Didem Karagenç

Kadına Bak
Kadına Bak
Published in
7 min readMay 25, 2020
1993 yılında Ankara’da doğdu. Futbol sevgisi daha çocukken başlamış, okulun futbol takımında oynayan tek kız olmuştu. Futbolu sadece erkeklerin oynadığı algısından dolayı çevresinden bazı olumsuz eleştiriler alsa da işini tutkuyla yapmaktan hiç vazgeçmediğini söyleyen Didem Karagenç, on bir yaşından beri lisanslı futbol oynuyor. En büyük hedeflerinden biri ise ülkemizde kadın futbolunun gelişimine katkı sağlayabilmek ve kız çocuklarına hayallerinin peşinden gidebilmeleri için örnek olabilmek.

Yirmi altı yaşında çok genç ve başarılı bir futbolcusunuz. Futbol tutkusu sizde ne zaman başladı ve top ile tanışmanız nasıl oldu?

Annemin spora olan tutkusu ile birçok spor branşı denedim ancak en çok futbolu sevdim. Küçük yaşlarda her top gördüğümde hep ayakla vurma isteğim vardı. Bana en keyif veren şey futboldu ve bunu ailem de görüyordu. Babamın tayini ile Sakarya’ya yerleştik, orada okulun futbol takımında oynuyordum ama kız futbol takımında değil. Çünkü böyle bir takım yoktu. Ben de babamın desteğiyle alınan özel bir izin ile tıpkı Avrupa’da olduğu gibi erkeklerin arasındaki tek kız olarak takımdaki yerimi aldım. Kornerden gol attığım bir gün beni bir futbol antrenörü izliyormuş. Bana “Bizim bir takımımız var, oynar mısın?” diye teklifte bulundu. Benim istekli olduğumu görünce de eve gelip ailemden izin aldı. Ve annem ile Sapanca’dan Sakarya’ya her akşam bir buçuk saat yol gidip antrenman yapıp bir buçuk saat geri döndüğümüz o günler başladı. Ailemin verdiği destek ile çok küçük yaşlarda sokakta başlayan futbol hayatım on bir yaşında bir anda kulübe taşınmıştı, lisanslı olarak futbol hayatıma böyle başladım.

Futbol kariyeriniz ile devam edelim. Beşiktaş Kadın Futbol Takımı oyuncususunuz. Aynı zamanda da A Milli takım kaptanı. Profesyonel futbol hayatınıza nasıl adım attınız?

İlk başlarda kadın futbol takımı bulmakta çok zorlandım. Türkiye’nin başkentinde oturuyordum ancak ailem uzun yıllar bana takım bulmak için uğraştı. On iki yaşına kadar mahalledeki ve okuldaki erkek arkadaşlarımla futbol oynadım. Altyapı eğitimimi Gazi Üniversitesi’nde aldım. Aynı zamanda Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi Öğretmenliği mezunuyum. 18 senedir lisanlı olarak futbol oynuyorum. Beş senedir de Beden Eğitimi Öğretmeni olarak görev yapmaktayım.

Tabii sizin ilginiz ve yeteneğiniz dışında bu anlamda en önemli şey anne ve babanızın size olan desteği. Ailenizin ve çevrenizin tutumu nasıl oldu?

Futbol oynadığım için her zaman erkeklerin arasındaydım, onların arasında büyüdüm. Ailem hiçbir zaman arkadaş seçimime karışmadı ve bu konuda beni desteklediler ancak etraftan bir kızın futbol oynaması çok hoş karşılanmıyordu. Futbolu sadece erkekler oynar algısını toplum size dayattığından, erkekler gibi rahat futbol oynamak için herkese kendimi ifade etmek, futbola olan tutkumu ve sevgimi açıklamak zorunda kalıyordum. Çünkü ancak o zaman onlarla rahat bir şekilde futbol oynayabilirdim. Şu an eskiden futbol oynadığım erkek arkadaşlarımın içinde sadece benim futbol tutkum devam ediyor. Ben kadınların bir işi tutkulu yapmalarına kimsenin engel olamayacağını öğrendim ve bunu hem kendi arkadaşlarıma hem topluma hem de kendime ispatladığımı düşünüyorum. Çok zor dönemlerdi ama her zaman için inandığım ve mutlu olduğum tutkumun peşinden giderek ve ailemin desteği ile üstesinden geldim.

Mesleğinizi sorduklarında aldığınız tepkiler nasıl oluyor?

