Çocuklarla Felsefe Atölyesi, Harran

Berke Şerbetçi

Köy Okulları Değişim Ağı
kodegisim
3 min readMar 18, 2019

--

Harran’a soğuk yağmurlu günlerin birbiri ardına geldiği bir haftada çok güneşli bir günde KODA Gönüllüsü arkadaşlarla ulaştık. O gün programımızda üç okula gidip “Çocuklar İçin Felsefe” uygulaması yapmak var… KODA için ilk kez sahaya taşıdığımız Çocuklar. İçin. Felsefe. atölyemiz kimbilir belki de Harran için de bir ilk.

Hava masmavi, etrafta pamuk tarlaları… Sonradan öğretmenlerden öğreneceğim ki meğer bu tarlalardan pamukların hasat edilmesi ile öğrenim takvimi arasında doğrudan bir ilişki varmış. Ekim ayı civarı, pamuk hasatlarının toplanması bitince ve aileler yerleşik düzene geri dönünce okul mevcudu tamamlanırmış. Pamuk dikim zamanı olan Nisan ayında ise okul mevcudu ailelerin tarlalara gitmesiyle azalırmış.

Programımızdaki ilk sınıfa varmak üzereyiz. O gün tanışacağım tüm öğretmenler gibi Canan öğretmen de bizi çok güzel karşılıyor. Bugün ziyaret edeceğimiz sınıflar arasında Canan öğretmenin sınıfı yaş ve Türkçe bilgisi seviyesi açısından Çocuklar İçin Felsefe uygulamasına en uygun sınıf. Aklımda iki tane kavram var, öğretmenime soruyorum “sevgi mi, iyilik mi tartışalım?” diye. “İyilik” diyor Canan öğretmen. Çocukların kendi aralarında da tartışma çıkabildiği için bu kavramda karar kılıyoruz.

Sınıf atölyeye çok güzel katılıyor. Hikayelere, sorulara harika yanıtlar geliyor, kendi yaşantılarından örnekler veriyorlar. Ama Türkçe’nin genelde evlerde değil de sınıflarda öğrenilen bir dil olduğu düşünüldüğünde, tartışma; yaş itibariyle bu sınıfın olması gereken dil olgunluğunda gerçekleşemiyor. Atölyemizi keyifle noktalarken Canan öğretmenin “ben bu yaklaşımı başka derslerde de kullanırım” demesi “iyi ki gelmişim” dedirtiyor. Buradaki çocukların dersin bitişinde bizi arabamıza kadar uğurlamasının coşkusuyla ayrılıyoruz.

İkinci durağımız beni sınıfın Türkçe düzeyi. konusunda yola çıkmadan önce uyarmış olan Ahmet öğretmenin sınıfı. Dolayısıyla yanımda resimli hikaye kitaplarımla hazırlıklıyım. Ancak sınıfa girince koşullar hepimizi biraz etkiliyor. KODA adına hem öğretmenlerin hem de çocukların yaşamına dokunabilmek, onlara bir şeyler aktarabilmek için buradayız. Bakıyoruz ki hem yaş hem de Türkçe seviyesi göz önüne alındığında bir kavram tartışmak mümkün değil başlıyoruz şarkılara, sarılıyoruz boya kalemlerine. Yanımızda neyse ki bir de bir üst sınıftan harika bir çevirmenimiz var. Onun sayesinde çocuklarla çok daha iyi iletişim kuruyoruz. Ahmet öğretmen anlatıyor: “Aileler de çok iyi Türkçe bilmediği için çocukları evde destekleyemiyorlar, çocuklar ne öğrenirse okulda öğreniyor.” diyor. Öğretmenimizle ve sınıfla vedalaşma vaktimiz geliyor. Ahmet öğretmen “Keşke daha uzun kalsaydınız.” diyor. Sahaya bir an önce yeniden dönme isteği içime düşüyor ve bu duygularla oradan ayrılıyoruz.

Son okulumuza geliyoruz. Çocukların ara öğünlerine denk geldiğimiz için Tahir ögretmenimizle önden sohbete başlıyoruz. Gezinin en güzel yanlarından birinin çocuklarla. buluşmak olacağını düşünürken birleştirilmiş sınıf öğretmenleriyle sohbet etmek bana apayrı bir keyif veriyor. Öğretmenleri dikkatle dinliyoruz, KODA gönüllüsü arkadaşlar sohbetlerde öğretmenlerin, çocukların ve okulun ihtiyaçlarını tespit etmeyi amaçlıyor. KODA gönüllüsü olmanın en sevdiğim yanlarından biri de bu oluyor. KODA; okulun fiziksel koşulları, eğitim ve sosyal ihtiyaç alanlarında çocukları ve öğretmenleri nasıl desteklersek “gerçek bir ihtiyaç karşılanır” sorusunun peşinde.

Bu sınıfın da yaş seviyesi biraz küçük fakat Türkçe bilgilerinin daha iyi olduğunu öğretmenimle geziden önce konuştuğumuz için renkli hikaye kitabımın yardımıyla bu sınıfta “şans” kavramını konuşmayı ve tartışmayı planlıyorum. Ancak Tahir öğretmen ilk önce sınıfta şans ve şanssızlık kavramlarını tanımlama ihtiyacı hissediyor. Öğrenciler yine kendi yaşantılarından harika örnekler getiriyorlar, şansı ve şanssızlığı anlatmak için.

Tahir öğretmenle de vedalaşıyorum. Yaş ve Türkçe seviyesinden dolayı bazı sınıflarda tam bir Çocuklar İçin Felsefe uygulaması olmasa da “olsun” diyorum, aklımda düşünceler…. Harran mavisi ve beyaz pamuk tarlaları gözümde… “İyi ki” geldik.

Asıl şunu fark ediyorum bu yolculukta…

Buralarda “öğretmen demek, herşey demek”. Öğretmeni desteklemek, canlı, hayata bağlı ve motive tutmak çok kıymetli. Onların devam etme kuvvetini ve azmini hiç eksiltmeden ilerlemesi belki de çocuklar için yapılabilecek en güzel katkılardan biri. Dolayısıyla Çocuklar için Felsefe’yi sahaya taşırken “eğitmen eğitimleri”nin çocuk atölyeleri kadar önemli, hatta belki de daha önemli olduğunu fark ediyorum.

KODA’yı düşünüyorum… Öğretmenleri desteklemekle ne iyi ettiğini bir kere daha anlıyorum. Belli ki onlar bu dinamiği benden çok daha önce fark etmiş. Bölgenin eğitimi için yapılacak çok şey var elbette. Ancak hızlı bir etkinin ana aktörlerinden biri de gerçekten oradaki öğretmenler için çeşitli destek mekanizmaları kurmaktan geçiyor.

Yolumun KODA ile kesişmesine bir kere daha çok seviniyorum ve eve dönüş yolunda bu deneyime vesile olan herkese ve herşeye içimden bir kez daha şükran duyuyorum.

Aralık 2018, Harran Saha Gezisi

Berke Şerbetçi

Çocuklar İçin Felsefe Eğitmeni

--

--

Köy Okulları Değişim Ağı
kodegisim

Köylerde değişim yaratmak için köylerde görev yapan öğretmenlerle eğitim gönüllülerinin ortak girişimi…