Generative AI: Yapay Zekâ Dünyasının Yaratıcı Gücü ~ Bölüm 1

Burak Akbulut
Kodluyoruz
Published in
4 min readOct 10, 2023

Günümüzde teknoloji dünyasında parlayan bir yıldız var: Generative AI. Adını sıkça duyuyoruz, ancak ne olduğunu tam olarak biliyor muyuz?

Yapay zekâ, son yıllarda hızla gelişen bir teknoloji alanıdır ve içinde pek çok alt alan barındırır. Bu alt alanlardan biri olan Generative Artificial Intelligence (Üretken Yapay Zekâ), son dönemin en ilgi çekici konularından biridir.

Bu yazıda, Üretken Yapay Zekâ’nın temel ilkeleri, tarihçesi ve diğer yapay zekâ türleri ile olan farkları hakkında bir giriş sunacağım.

Üretken Yapay Zekâ (Generative AI) Nedir?

Üretken Yapay Zekâ, adından da anlaşılacağı gibi, yeni içerikler oluşturabilen yapay zekâ modellerini ifade eder. Bu modeller, metin, resim, müzik ve daha birçok şey gibi farklı türlerde içerikleri oluşturabilirler. Özellikle Doğal Dil İşleme (Natural Language Processing) ve Görüntü İşleme (Image Processing) alanlarında büyük başarılar elde etmişlerdir.

Üretken Yapay Zekâ modelleri, büyük miktarlarda veri kullanarak eğitilirler ve ardından bu verileri analiz ederek yeni içerikler üretebilirler. Örneğin, metin üretebilen bir Üretken Yapay Zekâ modeli, verilen bir başlık veya konu hakkında otomatik olarak bir makale yazabilir.

Üretken Yapay Zekâ’nın Temelleri

Üretken Yapay Zekâ’nın temelinde derin öğrenme (deep learning) teknikleri yatar. Bu teknikler, sinir ağları (neural network) kullanarak karmaşık ilişkileri öğrenmeyi ve veriler arasında desenleri keşfetmeyi amaçlar. Üretken Yapay Zekâ modelleri, bu derin öğrenme tekniklerini kullanarak veri üretme yeteneği kazanırlar.

Bir Üretken Yapay Zekâ modeli genellikle iki bileşenden oluşur: bir encoder (kodlayıcı) ve bir decoder (çözücü). Encoder, veriyi temsil eden bir vektörü oluştururken, decoder bu vektörü alır ve yeni içerik üretmek için kullanır.

Bu terimler biraz kafa karıştırıcı olabilir. Bence daha basit bir şekilde açıklayayım.

Üretken Yapay Zekâ aslında bilgisayarların nasıl öğrendiğini ve yeni şeyler yarattığını öğrenmekle ilgili bir şey. Bilgisayarlar, insan beyninin bilgi işleme tekniğinden esinlenerek geliştirilmiş modellere sahip, bu modellere de yapay sinir ağları diyoruz. Yapay Sinir Ağları, bilgisayarın eğitim yoluyla öğrendikleri hakkında yeni üretimler yapmasına yardımcı oluyor.

Yapay sinir ağlarını kullanarak, bilgisayarlar karmaşık verileri anlayabiliyorlar. Mesela, bir resimde ne olduğunu veya bir hikayede neler olduğunu anlayabilirler. Nasıl mı? İşte burada derin öğrenme devreye giriyor. Derin öğrenme, bilgisayarların veriler arasındaki desenleri bulmasına yardımcı oluyor. Yani, yapay zekâ modelleri öğreniyorlar ve bu sayede yeni şeyler üretebiliyorlar.

Üretken Yapay Zekâ modelleri, öğrenme algoritmalarını kullanarak yeni resimler veya hikayeler üretebilirler. Bir Üretken Yapay Zekâ modeli, genellikle iki parçadan oluşur: bir encoder ve bir decoder. Kodlayıcı, veriyi anlamak için kullanılır. Örneğin, bir resmi inceleyebilir ve bu resmi özel bir şekilde temsil edebilir. Sonra çözücü bu temsil bilgisini alır ve yeni resimler veya metinler oluşturur.

Üretken Yapay Zekâ modellerini eğitirken bir sürü kedi resmi gösteririz ve bu modeller kedi resimlerin nasıl göründüğünü öğrenirler. Sonra, bu öğrendiklerini kullanarak yeni kedi resimleri yapabilirler.

