Pastayı Paylaşmak-Slicing The Pie

PartnersBond
Kodluyoruz
Published in
6 min readSep 26, 2020

SaaS’ta La Vista beşinci hafta!

Herkese selamlar,

SaaS’ta La Vista programında 5. haftayı geride bırakmış ve programın yarısına gelmiş durumdayız. Ben de hem programa dair deneyimlerimizi, hem de kısaca 5. haftanın konusu olan ortaklar arasındaki hisse paylaşımına yönelik düşüncelerimi sizinle paylaşmak istedim. Umarım siz okurlar için de program hakkında fikir verici bir yazı sunabilirim.

Bu kadar resmiyetin ardından hadi konumuza geçelim.

Bir startup ın kuruluş süreci, girişimcinin kendisini en yalnız hissettiği zaman aralığı diyebilirim. Özellikle bahse konu startup, kurucu ekibin de ilk tecrübesi ise uğraşılan farklı farklı işler çoğunlukla içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Üniversiteden yeni mezun olmuş bir girişimci ilk satış toplantısına elleri titreyerek gidip, müşterisinden ürün ile ilgili daha önce hiç düşünmediği konularda feedback alabiliyor veya yıllarını kurumsal bir şirkette yazılım geliştirmeye harcamış bir yazılımcı, ilk kez kendi adına bir ürün çıkarttığında mali müşavir, hukuk, pazarlama, müşteri destek süreçleri gibi konularla yüzleşebiliyor. Kurucu ekibi bir araya getirmek ve aralarındaki iletişim kurgusunu oluşturmak ise başlı başına ayrı bir dert (görev dağılımı, hisse bölüşme, bla bla…)

Startuplara dışarıdan baktığında yalnızca bir problem ve bir çözüm olarak gören ve hadi harekete geçelim, yıl sonunda $1M cebimizde olur bakış açısına sahip kişileri anlayabiliyorum. Emin olun, ben de aranızdan geliyordum.

Bu algıyı yok etmek için icat edilmiş mükemmel bir icat var: Business Model Canvas. Bu şekilli, büyük tabloyu öğrenip anlatmak istediği şeyi özümsediğimde (ki benim için öğrenme 2 dakika, özümseme ortalama 2.5 yıl sürdü) bahsettiğim algının yerini büyük bir tedirginlik aldı.

Bahsettiğim bu ne yapacağını bilememe duygusu, kurucu ekibin kendisini yalnız hissetmesine ve sonucunda bazı girişimleri kurulamadan başarısız olmasına sebep oluyor ☹

SaaS’ta La Vista özellikle fikir aşamasında, girişimcilik konularına yeni aşinalık kazanan kişilerin, hem yeni bir ürünü nasıl geliştirebilirim, hem de bu üründen nasıl para kazanabilirim sorularına cevap niteliğinde diyebilirim. Bu programa dahil olduğumuz an itibariyle bizimle birlikte girişimimizin problemlerine çözüm arayan, bizimle birlikte her başarımızda sevinen ve her daim yol gösterici pozisyonunda olan bir ailenin ferdi olduğumuzu hissettik. Programın koordinasyonundan sorumlu ekibin hem alanında uzman olması, hem de girişimciler kadar özverili olması, kesinlikle girişimcileri de motive tutuyor. Aynı zamanda ekip yalnızca mentörlükle yetinmiyor, sizinle birlikte girişiminizin başarısı için kollarını sıvıyor.

Eğitim programı ise kesinlikle standartlardan uzak ve gerçek anlamda girişimcilerin acılarına merhem olabilecek nitelikte. Farklı girişim programlarında yer almış bir girişimci olarak, kesinlikle SaaS’taLaVista’nın eğitim programını incelemenizi tavsiye ederim. Eminim hali hazırda sahip olduğunuz sorulardan birini konular arasında göreceksiniz.

