Harran’a Kısa Bir Bakış

Esra Yıldırmış

Köy Okulları Değişim Ağı
kodegisim
6 min readOct 5, 2018

--

Benim bu yazıda değinmek istediğim konu ise, insanların bir araya geldiğinde ve ortak değerlerde buluştuklarında, nasıl daha fazla güzelliği kolaylıkla yaratabildikleriyle ilgili.

Uzun gibi görünen, bir yandan da hızla geçen Şanlıurfa-Harran deneyimimde yaşadıklarım, yeni yeni demleniyor içimde…

“Şanlıurfa’da bir proje başlayacak. Öğretmenlerle bir araya geldiğimiz, onları kişisel ve mesleki açıdan desteklemeyi istediğimiz, özellikle birleştirilmiş sınıflı okullardaki öğretmenlere bire bir dokunabileceğimiz, tamamen gönüllü öğretmenlerin katılımıyla başından sonuna neler olduğunu gözlemleyeceğimiz ve her adımı biraz daha gelişme kat etme niyetiyle atacağımız, bununla birlikte bunu bir hedef olarak görmeyeceğimiz bir proje.”

Projeyi ilk dinlediğimde bende canlananlar bunlar olmuştu en azından…Ve bir fikir olarak daha Şanlıurfa’yı hiç görmemişken; “Acaba oraya yerleşebilir miyim? Bu bir senelik proje süresince hem yaşadığım yeri değiştirip, hem de değişimi yerinde gözlemleyebilir miyim? Acaba nasıl olur?” Ve daha nice sorular gündemimi meşgul ederken bir yandan da seviniyordum..Yaşamda güzel işler yapan topluluklar var. Filizlenen taze taze proje fikirleri ve bu fikirlere hayat buldurmak isteyen, can suyu olan güzel oluşumlar.. Ne mutlu! 10 yıllık iş hayatı deneyimimde, yaptığım işin benim için anlamlı olması, beni manevi olarak da doyurması, yapılan işin katma değer yaratması ve bu yaratımda benim de payımın olduğunu görmek hayattaki en özlem duyduğum şeylerden biriydi. Zihnim yıllarca hangi meslek, hangi alan vs. sorularıyla meşgulken KODA’nın hayatıma girmesi ve mana boyutunda hiçbir sorgum olmadan bu sürece dahil olma halim, şuan geçen 1 yıla yeniden baktığımda, benim için çok değerli!

Ben bu hislerle yoğrulurken hayat devam ediyordu ve dernekte proje üzerine kurgular, son rötuşlar yapılmaktaydı. Proje ekibi belli olmuştu ve ben de bu projeye gönül ve emek verenlerden biri oluvermiştim. Proje gereği yaşadığım yeri değiştirmem gerekmese de gözüm, kulağım, kalbim artık her dem Harran’da idi. (Bunda ekip olarak samimi bir bağ kurduğumuz sevgili öğretmenlerimizin de payı büyük tabi.:))

2017 Ekim ayından 2018 Haziran ayına kadar dolu dolu geçen Harran deneyimimizin öğretmenlerimiz açısından nasıl geçtiği ayrı bir paylaşım konusu. Benim bu yazıda değinmek istediğim konu ise, insanların bir araya geldiğinde ve ortak değerlerde buluştuklarında nasıl daha fazla güzelliği kolaylıkla yaratabildikleriyle ilgili.

İlk buluşmamızda sessiz, sakin, biraz da çekingen ve ne olduğunu anlamaya çalışan genç bir grup olarak bir araya gelmiştik. Öğretmenlerin çoğunun meslekteki ilk yılıydı. Çoğu okulun tek öğretmeniydi ve içlerinde birleştirilmiş sınıflı köy okulunda öğretmenlik yapanlar da vardı. Biz de Harran’a ilk defa ayak basmıştık. Bir meraktı ilk etapta onları getiren şey.. ”Acaba burada benim ihtiyaçlarımı karşılayacak bir şeyler var mıdır?” sorusu. Ya da “Burada ne amaçlanıyor? “sorusu. O merak duygusu her daim bizimle olsun. Belki de teşekkür edilecek bir şey varsa en çok bu “merak” duygusuna teşekkür edebilirim. Ki o sayede bu topluluk bir araya geldi, nice güzellikler gelişti.

