Raporsal Haller

Şahap Tokgöz
Kurumsal Haller
Published in
2 min readApr 25, 2019

Ah o raporlar, raporlar…

Çalışanlar olarak bu konuda bir itirafımız var.

Bence dikkate alın…

Bayılıyorsunuz raporlara!

Hele ki kıdemler arttıkça, bu hayranlığınız gittikçe kronikleşiyor.

Gelsin excel’ler gitsin dashboard’lar, bir de şu hali ile raporlayalım, yok yok olmadı şunuda mı eklesek vs vs.

Elbette ki işe hakim olmak ve işin yönetilebilir olması

doğru bilginin hızla veri haline getirilmesi

ile mümkündür.

Elbette ki, iş hayatının fotoğrafı ancak doğru analiz ile çekilebilir.

Ve elbette ki sayılara ve farklı bakış açıları ile oluşturulan raporlara işimizi yönetmek için fazlaca ihtiyaç duyoruz.

Lakin, bir insaf !

Aynı verileri tekrar tekrar farklı formatlarda raporlamak,

onlarca sunum halinde yeni görseller

oluşturmak,

tablolar ve grafikler halinde aynı sıradan değerleri

şekilden şekile sokmak,

bu raporları ilgili & ilgisiz kişilere defalarca göndermek

ya da farklı bir bakış açısı adı altında tekrar tekrar aynı şeyleri yapmak

üzgünüm ki işinize olumlu katkı vermeyecektir.

Ve itiraf ediyoruz ki biz o raporları okumuyor ve de dinlemiyoruz :)

Kim amaçsız ve anlamsız şekilde yapılan bir uygulamaya gün içinde vakit ayırır ki?

Kim dozunda yapılmayan yönlendirme ya da uyarıya kulak vermiş ki?

Kim ısrarlı ve tacizkar iş yönlendirmesini ve bilgilendirmesini olumlu algılayıp harekete geçmiş ki?

Var mıdır örneği?

Teknoloji gelişince bu rutin işlerin daha otomatik yapılması ve dolayısı ile insan insana iletişimin daha artması gerekmiyor muydu? Hatta iş verimliliği esasen bu iletişimde değil miydi?

Acaba bunu mu hatırlasanız?

ŞahapT.

--

--