Ekinli ve Uluağaç Köyleri Harita Bulmaca Atölyesi

Başak İncekara
Kent ve Çocuk
Published in
5 min readDec 17, 2018

Çocukların yaşadıkları mekanları ellerinde hava fotoğraflarıyla yürüyerek, farkındalıkla deneyimlemesini amaçladığımız Harita Bulmaca Atölyesi’ni, Köy Okulları Değişim Ağı (KODA) davetiyle 2016 yılında Muş — Sudurağı, Bilek ve Nadaslık köylerinde gerçekleştirmiştik. Bu atölyelerden edindiğimiz kırsal deneyimle, yine KODA’yla 2018 yılında Şanlıurfa -Ekinli ve Uluağaç köylerinde de çalışmamızı gerçekleştirdik.

Atölyemiz, çocukların köylerini kendi gözlem ve deneyimlerinden yola çıkarak anlatmalarına ve anlamalarına imkan sağlıyor. Bu atölye kapsamında, çalışma sırasında yaptığımız dökümantasyonlardan haritalar üretiyor ve çocukların mekan kullanımlarını görünür kılmayı hedefliyoruz.

Bakalım Ekinli ve Uluağaç köylerinde düzenlediğimiz atölyeler bize neler söylüyor?

Harran’da ilk atölyemizi Yenidoğan köyü Ekinli mezrasında gerçekleştirdik. Okulun öğretmeni Hasan atölye boyunca bizimleydi.

Atölye katılımcılarımız Ekinli İlköğretim Okulu 1. ve 2. sınıf öğrencileriydi. Atölye çalışmamızın temel malzemelerinden biri olan hava fotoğrafı bu köy için harita sistemlerinde çıkmıyordu. Biz de atölyemizi mind mapping yöntemi kullanarak gerçekleştirdik. Mind mapping Tony Buzan tarafından 1960’lı yıllarda geliştirilmiş çizimler ya da anahtar kelimeler yardımıyla düşüncelerin görselleştirilmesi olarak ifade edebileceğimiz yaratıcı bir not alma yöntemi.

Böylece atölyemizde çocuklar boş kağıtlar üzerinde kendi haritalarını oluşturdular.

Ekinli köyü mekansal olarak bugüne kadar deneyimlediğimiz köylerden oldukça farklı bir yapıya sahip. Köyün mekansal dokusundaki en baskın öğe okulun hemen yanından geçen yol. Yol dışında köyde fiziksel olarak tanımlayabileceğimiz ve algılayabileceğimiz, sınırları okunabilir açık alanlardan bahsetmek mümkün değil. Köyün meydanı, kahvesi gibi kamusal birimleri yok. Kamusallık adına en önemli yapı ise okul ve okul bahçesi.

Atölyenin ilk oyunu ile beraber sorduğumuz sorular: “Köyde en sevdiğin yer neresi?” “Bize köyünde nereleri göstermek istersin?” “En çok nerelerde zaman geçiriyorsunuz?” Bu soruların hepsine “okul bahçesi” cevabını verdiler. Okul ve bahçesi çocukların köyde zaman geçirebilecekleri tek mekan.

Atölye katılımcılarımızın ürettikleri haritalarda çocukların köyde en az kullandıkları yol ana öğe olarak karşımıza çıktı. Bir yerleşim yerinde bulunan yollar özelliklerine göre hiyerarşik bir akış gösterir. Bu kademelenme doğrultusunda yolların teknik özellikleri ve öncelikleri yaya öncelikli ya da taşıt öncelikli yollar gibi farklılaşarak erişilebilirliğe etki etmektedir. Ekinli köyü özelinde yol hiyerarşi kademelenmesi olmaması nedeniyle pratik kullanım ile tanımlı ikincil ve özellikle üçüncül yollar çocukların haritalarında görünmez oldu diyebiliriz. Çocuklar köydeki bağımsız doğal ve yapısal öğeleri ana yol ile olan ilişkileri üzerinden haritalarında konumlandırabildiler.

Haritalama oyunu boyunca çocukların genel olarak mekan tanımlamakta zorlandıklarını gözlemledik. Çocuklar bizleri köyde hedef odaklı değil “sağdan soldan” gibi yön ifadeleri seçerek gezdirdiler.

Çocukların haritalarını incelediğimizde köyleri ile özellikle doğal öğeler ve hayvanlar üzerinden ilişkilendiklerini söyleyebiliriz.