Her ay yaptığımız saha ziyaretlerimizde gönüllü olan birleştirilmiş sınıflı köy okulu öğretmenlerini bire bir okullarında ziyaret ettik. Kendileriyle yaptığımız görüşmelerde, eğitim kalitesini iyileştirebilmek için mesleki gelişimleri adına neler yapabilecekleri, çocuklarla kurdukları bağ, velilerle olan ilişkileri, okulun gereksinimleri, çevre düzeni, sınıf düzeni, özel gereksinimdeki çocuklar, farklı çocuk aktiviteleri, kendi yaşam yolculukları ve duyguları üzerine sohbetlerde bulunduk. Sınıf içinde uygulamaya koyabilecekleri yeniliklerle ilgili denemeler yaptık ve süreçteki etkilerini birlikte gözlemledik. Gelişim gösterilen alanları fark ettik, bir şeyler eksik kaldı ise bunun nedenleri üzerine kafa yorduk, destek alabileckleri kişiler konusunda aracılık ettik ve öğretmenlerimizi farklı kaynaklarla buluşturmaya çalıştık.

sanat yoluyla kendini tanıma

Ayrıca öğretmenlerimizin ihtiyaç duydukları konuları değerlendirip uzman eğitmenlerden de her ay gönüllü desteği aldık ve onları da Harran deneyimimize dahil ettik. Çocuk Hakları ile Benan Özan, Yaratıcı Drama ile Tülin Özçağır, Sanat Yoluyla Kendini Tanıma ile Aylin Vartanyan, Öğrenme Odaklı Sınıf Yönetimi ile Kayhan Karlı, Pozitif Disiplin Eğitimi ile Tolga Erdoğan bu güzel yolculuğumuzda bize destek olan eğitmenlerimizdi.

Yıl içerisinde imkanlarımızın el verdiği ölçüde bir kaç köy okulunda da çeşitli çocuk atölyeleri gerçekleştirdik.

Herkes için Mimarlık, Kent & Çocuk Girişimi ve Mardin’den gelen Mimarlık Fakültesi öğrencilerinin katılımı ile, okul ortamını eğitime ve yaşamaya daha elverişli hale nasıl getirebileceğimize yönelik bir tasarım çalışması gerçekleştirdik. Çocuklar okula dair hayallerini aktardıkları maket çalışıyla tasarım sürecine dahil oldular. Ve tüm bunlar sonucunda, hayallerindeki okula eş değer nitelik taşıyabilecek, köy şartlarına uygun yeni bir tasarım oluştu. Böylece çocuğu merkeze alan, bir yandan da eğitim atmosferine bütüncül yaklaşan bir çalışma gerçekleştirilmişti. 2018 Ekim ayında, aynı ekiple bu defa tasarımı yapılan çalışmanın uygulaması için bir araya gelmeyi planlıyoruz.

hep birlikte şarkılar söyleyen çocuklar

Beraber çalıştığımız öğretmenlerin okullarından birkaçında gerçekleştirdiğimiz Ebru çalışması da yine keyifli atölyelerimizden biriydi. Nazan Camaş, Mehmet Önal ve Sera Camaş tarafından yürütülen Dededen Toruna Ebru Sanatı Atölyesi’ni hep birlikte gerçekleştirdik. Harran ziyareti, hem atölye uygulayıcıları için, hem de suya resim çizen çocuklarımız için unutulmaz anılar bıraktı. Aynı gün Sera Çamaş’ın ukuleleyle çaldığı parçalar ile hep birlikte şarkılar söyleyen çocuklar, elden ele ukuleleye dokundular ve neşeli bir öğleden sonra geçirdiler.

Bir başka atölyemiz ise haritalama üzerineydi. Kent & Çocuk Girişimi’nden Başak İncekara ve Gizem Dalgıç’ın desteği ile gerçekleştirdiğimiz atölyede, elimizde haritamız, çocuklarla birlikte turlamaya başladık köyü. :) O ev senin, bu ev benim, buradan bir yol geçiyormuş, bakalım başka neler varmış? Haritanın üzerindeki şu yer kimin evi? Aaa, haritada burada bir ev olduğu görünüyor, artık yok mu? Yok, orası yıkıldı, artık biz oyun oynuyoruz burada. Çocuklarla köyün mini turunu bitirmemizin ardından, köye dair akıllarında kalan şeyleri aktarmaları için bir maket çalışması gerçekleştirdik. Biz köyde somut olarak gördüğümüz şeylerin maketleştirilmesini beklerken, Şanlıurfa’ya yakışır şekilde acı biber makinası yapan bir çocuğumuz oldu.:) Sanırım köyde olmasa da görmek istediği bir şeye hayat vermek istedi. :)

Tüm yıl hızlıca geçerken Şubat ayında tohumları atılan bir fikrimiz daha vardı. Öğretmenlerimizin kendi aralarında konuştukları, yapılsa ne güzel olur dediğimiz ve hadi yapalım kararını aldığımız bir festival. Farklı köylerden velilerin de katılacağı, çocukların bir araya geleceği, hem çocuk atölyeleri yapıp, hem de sahne kurup gösterilere yer vereceğimiz bir festival. Adı da ne olsun, ne olsun?

