İnsan Olamamak Üzerine

Şahap Tokgöz
Kurumsal Haller
Published in
2 min readAug 5, 2020

Belli ki “insan” olmak konusunu önce dert edinmemiz, sonrasındaysa

çokça ders edinmemiz gerekiyor…

Üstelik en çok da erkek cinsi!

İnsan; memelilerden, iki eli, iki ayağı bulunan, iki ayak üzerinde dik bir biçimde dolaşan, aklı ve düşünme yeteneği olan, dille, sözle anlaşan, en gelişmiş canlı sayılan yaratık.

TDK’ya göre;

toplum hâlinde bir kültür çevresinde yaşayan,

düşünme ve konuşma yeteneği olan, evreni bütün olarak kavrayabilen, bulguları sonucunda değiştirebilen ve biçimlendirebilen canlı.

Farklı bir açıdan bakarsak,

taksonomik adıyla Homo sapiens, primatlar takımının büyük insansı maymunlar familyasının Homo cinsinde bulunan tek canlı türü.

Daha fazla tanımlama derlemek mümkün tabi ama, çağımız insanından insanlığın beklentileri çok daha mühim ve

tanımlar akıl ve düşünme yeteneğine dikkat çekerek

gerçek bir mesaj veriyor sanki!

Şöyle bir nefes alıp derince halimize ağlamak istemeyenimiz var mı? Bu şiddet akımları karşısında

insan olma konusunu sorgulamayanınız?

En temele dönme ve dersimize buradan çalışma vaktidir.

Birleşmiş Milletlerin 1948’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin ise 1949’da ilan ettiği İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni

hatırlama, öğrenme ve öğretme zamanı tam da bu andır.

Yeri geldiğinde artı ve eksi yönde eleştiriler getirdiğim kurumsal firmaların

ve beyaz yaka insanının yine yeri geldiğinde harika sosyal sorumluluk görevleri üstlendiğini bilen biri olarak

bu konuda kalbim acil harekete geçecek birilerini diliyor.

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi diyor ki;

Madde 1- Bütün insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler, birbirlerine karşı kardeşlik anlayışıyla davranmalıdırlar.

Madde 2- Herkes, ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal veya başka bir görüş, ulusal veya sosyal köken, mülkiyet, doğuş veya herhangi başka bir ayrım gözetmeksizin bu Bildirge ile ilan olunan bütün haklardan ve bütün özgürlüklerden yararlanabilir …

Madde 3 -Yaşamak, özgürlük ve kişi güvenliği herkesin hakkıdır.

Madde 4- Hiç kimse kölelik veya kulluk altında bulundurulamaz …

Madde 5- Hiç kimseye işkence yapılamaz, zalimce, insanlık dışı veya onur kırıcı davranışlarda bulunulamaz ve ceza verilemez.

Madde 12- Kimsenin özel yaşamına, ailesine konutuna ya da haberleşmesine keyfi olarak karışılamaz, şeref ve adına saldırılamaz. Herkesin bu gibi karışma ve saldırılara karşı yasa tarafından korunmaya hakkı vardır.

Madde 18- Herkesin düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne hakkı vardır. …

Şiddet? Cinayet?

Eziyet?

Bunları hak görmek?

Yapanları hoş görmek? Suçu hafife almak?

Asla!

Bir de Neşet Usta’nın tanımını hatırlamalı;

Kadın insandır, biz insan oğlu!

#pınargültekin

ŞahapT.

--

--