Bu konulardan birisi de “Slicing the Pie” yani “Turtayı Bölüşmek”ti. Seçilen bu ismin konunun özünü ne kadar iyi anlattığına birazdan değinmek istiyorum. Bir startup’ın kurulum aşamasına gelene kadar başarısını etkileyen en önemli değerin “fikir” olduğu zannedilir. Halbuki fikirden ziyade, fikrin uygulanabilirliği, fikre duyulan ihtiyacı(pazar büyüklüğünü), kurucu ekibin ilgili fikri hayata geçirebilme kapasitesi gibi pek çok konu gözlerden kaçar.

Bahsettiğim gibi kurucu ekip bir girişimin başarılı olmasında en az %23 önem teşkil ediyor. Bunu ben değil https://www.cbinsights.com/research/startup-failure-reasons-top/ adresinden aldığım aşağıdaki infografik söylüyor.

(CBInsights — Why Startups Fail)

Konu ekip olduğunda yalnızca paydaşların birbirleri arasında iyi bir ilişkiye sahip olmaları startupı başarılı olmaya maalesef götürmüyor. Bir insanın dışarıda sohbet eder, sahilde yürüyüş yapar veya birlikte felekten bir gün çalarken tanıdığınız hali ile çalışırken göreceğiniz hali aynı olmuyor. Bunun yanında ekip üyelerinin bir kurmak startup için gerekli donanıma sahip olması veya birbirilerini tamamlamaları gerekiyor. Burada iki temel bakış açısı mevcut.

  1. Kurucu ekipte hacker (işin teknolojisine hakim), hipster (işin tasarım ve pazarlama boyutuna hakim) ve hustler (satışa ve sermayeye hakim) üç karakter olması gerekiyor.
  2. Kurucu ekipte visionary (işin geleceğini planlayan, ileriye sürükleyen) ve integrator (işin bugününü yöneten, vizyonerin söylediklerini gerçekleştiren) en az iki karakter olması gerekiyor.

Bu kurucu ekip karakterlerini detaylandırmayacak olsam da, kurucu ekibin birbirini tamamlaması gerektiği bir gerçek.

Peki siz bir tenceresiniz ve kapağınızı buldunuz. İşe başlamadan önce son bir konumuz var. Ortadaki turtayı nasıl bölüşeceksiniz?

İlk bakışta özellikle ortada bir turta yok iken bu soruyu kolaylıkla cevaplayabilirsiniz ve hatta bu sorunun çok kolay olduğunu da düşünebilirsiniz. Peki ya o turtanı bir ince dilimi milyon dolar ediyor olursa?

Peki ya şirketi kurduğunuz ilk gün A+ çalışanları uygun maaş bütçesi ile işe almak için hisse paylaşmanız gerekirse?

Peki ya daha ilk yatırımınızda %12 hisseyi vermeniz gerekirse?

Ya kurucu ortağınız startup için daha az efor sarf ediyorsa?

Ya şirket sermayesi oluştururken ortaya konulacak parada ortağınız sizden iki kat fazla para koymak istiyorsa?

Soruları çoğaltmak mümkün. Ben bu sorulara baktığımda en basit haliyle bile çok karmaşık ve bir o kadar stratejik bir iş süreci görüyorum.Ve bu konu sizin için startup kurarken karşılaşacağınız, SaaS’ta La Vista’da da işlenen konulardan yalnızca bir tanesi. Gözlerimde oluşan kalpleri bir kenara bırakarak hızla dersimizin içeriğine geçiyorum.

Emin hocamız bu konuyu anlatırken özellikle kuruluş aşamasındaki hisse bölümlendirilmesinin üzerinde durdu. Ben de bu yazımda o konuya değinmek isterim. Özellikle yakın arkadaşlarınızla bir girişim kuruyorsanız her zaman başlangıç aşamasında eşit oranda hisse bölümlendirmesine gidersiniz ve bana kalırsa bu çok normal bir refleks. Özellikle girişimin kuruluş aşamasında herkes eşit oranda risk alıyor ve eşit oranda emek harcarken farklı oranlar da hisse almak motivasyon kırıcı olacaktır. Fakat burada kilit konu “eşit oranda emek vermek” diyebilirim. Emin hocamızın verdiği örnekten de anlaşılacağı gibi 2 kişilik bir kurucu ekip var ve bu ekipte bir kişi işe haftada 10 saatini ayırıyor, diğeri ise 50 saat ayırıyorsa eşit hisselere sahip olmak sürdürülebilir olmaz.

