29, 2021

Selamlar!

Spiderman No Way Home filmi için çok geç kalmış bulunuyorum farkındayım, fakat durum şartlarından dolayı ancak yazabiliyorum sevgili dostlarım. Matrix: Resurrections için de bir yazı yazdım, o da yayımlanacaktır.

Öncelikle uzun süredir buralarda değildim, umarım iyi durumdasınızdır. Pek çok meşguliyet oldu, ancak dönüş yapabiliyoruz. Spiderman: No Way Home filmi benim için dönüş biletiydi ancak tahminimden daha yavaş bir dönüş yapıyorum sizlere. Filmi izleyip/izlemediğinizi bilmiyorum. Artık izlemediyseniz izlemelisiniz, spoiler yememek elde değil bu dakikadan sonra. Ben de spoiler vereceğim.

Gelelim filmimize; şaheserimize. Tobey Maguire, Andrew Garfield ve Tom Holland üçlümüzü nihayet beraber, birlikte ağ atıp uçarlarken gördük. Özellikle bir neslin bir defa daha Tobey Maguire görme isteği o kadar fazlaydı ki, Andrew’i özleyen o kadar çok büyük bir kesim vardı ki… Sony Spiderman’lerini seven bir nesil büyüdü, Şimdiki çocuklara ise Tom Holland kaldı diye hayıflanıp duruyordum 2 3 senedir. Çünkü durum buydu, Hiç bir zaman sevemedim Tom Spiderman’ini. Tony Stark’ın uşağı, 15 yaşında bir veletti Tom Spiderman’i benim için. Kendi başının çaresine bakan, umutsuzluklar içinde umut vaat eden, parası sıkışınca kendi çalışıp kazanan veya kazanmaya çalışan bir spiderman değildi Tom Holland. Ama gelin görün ki Marvel nihayet doğruya döndü veya doğruya dönmeleri uzun sürdü, bu filmin sonunda Tom Peter’ını Spiderman olarak kabul edebildim. O kadar güzel bir duygu akışı vermişlerdi ki filmde, eski filmlere göndermeler, Spiderman efsanesi sözler, ‘’eski’’ Spiderman’lerimizde gördüğümüz hisler… Öyle özlem duyduğum şeylere denk geldim ki filmde anlatamam. Green Goblin ve Dr Octavius’u mükemmel işlemeleri, özellikle Willem Dafoe ve Alfred Molina oyunculuğu zirvedeydi. Andrew’in MJ’i yakalaması, Tom’u havada yakalayan Green Goblin… Öyle güzel göndermeler, öyle güzel sahnelerdi ki inanın içimde bir ukte kaldı, çok hüzünlüydüm mutlu olduğum kadar.

Uzun lafın kısası, Maziye çok güzel bakışlar attığımız, geleceğe de emin adımlarla bastığımız bir film oldu. Fark ettiyseniz detaya yer vermeden duygularımdan bahsettim. İşte öyle bir filmdi…

Pandemi sürecinin olumsuz etkilerinden biri de sosyalleşmenin minimuma inmiş olması. Bu olumsuzluğu fark edip en aza indirgemek amacıyla kurulan sosyalleşme ve yardımlaşma platformu Kablosuz Beyin Topluluğu’na göz atabilirsin. Discord üzerinde aktif birçok kategori ile keyifli vakit geçirebileceğin ve aynı zamanda öğrenebileceğin topluluğa şu ana kadar 4600'e yakın insan katıldı. Sen de topluluğun bir parçası olmak istersen, aşağıdaki görsele tıklayarak bize ulaşabilirsin.

--

--

Yağız Yılmaz
Kablosuz Beyin

Dizi/film; kitap/makale ne ararsanız var! İlgi duyduğum her şey hakkında elimden geldiğince yazmaya gayret ediyorum :)