Sokak

abuzer emre
Karalama Defteri
Published in
2 min readApr 17, 2014

--

Hadi o sokağa gidelim.
Ayağımızın altındaki bu şehir cayır cayır yanarken,
baldırlarımızı okşayacak tek rüzgarın estiği sokağa.
Hafif müzik dinleriz.
Sen hafif elbiseler giyersin.
Tebessüm eder ve belki de gülersin.

… “o nasıl?” diye sordum, anlattı kısaca.
Hizmet etmese de belli bir amaca
oturup biraz senden bahsettik.
Yargılamadı hiç, belli ki onu zamanında yapmıştı,
kendisi gayet mutluydu,
belki de bu yüzden
olaylara seyirci gibi dışardan bakmıştı.
Ben suçluydum biraz ama ben kaybolmuştum,
Sen suçluydun belki ama sen de bana tutunmuştun.
Sonra bitti herkes ve suçlayacak geriye bir tek tanrı kalmıştı…

Hadi o sokağa gidelim.
Kalabalıktan uzak o kımıldamayan sokağa.
Sırtımızın üstünde bu şehir çatır çatır yanarken
hiç bir çıtırın girmeye tenezzül dahi etmediği sokağa.
Ben sık sık uğrarım buraya.
Hafif müzik dinleriz hem.
Neden olmasın, belki eteğinin üstüne ince askılı bir bluz giyersin.
Omuzlarını atıp geriye belki de serinlersin.

… “pişman mısın?” diye sordu, “evet” diye bir şey yuvarlandı ağzımda.
içimde sonsuz tekrarda yankı
içimde kısık sesli fısıltı
içimde sarı sokak lambaları
içimde
üstü başı toprak içinde
tuttuğu dalın kopuşuyla kelimeler içime yuvarlandı.
hay sıçayım ağzıma…

N’olur o sokağa gidelim.
İlk öpüştüğümüz ve benden ayrıldığın o sokaktan çok farklı orası.
Meydanları umursamayan ve AVM’nin ne demek olduğunu bilmeyen sokağa.
O sokağa gidelim, hadi ama.
Bir sigara yakar, döneriz, meltem de gider yarısı.
Üstelik karışmam eteğinin boyuna.

… dedim ki “bir resmi var mı sende?”
dedi ki “var ama erkek arkadaşıyla birlikte.
Sen niye böyle oldun, bak o toparladı bir sene de kendini,
ilk zamanlar bahsettik biraz senden, sonra tamamıyla unuttu seni.”
Yumup gözlerimi, salladım kafamı uzatıp sağ elimi öne,
çekindi önce, duraksadı bir an,
dedim ki “mühim değil sevdiği adam”,
onu bir kerecik görebilmem önemliydi…

O sokağa gidelim.

… “siz çok yakışıyordunuz birbirinize”…

O sokağa gidelim.

… saat altı ve çatladı bilinçaltı. Bolca sigara içilmişti…

O sokağa gidelim mi?
Hem bu sefer, sen olursan yanımda, öyle sus pus oturmam.
Ezberlediğim uzun uzun şiirler var Atilla İlhan’dan,
Turgut Uyar’dan.
O sokağa gidelim, akşam olmadan.
Güneş, bir küllükmüşüz gibi üstümüzde sönmeli!

--

--