Özledim
Küçük dilin sussa da büyük kız,
ben anlarım ellerinin,
ellerime kenetlenişinden.
Dahası parmaklarının,
akşam kızılında buğday tarlasına dalan çocuklar gibi
saçlarımda geçişinden.
Sen bilmezsin belki,
kafamın içi,
tütün fabrikası gibi
hem sarar hem içerler
içindekiler.
Akşam ağırlığının boynuma vurması, güne vurması gibi
tutmam başımı düşer dizlerine,
paydos olur, giderler.
Bir şey demen gerekmez gülen kız.
Adam olana o da yeter zaten.
Sen gülünce ben zaten
dudaklarının birleştiği noktada asılı kalırım
ve sanırım
küçük dilin sussa da büyük kız,
ben anlarım ellerinin,
ellerime kenetlenişinden.
dahası parmaklarının,
akşam kızılında buğday tarlasına dalan çocuklar gibi
saçlarımda geçişinden.
Sen bilirsin belki,
göğsümün içi,
kahve değirmeni gibi
kıyılır, kıyılır ta içeride, derinlerde bir şeyler,
acır gibi
sonra o tanıdık oryantal koku gelir,
hatırı kalır.
Bi’ güzel söz söyle ansızın,
aklım kalır.