Aslı Olgun
Nasıl bir çocukluk dönemi geçirdiniz?
Mutlu bir çocuktum ailem beni her zaman destekledi.
Eğitim hayatınızı kısaca anlatır mısınız?
İzmir Türk Koleji’ndeki lise eğitimimden sonra Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü’nden mezun oldum.
Çalışma hayatınızdan bahseder misiniz?
Reklamcılık eğitimimden sonra stajyer olarak başladığım İstanbul’da Young&Rubicam ve Lowe Adam gibi ajanslarda ajans prodüktörlüğüne kadar yükseldim. 30’lu yaşlarda eşim ile hayatımızı değiştirmeye karar vererek reklam hayatımı sonlandırıp İzmir’e yerleştik. İş yaşamıma hayatımın en güzel yıllarını yaşamama vesile olan öğretmenlik mesleği ile devam ettim. 20 yıl boyunca öğretmenlik yaptım. Eş zamanlı olarak ablam Bedriye Hülya ile b-fit ve Muzipo Kids markalarının kurucu ortağı olarak yönetim kurulunda görev aldım, hala da devam ediyorum.
Halkla İlişkiler ve Reklamcılık eğitimi aldığınızı söylediniz. O zamanlar böyle bir girişimcilik fikri var mıydı aklınızda? Girişimci olmaya nasıl karar verdiniz ?
İş hayatımın hiçbir döneminde bir çalışan gibi çalışmadım. Ajansta da öğretmenlik hayatımda da işlere hep bir girişimci gözüyle baktım. Hep insiyatif alan ve alanını genişletmek için yöneticilerini zorlayan bir çalışandım,o nedenle girişimci olmak benim için farklı bir durum değildi. Bodrum’da ablamla yaptığımız stand, restoran ve otel işletmeciliğine kadar varan girişimcilik deneyimlerimin b-fit’i kurmamda payı var.
Ajansta çalıştığınız ve öğretmenlik yaptığınız süreçte girişimcilik denemeleriniz oldu mu?
O dönemlerde b-fit ve MuzipoKids dışında girişimcilik denemem olmadı, b-fit’i kurduğumuzda öğretmenlik mesleğime devam ediyordum.
Bedriye Hanım size b-fit fikri ile geldiğinde neler hissettiniz? İlk tepkiniz ne oldu?
Aslında kurumsal hayattan ayrıldığımda bir daha bu çalışma temposuna girmem diye düşünüyordum. Ablam Bedriye Hülya b-fit projesinden bahsettiğinde hem ona hem projeye inancımdan dolayı b-fit’i kurmayı kabul ettim. Kadınlar için, kadın olarak kendime ve topluma katkı sağlamak en büyük motivasyonumdu.
Bu işe başlarken çok büyük bütçeye ihtiyacınız oldu mu? Bir birikim yapmanız gerekti mi?
B-fit’i 6 ortak kurduk. Kurarken büyük bütçelerimiz yoktu. Kuruluş aşamalarında finansal destek almadık, kendi bütçelerimiz ile tüm süreçleri yönettik. Zamanla büyüyen firmamız şu anda Türkiye’nin en büyük spor zinciri haline geldi.
Sadece kadınlar değil aynı zamanda çocuklarda sosyalleşiyor. Kadınları hareket iletanıştırdıktan sonra rotanızı çocuklara çevirdiğinizi söylediniz.
Evet, b-fit ile kadınların hem sosyalleşip hem hareket etmelerine katkı sağladık. Çocukların zaten harekete ihtiyacı olduğunu bir eğitimci olarak biliyorum. Onların potansiyellerini ortaya çıkaracak, hareketli oyunlar oynarken spor altyapılarını kuracakları, Türkiye’de yine bir ilk olan Muzipo Kids çocuk hareket üssü fikrini hayata geçirdik.
Bize biraz Muzipo Kids fikrinden bahseder misiniz? Muzipo Kids nedir?
Muzipo Kids ‘’Hareket Ederek Büyüyen Sağlıklı Nesiller’’ yetiştirmek amacı ile 2011 yılında kuruldu. 24 ilde 58 şubesi olan markamız 18 ay ile 12 yaş arasındaki çocukların zihinsel ve fiziksel gelişimlerini destekleyecek hareket ve atölye etkinlikleri sunuyor, onların özgürce oyun oynamalarına olanak sağlıyor. Çocukların doğasında olan hareketi onlara geri verdiğimiz özgür alanları oldu çocukların.
Muzipo Kids çocuklara hangi faaliyetleri sunuyor?
MuzipoKids’te programlar yaş gruplarına göre 18–24 ay 24–36 ay, 36–48 ay; 3–5 yaş, 5–7 yaş, 7–9 ve 9–12 yaş olmak üzere 7 gruba ayrılır. Çocuklar saatlik veya yarım günlük atölye ve hareket programlarına katılır. Yaratıcılık, toplumsal cinsiyet eşitliği, eleştirel düşünme, bilimsel yaklaşım, olumlu sorgulama ve çocuk hakları en önemli değerlerimizdir.
Bir açıklamanızda Bedriye proje üretmeyi seviyor, bende yaratmayı seviyorum dediniz. Aslında bir yandan birbirini tamamlayan iki kardeşsiniz diyebilir miyiz?
Evet birimiz detaylı projelendirmeyi seviyor birimiz de aksiyon almayı. Zaman zaman ben onu hızlandırıyorum, zaman zaman o beni yavaşlatıyor ki projelerimiz ayakları yere basan aynı zamanda hızla büyüyen projeler oluyor.
Ailenizin ve yakın çevrenizin yaptığınız işlerde tepkisi nasıl oldu?
Annem ziraat mühendisi olduğu halde emekli olduktan sonra kendi girişimini yaptı. Hobisi olan el işlerini sergilediği bir dükkanı vardı. Daha sonra babam ile birlikte bir pansiyon işleterek bize örnek oldu.
Şu an cesaret edemeyen ya da nereden başlaması gerektiğini bilmeyen kadınlara tavsiyeleriniz neler olur?
Kadın erkek farketmez bir insan isterse her şeyi yapabilir. Bir girişimcinin öncelikle ihtiyacı belirlemeye ve yeni bir fikirle bu ihtiyaca cevap verecek bir projeye ihtiyacı var. Sonrasında bir iş planı yapmalı. Biz kadın girişimciliği destekleme ve kadınlara spor yapma imkanı sağlamak misyonu ile b-fit’leri kurduk ve bugün b-fit, kadınların cesareti sayesinde büyüdü. Onlar sayesinde de büyümeye devam ediyor.
