Raporsal Haller
Ah o raporlar, raporlar…
Çalışanlar olarak bu konuda bir itirafımız var.
Bence dikkate alın…
Bayılıyorsunuz raporlara!
Hele ki kıdemler arttıkça, bu hayranlığınız gittikçe kronikleşiyor.
Gelsin excel’ler gitsin dashboard’lar, bir de şu hali ile raporlayalım, yok yok olmadı şunuda mı eklesek vs vs.
Elbette ki işe hakim olmak ve işin yönetilebilir olması
doğru bilginin hızla veri haline getirilmesi
ile mümkündür.
Elbette ki, iş hayatının fotoğrafı ancak doğru analiz ile çekilebilir.
Ve elbette ki sayılara ve farklı bakış açıları ile oluşturulan raporlara işimizi yönetmek için fazlaca ihtiyaç duyoruz.
Lakin, bir insaf !
Aynı verileri tekrar tekrar farklı formatlarda raporlamak,
onlarca sunum halinde yeni görseller
oluşturmak,
tablolar ve grafikler halinde aynı sıradan değerleri
şekilden şekile sokmak,
bu raporları ilgili & ilgisiz kişilere defalarca göndermek
ya da farklı bir bakış açısı adı altında tekrar tekrar aynı şeyleri yapmak
üzgünüm ki işinize olumlu katkı vermeyecektir.
Ve itiraf ediyoruz ki biz o raporları okumuyor ve de dinlemiyoruz :)
Kim amaçsız ve anlamsız şekilde yapılan bir uygulamaya gün içinde vakit ayırır ki?
Kim dozunda yapılmayan yönlendirme ya da uyarıya kulak vermiş ki?
Kim ısrarlı ve tacizkar iş yönlendirmesini ve bilgilendirmesini olumlu algılayıp harekete geçmiş ki?
Var mıdır örneği?
Teknoloji gelişince bu rutin işlerin daha otomatik yapılması ve dolayısı ile insan insana iletişimin daha artması gerekmiyor muydu? Hatta iş verimliliği esasen bu iletişimde değil miydi?
Acaba bunu mu hatırlasanız?
ŞahapT.