İşe Bağlılık Hakkında
Kurumumu seviyorum…
Bu cümleyi bir çalışandan gerçek anlamı ile işitmek maalesef oldukça zor.
Şirketini olumlu ananlarda dahi çoğunlukla bahsedilen
ya da görünen; kariyer ile ilgili umut, gelir konusunda iyi hissedilen dönemde konfor,
çekilen selfiler, bol ekipli sosyal paylaşımlardan öteye gitmez.
Ama bu cümleyi bir çalışana söyletebilme başarısı kurumunuzun geleceği ile fazlaca ilintili.
Kurum geleceğini ya da başarısını çoğu profesyonel (!) yönetici;
performans kriterlerinde, yıllık- aylık- haftalık raporlarda, hedef ya da cirolarda,
sayısallaştırılmaya çalışılan öznel verilerde, baskıda, hatta mobbingde ve
ekseriyetle kendi gözlemlerinde arasa da
gerçek tam olarak ve de sadece çalışan huzuru ile ifade edilebilir.
Evet evet huzur…
Bu kadar basit!
Araştırmalar, çalışanın performans derecesini ve işe olan bağlılığını artık sadece maddi veriler, yan imkanlar, kariyer havuçları vs
gibi yöntemlerle iyileştiremeyeceğimizi açıkça ortaya koymuş durumda.
Yeni nesil çalışanda en etkili kriter ise, gerçek anlamı ile huzur…
Huzur varsa performans ve kurum geleceği var.
Çalışan bağlılığı mı?
Eğer huzuru sağlayamazsanız, çalışanın kurumun muhtemelen kısa vadeli olacak olan geleceğini görecek kadar dahi,
sizinle yol almayacağını rahatlıkla gözlemleyebilirsiniz.
Bence, işverenler için yarın sabah ofise güler yüzle girmenin tam vaktidir…
ŞahapT.