Takım olmak- Takım olabilenlerden misiniz ? :)
Gerçekten çok başarılı, alanında iyi kişileri bir araya getirerek başarılı takımlar elde edebilir miyiz ? Sizce sadece bu yeterli mi ?
2 gün önce katılmış olduğum keyifli bir konuşmada Agile Dönüşümden ve Çevik Şirket kültüründen bahsedildi. Çevik yaklaşımların kalbinde takımların olduğunu biliyoruz yani yaptığımız şey bir spor olsa buna basitçe takım sporu da diyebiliriz. Peki bu başarılı takımların farklı yaptıkları şey nedir ? dersek de bu soruya verilen cevaplardan biri “Birbirilerini önemserler” idi. Tabii ki bir çok farklı cevapla zenginleştirebiliriz beni en çok vuran yer burası olduğu için bu cevap üzerinden konuyu genişleteceğim.
Gelelim en başta sorduğum sorunun cevabına, eğer çok şanslıysak hepsi iyi birer takım oyuncusu çıkabilir ama bence sorunun cevabına çoğunlukla hayır diyebiliriz, bunlar geliştirilebilir şeyler olmak ile beraber başarılı takımların diğer takımlardan farklı olarak yaptığı şeyler; işlerini iyi bilmelerinin ve ortak hedef algısında olmalarının yanında birbirlerini önemsemeleri ve gelişimlerine destek vermeleri, halini hatırlarını sormaları, omuz omuza çalışarak, beraberce hızlı bir şekilde öğrenebilir olmaları ve tabii ki birbirlerine güveniyor olmaları…
Takım sporu dedik tabii ki buraya örnek olarak verilebilecek bir çok spor dalı var, voleybol, futbol, basketbol gibi.. Ama bütün bunları düşünürken aklım takım olmak adına kendi tecrübelerime gitti. 6 yaşından beri yüzüyorum, 12 sene profesyonel olarak şimdi ise yarı profesyonel olarak devam ettiğim bir yaşam biçimi benim için yüzme. Bir çok yarışa katıldım, madalyalar kazandım, bazen de işler hiç istediğim gibi gitmedi. Bu süreçten öğrendiğim hayatıma şekil veren bir çok ders ve öğreti var. 2014 yılında tam da bu günlerde takım olmak ve yüzme ile ilgili yazdığım, çalışmış olduğum şirketin (KoçSistem) iç bülteninde yayınlanan yazıyı hiç bir ekleme yapmadan sizinle paylaşmak istiyorum.
Şu an Agile takımlarda da hatta Agile bağımsız, takımlarda aradığımız, gözlemleyebileceğimiz özelliklerin bazılarını fark etmeden yazmışım. Bireysel olarak da yapılabilecek, ortada çok net bir yarışın olduğu bir spor için o tarihte bunları yazabilmişsek içinde bugünümüze uyarlanabilecek hatırlatmalar olduğuna inanıyorum.
Ayrıca bu yazıyı fırsat bilerek şimdiye kadar yolumun kesiştiği tüm takım arkadaşlarım, kazandığım her başarıda katkınız büyük, beni geliştirdiğiniz, düştüğümde kaldırdığınız ve paylaştığınız/paylaştığımız her şey için gönülden teşekkürler.
İyi ki varsınız :)
2014 ‘deki yazı için de buyurun, keyifli okumalar…
Yüzme sporunda takım olmak demek…
Yüzme sporu yarış anında bireysel bir spor olarak gözükse de, büyük çoğunlukla sporcular o ana kadar bir takımın parçası olarak gelmektedir. Aynı takımı paylaşmak demek aynı zamanda ortak bir hedef için yarışmak da demektir. Takımın içinde yer alan her bireysel başarı o takıma puan kazandırır ve sonucunda hem bireysel hem de takım olarak başarı hedeflenir.
Yani bir yüzme takımının başarılı olabilmesi için içinde bulunan ekip üyelerinin her birinin elinden gelenin en iyisini yapması gerekir. Kendi bireysel hedefleriniz mutlaka vardır fakat bu hedefi gerçekleştirdiğinizde içinde bulunduğunuz takım için de iyi bir şey yapmış olacağınızı bilmek ayrı bir motivasyondur.
Tüm sene süren uzun antrenmanlar boyunca, havuzda takım olarak antrenman yaparsınız, kulvarlarda birbirine yakın tempolarda ve branşlarda kişiler olur , böylece herkes birbirini destekler, birlikte gelişir ve yol alır. Yarış anında yanımda bir takım arkadaşım da olabilir ama o yarış bittikten sonra tekrar aynı havuza hatta kulvara girer birlikte antrenman yapmaya devam eder, kendimizi geliştirmeye çalışır, birbirimize antrenman sırasında tempo verir ve eksiklerimizi birlikte tamamlarız.
Yarış anında kulvar başına gidene kadar da hep bir takımla birliktesinizdir, gerekirse mayonuzu , suyunuzu paylaşır, takım arkadaşınızı motive eder yanında olursunuz. Benim için bütün bunlar takım olmayı ifade ediyor. Bunun dışında yarış programlarında bayrak yarışları denilen aynı takımdan 4 kişinin katıldığı yarışlarda mevcuttur. Yarışmalarda hem psikolojik hem de fiziksel mücadeleyi takımız ile birlikte verirsiniz.
Benim fikrimce takım olmak sadece maç , oyun yada yarışma anında aynı anda orada tüm takımın olması değil, o ana kadar nasıl geldiğiniz ve yanınızda kimleri hissettiğiniz ile de ilgilidir. Yarış anına kadar birlikte çalıştığım, nerdeyse her şeyimi paylaştığım , hem yarıştığım hem de takım arkadaşı olduğum insanlar var iken yüzmenin bireysel bir spor olduğunu ben kendi adıma söyleyemem.
Tabii bütün bu söylediklerim bir takımın parçası olmadan bu sporu yapanlar için geçerli değil, günümüzde sporcular tek bir antrenör ile de bu sporu yapabiliyorlar. Bu durum Türkiye’ de de son yıllarda yaygınlaşmaya başladı. Onların psikolojisi ve yüzmeye olan algısı daha farklı olabilir. Ama ben bir takımın parçası olarak yüzdüğüm için çok mutluyum. Kendi iç motivasyonum ile takım ruhunu birleştirebilmeyi, ortak bir hedefe yönlendirebilmeyi öğrenmemde bana yol gösterdiğine inanıyorum.
Sevgilerimle,
Seda Oğuzer
11.04.2014
