Kabak Musakkayı Seviniz!

Samet Ekin
Kitap Ayracı
Published in
1 min readJul 13, 2018

Akşamüstü berberdeyken de aynı muhabbet dönmüş, kafasında eksik kalan yanları tamamlamak amacıyla bir heyecanla girmişti eve. Bu sıralar pazarda en pahalı sebzelerde birinciliğe oynuyor, dedi ilkin. Kızartması güzel oluyor da musakkasını hiç seven görmedim, dedi sonra. Cevap alamayınca masanın üstündeki gazetenin manşetine daldı; “millet gereken cevabı sandıkta verecektir.” His düşmanı harflerden kafasını kaldırdığında “herkes iyi yapamaz zaten” diye söylendiğini duydu. Sonra gazetedeki tarih gözüne çarptı. Dudağı büzüldü, içli bir tebessüm etti.

Kabak musakkanın sevilmeme gerekçesini tartışırken yakalanmıştılar yalnızlıklarına. Paketinden bir dal sigara alıp tahta merdivenden üst kata çıktı. Hafiften yağmur başlamıştı. Yağmurun sesini bastırmak için radyoyu açtı. Bir elinde kalem bir elinde sigara uzunca kaldı öyle. Eksilen beyazlıkları gözüne çarptı kağıdın. Doldukça doluyordu… Okudu en baştan, sevmedi, içine sinmedi. Kabak musakka geldi aklına yine, onu da sevmiyordu. Çehov da ilk öyküsünü sevmemişti zaten, dedi kendini avuturcasına. Çehov kabak musakkayı sever miydi acaba diye düşündü sonra. Radyodan en sevdiği ses gelince duruldu kafasındaki sorular. “Akşam oldu hüzünlendim ben yine, hasret kaldım gözlerinin rengine”

Kabaktan da bahsetmesi gerektiğine karar verdi yazıda. Sevdiği kadar sevmediği şeylerden de bahsetmeliydi, hele ki kişi başına bu kadar sevilmeyenin düştüğü bir şehirde, bahsedilecek en naif sevilmeyen olabilirdi kabak musakkası…

--

--

Samet Ekin
Kitap Ayracı

İstanbul'da müştemilat, Anadolu'da dilaltı hapı. Çok düşünür, az dökülür. Editör/Etkinlik Tasarlayıcısı/İletişimci