Tabii her konu gibi bunun da bir çözümü mevcut. Ortaklar arasında karşılıklı efor hesaplanarak, şirket kuruluşu esnasında kurucu başına düşen sermayeyi ters orantılayabilirsiniz. Diyelim ki şirketin kuruluş aşamasında 100.000 TL sermaye yatıracaksınız. İşin kuruluşuna ise bir ortak haftada 10 saat, diğer ortak ise 40 saat ayırıyor. Sermaye yatırma aşamasında haftada 10 saat ayıran ortak 80.000 TL diğer ortak ise 20.000 TL yatırabilir. Bu şekilde eşit hisse alınması durumunda ortaklar arasındaki anlaşma sürdürülebilir olacaktır. Bunun sebebi startup ilk kurulumunda bir ortak risk yatırımı olarak zamanını verirken, diğer ortak ise risk yatırımını sermayesiyle yapmaktadır.

Ardından Emin hocamız bizimle “Slicing The Pie” kitabında yer alan hisse bölümlendirme yapısını paylaştı. Kitaba göre bir projenin ortaya çıkarılmasında 4 etkin profil mevcut. Bu profillere şirkete sağladığı değere ve aldığı riske göre bir çarpan atanır.

  1. Fikir sahipleri: Fikir önemli değildir. Ortaya çıkacak çalışma şirketin değerini belirler. Bu sebeple çarpanı “0”dır.
  2. Ürün geliştirenler: Efora bağlı çarpan atanır. Haftalık efor takibi ile netleştirilebilir.
  3. Ticari değeri geliştirenler: Ticari metrikler takip edilerek sağlanan değer belirlenebilir.
  4. Sermaye sahipleri: Startupın kuruluş aşamasında nakit en değerli şeydir. Bununla birlikte ortada ürünün bulunmadığı durumda en büyük risk sermaye sahibi tarafındadır. Nakit bir startup için joker kartıdır. Bu sebeple en yüksek çarpan değeri (x4) sermaye sahibindedir.

Bu profillere bağlı olarak ilk günden hisse oranının ortaklar arasında konuşulması gelecekte oluşabilecek olası tartışmaların önüne geçebilmek açısından çok önemli. Hissedarların birbirilerine hesap verebilirliğinin de bir dayanağını oluşturuyor. Bu hesap verilebilirlik ortamı ve iş dağılımı yeterli bir şekilde ilk günden sağlanamazsa kurucu ortaklar arasında yapılan işler ilgili spekülasyonlarda başlayabiliyor.

Önceden de belirttiğim gibi ortaklık süreçlerinde yaşanan problemler startup kurulum sürecinde düşünmeniz gerekenlerden yalnızca bir tanesi. Bir SaaS girişimi kuruyorsanız çok daha fazla dinamiği göz önünde bulundurmanız gerekiyor. SaaStaLaVista size tüm bu dinamikleri hafta hafta konuya hakim mentörlerin katılımıyla anlatıyor. Bu sebeple bu yazı aracılığı ile bir kere daha Emin hocamıza fikirlerini paylaştığı, Kodluyoruz ve Viveka ekiplerine ise bu güzel programı organize ettikleri için teşekkür ediyorum.

Artık Türkiye’nin bir SaaS ön kuluçkası var. Hiç düşünmeden katılımınızı öneririm.

Yeni unicornlar olmamız dileğiyle,

Keyifli günler.

Berkay Çinkayahttps://www.linkedin.com/in/berkaycinkaya/

Konu hakkında daha ayrıntılı bilgi edinmek için bunları da inceleyebilirsiniz:

--

--