Çok kere küçümseyen, yakıştıramayan oldu. Sporcu olduğumu söylediğimde genelde voleybolcu musun sorusu ile karşılaşıyordum. Hayır futbol oynuyorum dediğimde de kadın futbol mu oynar diye gülümsemelerine şahit oluyordum. Bu cümleleri sarf eden insanların beni takip edip beni sahada izlediği zaman fikirlerinin değiştiğini görmek, siz bizim erkek takımını da yenersiniz diyerek bu değişimi beyan etmeleri beni inanılmaz mutlu ediyor. Her şeyden öte kadının gücünü hissettirmiş olmak, bu sahada bizim de var olduğumuzu onlara benimsetmek en büyük motive kaynağım.

Tekrar futbola dönecek olursak ülkemizde sizce kadın futbolu hangi noktada? Ön yargıları konuştuk ama kadın futbolunun zorlukları neler dersek?

Türkiye’de kadın futbolu zor zamanlar geçirdi. Bu süreçte ne kadar ilerleyebildiğimizi insanların verdiği tepkilerden anlıyorum. Bir örnek verecek olursam, ‘Hangi sporu yapıyorsun?’ diye sorulduğunda futbol oynuyorum dediğimde aldığım tepki: ‘Hangi futbol? Ayakla oynanan futbol mu?’ iken, şu an çok kişi benim hangi takımda oynadığımı biliyor ve beni tanıyor. Bu gelişim, bilinirliğin artmasından geçti; şimdi artık ailelerin önlerinde örnekler var; millî takımda görev alan kadın futbolcular, büyük takımlarda hem okuyup hem futbol oynayan veya hem çalışıp hem oynayan kadın futbolcular var.

Aynı zamanda Beşiktaşlısınız. Tuttuğunuz takımın formasını giyiyorsunuz. Bu size nasıl hissettiriyor?

Beşiktaş benim çocukluk aşkımdı, Beşiktaş’ın maçı olduğu zaman Ankara’da yaşadığımız için evde formamı giyip, atkımı takıp Beşiktaş’ı desteklerdim. Hep hayal ederdim, bir gün ben de o sahada erkekler gibi futbol oynayabilecek miyim diye anneme babama sorardım. O sahaya çıktığımda tribünden gelen marş sesleri, o kalabalık beni çocukluğuma götürdü. Tüylerim diken diken oldu. Gözlerimi kapattım tekrar açtım, rüya değildi. Annem ve babam tribünde beni izliyorlardı. Çocukluk hayalim Beşiktaş sayesinde gerçek olmuştu.

Beşiktaş’ın kadın futbol takımı konusunda çabaları neler?

Son yıllarda ülkemizde de kadın futbolunun gelişimi için çalışmalar yapılıyor. Ancak yeterli değil. Büyük futbol takımlarının kadın futbol şubelerini açmaları çok önemli. Beşiktaş’ın büyük marka değeriyle bu alanda olması son derece önemli ve takdir edilecek bir durumdur; bugün Beşiktaş Kadın Futbol Takımı; “BJK”nin yetenekli bir idari kadroya sahip olması, stratejik ve uzun vadeli hedeflerini önceden belirlemiş olması, transferlerde BJK marka değerinin olması, BJK’nin büyük taraftar kitlesinin Kadın Futbol Takımının da doğal taraftarı olması, BJK altyapı tesislerinden yararlanılması ve antrenman sahası ve sosyal tesis imkanlarının rakip takımlar üzerinde baskı yaratan ambiyansı gibi etkilerden faydalanmaktadır. Kulübümüz bu hali ile Türkiye ve Türk sporunun dünyada pozitif tanınmasını sağlayan önemli bir kurumdur.

Türkiye’de ilk defa Bireysel Sponsorluk Sözleşmesi sizinle imzalandı. Katılan ilk Türk kadın futbolcusunuz. Bu size nasıl hissettirdi?

Çok heyecanlandım, bana inandıkları için çok mutlu oldum. Team Visa takımına katılan 18 futbolcu kendi ülkelerinin en iyileri, Visa’ya katılmadan önce hepsini yakından takip ediyordum. Türkiye’deki Team Visa futbolcusu olarak Visa’yı temsil etmek beni çok gururlandırıyor. Bu durum katılımı arttıracak ve kadın futbolunun bilinirliğinin, görünürlüğünün artması bakımından iyi olacak.

Aslında sadece futbol oynamıyorsunuz. Birçok iş ile meşgul olduğunuzu biliyoruz. Bize biraz günlük temponuzdan bahseder misiniz?

