Etkili Günlük Çalışma Planı Nasıl Yapılır?
Odaklanmak Ve Motivasyon İçin Basit Bir Yöntem Tarifi
Çalışmak bir çok insan için can sıkıcıdır.
Bu durumda ayıplanacak bir şey yok çünkü tembelliğin keyfi hemen herkese güzel gelir. Yapılması gereken işler her zaman baskı yaratır. Vaktini daha hoşuna gidecek şeyler yerine yapılacaklar listesine ayırman gerektiğini bilip de yapmamanın sonucu da derin bir vicdan azabıdır.
Bir çok insan, yapılacaklar listesinin yarattığı vicdan azabıyla, gönüllerinden geçen keyifli seçeneklerin cazibesi arasında ikilemde kalır.
Ve sonunda ne mi olur? Hiçbir şey!
Evet, malesef böyle durumlarda insanlar çoğunlukla hiçbir şey yapmak istemez. Hal böyleyken, kişi hem hiçbir şey yapamaz, hem de vicdan azabı nedeniyle tembelliğin de tadını çıkaramaz! Yapılacaklar listesi ise büyümeye devam eder.
Eğer sen de hem yapılacaklar listeni hafifletmek hem de keyifli anlarından vazgeçmemek istiyorsan , çok karşılaşılan bu problem için basit bir çözüm önerim var.
İşte hem gönlüne, hem de yapman gerekenlere odaklanabileceğin günlük planlamanın tarifi:
- İlk adım olarak bir gününü nasıl geçirdiğini yaz. Kaç saat uyuyorsun? Kaç saat yemek ve benzeri etkinliklerle geçiyor? Kendi zevklerin ve boş zaman aktivitelerine ayırdığın zaman ne kadar? Peki ya çalışmaya ayırdığın vakit? Tüm bunları bir liste haline getir. Her bir maddenin ne kadar süre tuttuğunu da yazmayı unutma.
- Şimdi, listeyi üçe ayıracağız ( her birinin süresiyle birlikte tabi ki ) :
a) Uyku, yemek veya yolda geçen zaman gibi rutin ve kaçışı olmayan faaliyetler.
b) Yapmak zorunda olduğun şeyler ( çalışman gereken ders, yapılacaklar listesinde bekleyen görev, katılman gereken seminer vs.)
c) Gerçekten yapmak istediğin şeyler ( oyun oynamak, sosyalleşmek, dizi izlemek, ya da yan gelip yatmak gibi)
3. Şimdi hesaplama zamanı : Kaçışı olmayan faaliyetler ile gerçekten yapmak istediğin şeylerden geriye kaç saatin kalıyor? 1 saat mi? 3 saat mi? Ya da 15 dakika mı? Önerim bu konuda kendine karşı dürüst olman. Eğer yapmak zorunda olduğun şeylere kaldırabileceğinden fazla zaman ayırırsan planın çöpe gider (çünkü işlemez). Bu nedenle, yapılacaklar listene ayıracağın zamanı dürüstçe belirlemekte fayda var.
4. Diyelim ki, yapmak zorunda olduklarımıza günde sadece 30 dakika ayırmak istedik. Sorun değil! İyi kullanılırsa 30 dakika bile oldukça uzun bir süredir. Fakat bu süreyi iyi kullanabilmek için yapılacaklar listemizde önceliklendirme yapmalıyız.
UNUTMA: Önceliklendirmenin kuralı, en hızlı sonuç alabileceğin şeylere ilk önce başlamandır.
Yapmak zorunda oldukların içinde hangisinden en hızlı sonuç alabileceğini düşünüyorsan, ilk 30 dakikanı buna ayırmalısın.
İkinci bir işi araya sakın sokuşturma!
İnsan beyni ödül kavramıyla çalışır. İlk 30 dakikanda en hızlı sonuç alacağın görevini başarıyla tamamlarsan, beynin kendini ödüllendirilmiş hissedecektir. Böylece bir sonraki 30 dakikayı yeni bir görevi tamamlamak için kullanmaya daha hevesli olacaksın.
İlk başlarda kendini zorlama. Eleştirme. Fazla yüklenme.
Fakat kendine söz verdiğin o 30 dakikayı da mutlaka görevlerini yerine getirmek için kullan.
Buna alışmak için kendine zaman tanı. Örneğin en az 2 hafta her gün 30 dakika ayır, geri kalan süreyi yapmaktan keyif aldığın faaliyetler için kullan.
Merak etme. Bu disipline alıştığında 30 dakika sana az gelecek! Daha çok işini halletmek isteyeceksin. Böyle hissetmeye başladığında süreyi istediğin kadar arttırabilirsin.
Bu yöntemin iki avantajı var:
- İpler senin elinde. Süreyi sen belirliyorsun. Kontrol sende. Ve yapılacaklar listen azaldıkça beyninin ödül hücreleri çalışmaya başlıyor. Kendini iyi hissediyorsun.
- Vicdan azabıyla kıvranmıyorsun. Gün içinde keyif aldığın şeylere vakit ayırdığında, o anın da değerleniyor. Aklın ve bedenin tamamen boş zaman aktivitesine yönelebiliyor. Böylece özfarkındalık gelişiyor, sistem rahatlıyor, kafa gerçek anlamda resetlenebiliyor.
Tüm bunlar, görevlerini yaparken seni daha odaklı ve verimli hale getirecek şeyler.
Bu basit yöntemle ilgili son tavsiyem: Sakın başkalarının senin planını bozmasına izin verme!
Annen, baban, arkadaşların, ve diğer insanlar planını eleştirse bile önemli olan senin kontrolü elinde tutman ve gerçekten verim alabildiğin yöntemi kendi iradenle belirleyebilmen. Eğer kendine karşı yeterince dürüst isen, verimsizliği kendi kendine itiraf edersin. Ve daha iyisini yapmaya gayret edersin. Bu kimsenin zorlamasıyla gerçekleşmez.
Başarı bir özfarkındalık ve irade sonucudur ve ancak ipler senin elindeyse gerçekten başarılı olduğunu hissedebilirsin.
Görüşmek üzere,
Ümit Öner, Nisan 2021
Kariyer ve gelecek planlama, hayatı zenginleştirme ve kişisel gelişim alanlarında koçluk ve mentorluk yapan ve aynı zamanda bir blog yazarı olan Ümit Öner’in diğer çalışmalarına Medium profilinden ve instagram hesabından ulaşabilirsin.
