Sağlıkta Yapay Zekâ Kullanımı

Erdem Özkök
KaVe

--

Selamlar, ben Erdem. Lise eğitimimi Hemşire olarak tamamladım ve şu an mesleğimi daha güncel ve farklı bakış açılarıyla öğrenmek için Hemşirelik Bölümü’nde üniversite öğrencisiyim. Diğer meslektaşlarımdan farklı olduğumu düşündüğüm nokta bilgisayar bilimine oldukça ilgili olmam.

Henüz bu alana ait temel ve güncel bilgiyi öğrenme aşamasındayım. Umarım bir sonraki yazımda daha detaylı olarak sağlık ve yapay zekâdan bahsederiz. Bugün ki konum ise Sağlıkta Yapay Zekâ ile ilgili kısa bir özet.

Sağlıkta Yapay Zekâ kavramını ele almadan önce sağlık kavramından bahsetmek isterim. Eski zamanlardan itibaren sağlığın en temel tanımı hastalığın olmayışıydı. Ancak gelişmeler ile birlikte sosyal yaşamın şekillenmesi, ekonomi gibi birçok faaliyetin aynı anda ilerlemesi bireyin sağlık algısını da değiştirmiştir. 1948 yılında Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ-WHO) tarafından sağlık kavramı “Sadece hastalık ve sakatlığın olmayışı değil, kişinin bedenen, ruhen ve sosyal yönden tam iyilik halinin olmasıdır.” şeklinde yeniden tanımlanmıştır. Teknolojinin günden güne değişimi ile birlikte insanların sağlık uygulamalarından beklentileri de değişikliğe uğramıştır.

Sağlıkta teknolojinin gelişimiyle beraber bireylerin hayatını kolaylaştıracak ve yaşam kalitelerini arttıracak birçok ürün ve hizmet katılmıştır. Hastanelere gittiğimizde en doğru tanıyı koyabilmek adına Bilgisayarlı Tomografi (BT), Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRI), Pozitron Emisyon Tomografisi (PET) veya X-ray cihazlarını kullanıyor, verdiğimiz kan ürününün saatler içerisinde sonuçlarını görüntüleyebiliyoruz. Hatta bazen bu bilgiler direk cep telefonlarımıza yönlendirilebiliyor.

Bunun dışında maliyeti etkin politikaların benimsenmesi, hastalıkların tedavisini bulma durumunu arttırması, sağlık kuruluşuna gitmeden gerekli bilgilerin sağlık profesyonellerine iletilmesi ve elde edilen bilgilere göre uygun tedavilerin online şekilde iletilmesi gibi birçok uygulamayı günümüzde görmekteyiz. Bunlara ek olarak tıp ve hemşirelik fakülteleri gibi sağlık alanında eğitim veren birçok üniversite de bu teknolojilerden yararlanarak sanal ameliyatlar, hasta bakım uygulamaları kullanmaktadır. Kısacası teknolojik gelişmelerin sağlık sektörüne uyarlaması ile sağlık sektörü uygulamaları bir gün önceye kıyasla daha da iyileştirilmektedir.

Yapay Zekâ ve Sağlıkta Yapay Zekâ Kullanımı

Teknolojik yaklaşımlardan yapay zekâ uygulamalarının hayatımızı kolaylaştırdığı herkes tarafından bilinmekte ve kabul edilmektedir. Ancak benim için bu kavramın ayrıntılı bir tanımını yapmak kolay olmadı. En basit şekilde ifade etmem gerekirse yapay zekâ (AI — Artificial Intelligence), görevleri yerine getirmek için insan zekasını taklit eden ve topladıkları bilgilere göre yinelemeli olarak kendilerini iyileştirebilen sistemler veya makineler anlamına gelmektedir.

Artık dünyanın herhangi bir yerinde yapay zekâ uygulamalarını sağlık sektörüne uyarlamış birçok örnek görebilmekteyiz. Tanımını kolay şekilde yapsak da yapay zekayı uygulamaya dökmek için birçok meşakkatli süreçten geçmek gerektiğini hepimiz bilmekteyiz. Bu uygulamaları sağlık sektöründe görmek için ise hem sağlık profesyonellerini hem de bilgisayar alanında uzmanlarının multidisipliner çalışmasına ihtiyaç duyulmaktadır.

