Mezun Olmak Gerçek Hayata Atılmak Mıdır?

Ümit Öner
#kariyerim321
Published in
3 min readMar 26, 2021

Genel olarak öğrencilikten sonra iş hayatına geçiş, gerçek hayata atılmak olarak adlandırılır.

Bu görüşe çok katılmıyorum. İşte nedenleri:

İlk olarak öğrencilik sanıldığı kadar kolay ve rahat bir süreç değildir. Hele ki ülkemizde, öğrencilik gerçekten büyük bir maceradır! Sürekli değişen eğitim sistemi, insanları yarış atına dönüştürmekten başka bir katkısı olmayan sınavlar, yaratıcılık ve akıl yürütmeyi es geçen müfredatlar, önyargı ve yanlış bilinen kariyer dogmalarıyla gençleri her yönden çekiştirip duran büyüklerin arasında öğrencilerin işi oldukça zordur.

İnsanın kişiliğini inşa ettiği, özelliklerini tanımaya ve ilk deneyimlerini yaşamaya başladığı bir çağda, öğrenmek, yetkinlik geliştirmek en yüksek önem seviyesinde olmalı. Malesef ülkemizde genç insanlar bu dönemi tamamen sınav ve ders kapanında, deneyimlerden ve kendilerini tanıma fırsatlarından uzakta geçirmekteler.

İkinci nedenim de işte bu deneyim sürecidir. Çünkü öğrencilik de gerçek hayatın bir parçasıdır. Öyle olmalıdır. Ders, kurs ve okuldaki kısıtlı spor ve sanat kulüplerinin sarmalından çıkamayan genç arkadaşlarımızın aile ve mahalle baskısı altında neredeyse hiçbir şeyi kendi başlarına deneyimleyemediklerini kolayca gözlemleyebiliriz. Zaten çoğu zaman, genç insanların neye katılıp neye katılmayacağına anne babaları karar veriyor. Dolayısıyla böyle bir ortamda, insanların iradesini test etmeye ve güçlendirmeye, ipleri nasıl ele alabileceğini, hangi kararların doğru veya yanlış sonuçlar doğurabileceğini deneyimlemeye imkanı olmuyor.

Gerçek hayat, hata ve başarıların kendi başına deneyimlendiği bir olay olduğu için insanlar onu zor olarak tanımlar. Ama aynı zamanda pek çok insan bu gerçek hayat tecrübeleri sayesinde tüm bildiklerini öğrenir. Fakat aileler, gençlik dönemlerindeki çocuklarına hata yapma ve hatalarından öğrenme şansı pek tanımıyor. Genelde olaya el koyup telafi etme veya ağır ceza ile korkutma yöntemine başvuruyorlar. Sen bilmezsin veya sen ne anlarsın cümleleriyle bir insanı etkiketlediğinizde, tek yaptığınız, onu gelecek için daha savunmasız bırakmaktır.

Genç insanların iletişim kurmak, insanları tanımak, kendi güçlü ve gelişime açık yönlerini keşfetmek için daha fazla fırsata ihtiyacı var. Aşk ve cinsellikten hiç bahsetmiyorum bile! Gençlik ve daha özel tanımıyla öğrencilik evresi insanları tanımak ve kendine uygun davranışları anlamak için olabilecek en doğru zamandır. Tabi ki fırsat verilirse!

Gerçek hayat tecrübeleriyle bir hazırlık süreci olan bu dönemi tamamen korumacı bir ortamda geçirmiş genç adaylar iş hayatında fevkalade zorlanıyor. İlk defa kendi başına bazı şeyleri deneyimlemeye başladığın, ve sadece kendi yetkinliklerine güvenebileceğin ilk ortam iş ortamı olduğu zaman bambaşka bir evrene ışınlanmış gibi olursun. Mezuniyet gerçek hayattır yanılgısının asıl nedeni budur.

Özetle, bir insanın yaşamı, baştan sona tüm deneyimleriyle birlikte gerçek bir yaşamdır. Ne kadar çok deneyim, o kadar farkındalık ve yetkinlik demektir. Ve önceki yazılarımda anlattığım gibi farkındalık ve yetkinlik, iyi bir kariyerin iki anahtarıdır.

Ön hazırlığın zayıf geçmemesi için öğrencilik döneminde neler yapmak gerektiğini ayrı bir yazıda anlatacağım. Yazılarımı takibe devam et.

Görüşmek üzere,

Ümit Öner

Kariyer ,gelecek planlama, hayatı zenginleştirme ve kişisel gelişim alanlarında koçluk ve mentorluk yapan ve aynı zamanda bir blog yazarı olan Ümit Öner’in diğer yazılarına Medium profilinden ve instagram hesabından ulaşabilirsiniz.

--

--

Ümit Öner
#kariyerim321

■ Yazar ■ Mentor ■ Serbest Düşünce Üreticisi ■