Harran’da ikinci atölyemizi ise Uluağaç köyü’nde yaş aralıkları 6–12 olan toplam 24 çocuk ile gerçekleştirdik. Bu sefer okul öğretmeni Osman bizimleydi. Osman öğretmen okula ilk atandığı günden itibaren yaşadığı süreçten bahsetti. Öğretmen kendi yarattığı kaynaklar ile öğrencilerine zaman zaman sponsorluk bularak, zaman zaman da elindeki malzemeleri kullanarak, bulduğu duruma göre çok daha sağlıklı bir sınıf ortamı yaratmış. Ayakkabılar okulun kapısında çıkarılıyor. Sınıfın duvarlarında çocukların işleri, fotoğrafları asılı. Öğretmen bulduğu bir balıkçı ağı ile sınıfın duvarına pano tasarlamış. Çocuklar sınıfın ihtiyaçları konusunda öğretmenleri ile beraber sorumluluk alıyorlar.

Uluağaç, Ekinli köyünden daha tanımlı bir mekansal yapıya sahip. Mekanlar Ekinli köyüne oranla daha okunaklı ve algılanabilir. Katılımcılarımız “Köyde en sevdiğin yer neresi?” sorusuna “Orman, bütün köy ve köyüm” cevaplarını verdiler. Bize köyünde nereleri göstermek istersin? Sorusuna yine hep beraber orman olarak cevap verdiler. Orman çocuklar için önemli bir alan olmakla birlikte daha uzak konumda olması nedeniyle çok sık kullanılamıyordu.

Çocukların en çok zaman geçirdikleri yerler ise çocukların sahne olarak adlandırdıkları boş bir alan, taziye evinin yanı, okul, caminin yanı.

Çocuklar gezi rotasını belirlerken verdikleri cevaplar arasından ilk hedef olarak camiyi seçtiler. Caminin yanında bulunan boş bir alanı oyun alanları olarak haritalarına işaretledikten sonra ikinci hedef olarak sahneye gitmek istediler. Sahne çocukların oyun oynadıkları boş bir alan. Çocuklar herhangi bir yetişkinin fark edemeyeceği siliklikte oyun çizgileri ve işaretleri eklemiş Sahneye yaklaştıkça ve ulaştığımızda çocuklar oldukça heyecanlandılar ve oynadıkları oyunlarını anlatmak istediler.

Görünmez çocuk oyun alanları

Aslında çoğu zaman söylenen kırsal alanda her yerin çocuklar için bir oyun alanı olduğunu söylemek çok da doğru değil. Çocuklar Uluağaç köyünde Muş köylerine benzer şekilde boş mekanları oyun alanları olarak tanımladılar. Bizim gözlemlediğimiz mekansal olarak bir meydanı, merkezi gibi kamusal yapısı olan köylerde, köy merkezlerinde kalan boşlukları çocuklar oyun alanlarına dönüştürme eğiliminde oluyorlar. Erişilebilirlik adına bütün mekanı kullanabilme potansiyelleri de olsa çocukların sadece çocuklara ait mekanlara ihtiyacı var. Kırsal alandaki bu görünmez çocuk oyun alanları kırsal yerleşimler adına dikkat çekicidir.

Darıca mezrasında ilkokul bahçesi kullanımında yaşanan çatışmanın bir nedeni olarak çocuklar tarafından anlatılan hikaye yine aklımıza bu görünmez oyun alanlarını getirecekti.

Görece büyük yaş grubu çocukların oyun alanı olarak kullandıkları boş alanda bir taziye evi projesinin yapılması ile ilkokul bahçesini kullanmak zorunda kaldıklarını ifade eden 12–18 yaş grubu çocuklar ile 6–12 yaş grubu çocuklar arasında çatışma yaşanmaktaydı. Bu durum mekan tasarımında öğretmenin de endişe ettiği bir konu olarak karşımıza çıkmıştı.

Günümüzde giderek kentleşen kırsal mekanlardan bahsederken köylerdeki bu görünmez çocuk kullanımları çocuk dostu yerleşimler anlamında önemli bir potansiyel niteliğinde.

Karşılaştığımı, tanıştığımız ve yardımlaştığımız bütün eğitimcilere ve güzel emeklerine teşekkür ederiz.

--

--