Sabahları öğretmenlik yaptığım okuluma gidiyorum, okuldan sonra antrenman yapmak için kulübüme gidiyorum. Analiz uzmanı olarak Türkiye Futbol Federasyonu’nda görev alıyorum. Alt yaş gruplarıyla turnuvalara gidiyorum ve onlara eğitimini aldığım ve bildiğim tüm bilgileri aktarmaya çalışıyorum. Bir yandan da master eğitimim için Bahçeşehir Üniversitesi’nde akşam derslerine katılıyorum. Eğitim verdiğim kişilere faydalı olabilmek adına kendi eğitimime de devam ediyorum. Bu nedenlerle belli bir disiplinle çok çalışıyorum, sadece futbolda değil daha birçok alanda başarılı olmak, örnek olmak zorunda olduğumu biliyorum.

Futbolda kadın-erkek eşitsizliği dersek… Aynı çalışma şartlarına rağmen ücret eşitsizliği oluyor mu?

Henüz kadın futbolunda bir profesyonel lige sahip değiliz. Amatör ligimiz var ve amatör sporcuyuz. Kadın futbolcular olarak hayatımızı sürdürebilmek için mutlaka ek bir iş yapmamız gerekiyor. Türkiye’de bugün 1. Lig statüsünde mücadele veren kulüplerin oyuncularının aldıkları ücretler, düzenlenen maç organizasyonlarının niteliği, kullandıkları malzemeler, tesisler, sahalar, tribün ve medya desteği erkek futboluyla karşılaştırılamayacak düzeyde, arada çok büyük bir uçurum var.

Şu an ve futbol kariyerinizden sonraki hedefleriniz neler?

Futbolcu olarak hedeflerim arasında yurt dışında futbol oynamak var. Beşiktaş ile şampiyonlar ligine katılıyoruz, burada ülkemizi en iyi şekilde temsil etmek ve ülkemize başarılar ile dönmek istiyorum. Milli takım ile beraber Avrupa Şampiyonası eleme turu oynayacağız, en başarılı şekilde ülkemizi temsil edip finallere katılmayı hedefliyoruz. Bunların dışında kadın futbolunun gelişmesi için projeler üretip bunları faaliyete geçirmek istiyorum. Kadın futbolunda yönetim noktasında bulmak istiyorum. Gelecek nesillerin futbola olan tutkularını rahat yaşayabilmeleri adına, kadın futbolunun gelişimi için daha fazla adım atmak istiyorum.

15. Yeşil sahada unutamadığınız, sizi çok etkileyen bir anınız var mı?

Beşiktaş Kadın Futbol Takımı olarak tarihi bir olaya imza attık. 7 Mart’ta, Vodafone Park’ta Atletico Madrid’in kadın futbol takımı ile karşı karşıya geldik. Müsabaka, 33 bin seyirci ile Türkiye’de oynanan en kalabalık kadın futbol maçı olarak tarihe geçti. O günü hiç unutamıyorum.

Genç nesiller ve günümüz kadınları için ilham kaynağı ve idol olduğunuz kesin. Genç kızlara ve anne babalara vereceğiniz tavsiyeler neler?

Türkiye’de kadın olmak ve kadın olmanın zorlukları çok fazla ancak biz sporu bir araç olarak kullanarak bunları aşmaya çalışıyoruz. Biz sadece futbol oynamıyoruz. Biz kız çocuklarına yeni bir alan açıyoruz ve bu alan sayesinde kız çocuklarına, kadınlara, “Şu dünyada yapamayacağınız şey yok! Yeter ki isteyin, yeter ki çalışın!” diyoruz. Futbol oynuyorsam mühendis de olurum, pilot da olurum, kafama koyduğum her şeyi yaparım demiş oluyoruz. Türkiye’de özellikle zor koşulların olduğu bölgelerde kadınların sosyal hayata katılması için önemli bir araç olan futbol pek çok kadına gelir, eğitim (okullara giriş ve burs) ve meslek olanakları yaratsın istiyoruz. Kızların okula bile gidemedikleri bir ortamda futbol sayesinde dışarı çıkmalarının ve sosyalleşmelerinin yolunu açıyoruz Dezavantajlı kızlar için bir umut kapısı açmaya çalışıyoruz. Toplumsal cinsiyet eşitliği açısından da mesaj vermeye çalışıyoruz.Futbol sadece erkek oyunu değildir ve bu platform da biz kadınların da yeri bulunmaktadır. Başarılı olabilmek adına çok fazla çalışmak gerekmektedir ki bu çalışma size en büyük kapıları açacaktır. Hiçbir zaman pes etmeden idealleriniz için koşmalısınız. Benim ve alandaki daha birçok insanın size yardımcı olmaktan mutlu olacağımızı bilmenizi isterim.

--

--

Kadına Bak
Kadına Bak

Kadın takılan her sıfattan önce, toplumun bağımsız bir bireyidir. Her kadının kadın olmak dışında kendine ait bir hikayesi var. Kadına bak, neler yapıyor!