Üretken Yapay Zekâ’nın Tarihi

Üretken Yapay Zekâ’nın kökenleri, yapay zekâ tarihine dayanmaktadır. Ancak, bu alandaki büyük ilerlemeler son on yılda gerçekleşti.

2010'lar: Büyük dil modelleri, Doğal Dil İşleme alanında çığır açtı. GPT (Generative Pre-trained Transformer), BERT (Bidirectional Encoder Representations from Transformers) ve daha birçok model, dil anlama ve üretme yeteneklerini büyük ölçüde geliştirdi.

2020'ler: GPT-3 gibi modeller, dikkat çekici bir şekilde büyük ölçekli dil üretme yetenekleri sergiledi ve birçok uygulama için kullanılmaya başlandı.

Üretken Yapay Zekâ ve Diğer Yapay Zeka Türleri Arasındaki Farklar

Üretken Yapay Zekâ, yapay zekâ dünyasında önemli bir yere sahiptir, ancak diğer yapay zekâ türlerinden nasıl farklıdır? İşte bazı önemli farklar:

Üretkenlik:

Üretken Yapay Zekâ, yeni içerikler oluşturma yeteneği ile diğerlerinden ayrılır. Diğer yapay zekâ türleri genellikle veriyi analiz etmeye ve sonuçları çıkarmaya odaklanırken, Üretken Yapay Zekâ veriyi oluşturur.

Uygulama Alanları:

Üretken Yapay Zekâ, metin, görüntü, müzik, video ve daha birçok alanda kullanılabilir. Diğer yapay zeka türleri genellikle belirli bir uygulama alanına odaklanır.

Veriye Bağımlılık:

Üretken Yapay Zekâ modelleri, genellikle büyük miktarda eğitim verisine ihtiyaç duyarlar. Diğer yapay zeka türleri, daha az veriyle çalışabilir.

Üretken Yapay Zekâ’nın Zorlukları ve Denge Unsurları

Üretken Yapay Zekâ’nın önemli avantajlarına rağmen, bu alanda bazı zorluklar da bulunmaktadır. İşte dikkate almanız gereken bazı noktalar:

Toxicity

Üretken Yapay Zekâ modelleri, toplumsal normlara ve etik kurallara uymayan içerikler üretebilirler. Bu nedenle, denetim ve filtreleme mekanizmaları gereklidir.

Hallucination

Model, gerçek olmayan bilgiler üretebilir ve bu da yanlış bilgilere yol açabilir. Bu nedenle, çıktıları dikkatlice denetlemek önemlidir.

Veri Kalitesi

Üretken Yapay Zekâ’nın başarısı, eğitim verilerinin kalitesine bağlıdır. Temiz ve temsili veri, daha iyi sonuçlar elde etmenize yardımcı olur.

Üretken Yapay Zekâ’nın gücü göz önüne alındığında, yapay zekâ ile ilgili kararlar alırken dikkate alınması gereken önemli bir etken olduğunu vurgulamak önemlidir. Bu teknoloji, içerik üretme ve karar verme süreçlerinde etkili bir şekilde kullanılabilir, ancak etik ve toplumsal sorumluluklar göz ardı edilmemelidir.

Sonuç olarak, Üretken Yapay Zekâ, yapay zekâ dünyasının yaratıcı gücünü temsil ediyor. Ancak, bu gücü kullanırken dikkatli olunmalı ve toplumsal değerlere saygı gösterilmelidir. Bu teknolojinin geleceği, dengeyi korumak ve sorumlulukla hareket etmekle şekillenecektir.

​​Peki, Büyük Dil Modelleri (BDM’ler) üretken yapay zekânın nasıl bir parçası?

BDM’ler, metinleri üretmek, dilleri çevirmek, farklı türde yaratıcı içerikler yazmak ve sorularınızı bilgilendirici bir şekilde yanıtlamak için kullanılan büyük ve karmaşık makine öğrenimi modelleridir.

Bölüm 2'de, BDM’lerin ortaya çıkışından, temel özelliklerinden ve eğitimlerine kadar her şeyi ele alacağız. Ayrıca, GPT-3 gibi en popüler BDM’lerden bahsedeceğiz ve dil modellerinin eğitimindeki zorluklara ve tartışmalı yönlere bakacağız.

Bir sonraki yazıda görüşmek üzere!

--

--