Dünyada ve ülkemizde sağlıkta yapay zekâ kullanımı her alanda artmaktadır. Sağlık alanındaki yapay zekâ örnekleri;

Onkoloji: En başta kanserin teşhisinde ki buraya Radyoloji’ de ayrıca değineceğim, tedavi süreçlerini belirlemede, kanserin genomunda uygulamalarda ve buna da daha sonra değineceğim ama ilaç uygulamalarında,

Radyoloji: Bunu kısaca elde edilen radyolojik verilerin yapay zekâ ile işlenmesi diyebiliriz. Radyolojik verilere örnek olarak; MRI, BT, X-Ray, Ultrasonografi (USG),

Psikiyatri: Psikiyatrik hastalıkların tanı ve tedavisinde ve dijital terapistler gibi,

İlaç Geliştirme: Biyolojik mekanizmaları çözmek, ilaçlar için aday molekül belirleme, seçme ve bir araya getirme gibi konularda. Bunlar için birçok firmanın ürettiği çözümlerde bulunmakta; IBM Watson, WisdomEra, Berg gibi,

Patoloji: Görüntülerin işlenmesinden ibaret,

Genetik: Gen onarımı tahmini ve bunun gibi yapılan deneysel çalışmalar,

Göz: Göz hastalıklarının tanısı ve biyonik-yapay görme gibi alanlar,

Sağlık Yönetimi: Yapay zekâ stratejileri, insan kaynakları, pazarlama, teknoloji yönetimi ve dijital hastaneler gibi konular üzerinde durulmakta,

Robotik Cerrahi: Cerraha kolaylık sağlaması ve gelecekte ameliyata müdahale etme düşünceleri.

Yararları?

Bu kadar alana yayılan ve her geçen gün uygulamaları artan yapay zekanın yararları çok fazla olup bizlere uygun parametrelere sınanacak büyük bir veri sunmaktadır. Yerel ve dünya verilerine ulaşım kolaylaşabilmektedir. Tanı, tedavi, bakım ve rehabilitasyon süreçlerinde insan (sübjektif) faktörüne göre daha tutarlı sonuçlar elde etmekte, insan hatasını ortadan kaldıracak seviyeye indirebilmektedir. Sistemin eğitilmesi insan eğitimlerine nispeten çok daha kısa sürmektedir. Aynı veriyi ve sistemi kullanarak birçok farklı sonuç elde etmekte; zamandan tasarruf etmeye ve maliyeti azaltmaya olanak tanır.

Zararları ve Etik İhlaller?

Yararlarını uzun uzun sıralarken, yapay zekâ uygulamalarının kullanımında akla gelen etik ihlali konusunu da ayrıntılı şekilde ele almak gerekmektedir. Çünkü yapay zekâ yanlış kullanımda global sorunlar yaratabilecek bir güce sahiptir. Kişisel verilerin korunması (hasta verilerinin güvenliği ve hasta mahremiyeti) konusu ve ülkelerin damgalanma konusu nedeniyle yapay zekâ uygulamalarına soru işaretiyle de yaklaşmak yanlış olarak değerlendirilmemelidir. Örneğin; AIDS vakaları veya psikiyatri vakaları nedeniyle kişilerin veya ülkelerin damgalanması… Etik ve önemli diğer bir konu ise Karakutu problemi. Buradaki sorun ise birçok yapay zekâ algoritmasının nasıl karar verdiğini bilmememizden kaynaklanmaktadır. Bunlar bilgisayar başında denenirken bir problem teşkil etmeyebilir ama klinik tarafta ciddi sorunlara yol açabilecek uygulamalardır. Tıpkı otonom giden bir arabanın zorunlu olarak yayalardan birine çarpması durumunda olduğu gibi. Etik konular hukuki açıdan da ele alınmalı ve değerlendirilmelidir. Etik konuların dışında yapay zekâ uygulamalarının artması nedeniyle işsizliğin ve teknolojiye bağımlığın artma ihtimalleri de yapay zekâ uygulamalarının olumsuz tarafını gösteren faktörler söz konusudur. Sağlıkta yapay zekâ uygulamalarının kullanımının etik boyutu ve zararları ile ilgili son sözüm ise yapay zekâ uygulamaları tam anlamıyla açıklanamadığı sürece klinik tanı destek sistemlerinden ileri gidebileceğini düşünmemekteyim.

Bana bu konuda yazma fikrini veren değerli arkadaşım Yunus Emre Gündoğmuş’ a ve benden desteğini hiçbir zaman esirgemeyen değerli Merve Murat hocama teşekkür ederim.

Kaynakça

Bulut, M., Dilmen, N., Esmer G.B., Gezer, M., Erol, Ç.S. & Şener, L.T. (2019) Sağlık Bilimlerinde Yapay Zekâ. Çağlayan Yayıncılık: İstanbul

--

--