Hadi “Cümbür Cemaat” olsun. :)

Şubat, Mart, Nisan… hızlıca geçti zaman. Arada İstanbul-Harran arası telefon bağlantılarıyla festival hazırlığı için küçük küçük adımlar attık. Öğretmenlerimiz Belediye, Kaymakamlık, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile görüştüler. Çadır, masa, sandalye temini, katılımcıları davet etmek derken günler birbirini kovaladı. 6 köyün bir araya geleceği büyük festival için hepi topu 10 gün kalmıştı ve sanki hiçbir hazırlığımız yok gibiydi. :)

Sonunda festivale birkaç gün kala biz de İstanbul’dan Harran’a geçmiştik. Bir şeyin hayalini vizyon olarak görmek ve onun yavaş yavaş somutlaşmasına şahit olmak ne güzel şeymiş… Bu zaman zarfında hem saha ziyaretlerimizi gerçekleştirdik hem de geri kalan boş zamanlarımızda el birliğiyle, canla başla çalıştık öğretmenlerimizle. Herkes bir işin ucundan tuttu, alışverişler yapıldı, en pratik malzemelerden tiyatro ve dans kostümleri tasarlandı, kilolarca limonata yapıldı. Daracık zamanda çok büyük işler tamamlandı. Sıralı köyünde gerçekleştirdiğimiz festivalde köy halkının desteği göz ardı edilemezdi. Gençlerin iş bitiriciliği ve desteğiyle, doğanın da bize destek olup o geceye özel yağmur yağmayışıyla birlikte, öğlen 15:00’ten akşam 23:00’a kadar adına yakışır bir festival gerçekleştirdik. Çocukların gün içerisindeki mutluluğu, hayatlarında ilk defa böyle bir şey yaşadıklarını söylemeleri, sahne hakimiyetleri, her şey, her şey çok güzeldi. Ortalama 300 velinin de katıldığı festivalimizde kadınlar da festivali çok sevdiklerini bizimle paylaştılar. Festivali kapatırken de cümbür cemaat halaylar çektik.

cümbür cemaat festivali

Haziran ayında ise son saha ziyaretimizi gerçekleştirdik ve öğretmenlerimizle bütün bir yılın değerlendirmesini yaptık. Gelecek yıldan beklentilerimizi paylaştık, neler olursa daha da güzelini birlikte inşa edebileceğimiz üzerine yorumlaştık.

Şimdilerde hem projenin raporlanmasıyla, hem de 2018–2019 eğitim-öğretim döneminde, Harran’da 2.yılımızı geçirecek olmanın heyecanıyla, yeni proje döneminin hazırlıklarıyla ilgileniyoruz.

Biz bu süreçte, isteklilik ve emekle ne denli güzel gelişmeler elde edilebildiğine canlı canlı şahit olduk. Öğretmenlerin, çocukların sadece akademik gelişimlerinde değil, birey olma hallerinde ne denli örnek teşkil edip fark yaratabildiklerine şahit olduk.

Kafaya konan şeyin bir şekilde gerçekleştiğini, ama öyle ama böyle, asıl niyete odaklanıldığında çalınabilecek çok kapı olduğunu ve niyetin bir parçası olmak için can atan daha nice insanın da olduğunu da gördük.

Acaba olur mu, elimizde henüz hiçbir şey yok derken, motivasyonumuzu yükseltip, bu işi en başında neden istediğimize odaklanıp, destekleşerek nelerin olabildiğini gördük.

Şüphelerin zamanla yerini iyi ki’lere bıraktığını da gördük.

Uzun gibi görünen, bir yandan da çok hızlı geçen bu öğretici deneyimde bizimle birlikte olan herkese çok teşekkür ediyoruz. Hep birlikte emek vermeseydik bunların hiçbiri gerçekleşemezdi.

Nice güzel projelere, birlikteliklere ve deneyimlere…
Daha gidilecek çok köy, beraber üretecek çok fazla şey var.

öğretmen buluşması

Sabancı Vakfı’na, Harran Kaymakamlığına, Harran Belediyesine, Harran İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne, Kümbet Otel ve çalışanlarına, birlikte çalıştığımız tüm köy okulu öğretmenlerine ve köy sakinlerine, destek olan tüm KODA Gönüllülerine, ekip arkadaşlarıma ayrı ayrı çok teşekkürler. Sizlerin sayesinde hayatıma çok fazla güzellik girdi.

*Birleştirilmiş Sınıflar için Birleşmiş Öğretmenler projemiz, 2017–2018 eğitim-öğretim döneminde, Şanlıurfa-Harran’daki sınıf öğretmenlerinin katılımıyla “Sabancı Vakfı Hibe Programları” kapsamında desteklenmiştir.

--

--

Köy Okulları Değişim Ağı
kodegisim

Köylerde değişim yaratmak için köylerde görev yapan öğretmenlerle eğitim gönüllülerinin ortak girişimi…