Beş Asırlık Yadigâr: Manisa-Akhisar Oteli

Öznur Uşaklılar
lamekân
Published in
4 min readDec 27, 2016

Yakup’tan İsrail’e, sefaretten Sefarada… göç ve Yahudilik birbirlerini yalnız bırakmayan iki ayrı hikâye. Manisa-Akhisar Oteli bu hikâyenin neresinde?

Manisa-Akhisar Oteli’nin üç katlı cephesi: Sefaradların yaşadığı Kortejo

Yolları tarih boyunca göçle kesişen ya da buna mecbur bırakılan Yahudilerin İzmir’le buluştuğu mekânlardan biri Manisa-Akhisar Oteli. Anafartalar Caddesi’nin, limon ağaçları ve kedilerden ayrı düşünülemeyen; beş asırlık Sefarad kültürünün izlerini taşıyan Kortejoların bugüne ulaşabilen emsali. 1492 ise, Roma’dan bu yana (Romantiot, Aşkenaz, Mustaribalar) Yahudi kültürüyle harmanlanan İzmir’in en büyük Yahudi nüfusuna ulaştığı tarih. İspanya’daki Yahudileri Hıristiyanlığı seçmedikleri gerekçesiyle göçe zorlayan engizisyon kararı bugün antisemitizmin önemli temsillerinden biri olarak gösteriliyor. Sefaradların bu topraklardaki kültür kalıntıları ve silinmeye yüz tutan Ladino dili, yaklaşık yüz bin Yahudiyi yerinden eden sürgünü hatırlatıyor. Tek göz odalarda Yahudi aileleri barındırmış, han görünümlü Kortejolar; bugün dahi göç, yoksulluk ve mekân arasında bağ kurabiliyor.

Birlikte yaşama kültürünün tarihi örnekleri Kortijo, Kortejo, Yahudihane ya da yerelde bilinen adıyla Yavuthaneler şimdilerde yıkılmış ya da dönüştürülmüş vaziyette. Kimisinin ise duvar taşları, yerlerine yapılan binalar sayesinde günümüze kadar ulaşabilmiş. Yine de, Manisa-Akhisar Oteli günü kurtarma derdine düşenlerin ayak izleriyle yaşıyor hâlâ.

Kortejonun yıkılan cephesi, Salih ve Nejat Acar’ın uğraşı sonucu eski haline uygun olarak yenilenmiş.

Pek çok Yahudi, Türkiye’den göç ettikten sonra -özellikle İsrail’in kurulduğu 1948 ve sonrasındaki birkaç yıl- Kortejoların yeni misafirleri, yoksul Türkiyeliler olmuş. Sonrasında Aile Evleri olarak anılmaya başlayan Kortejolar şu an İzmir Mutfağı’na mâl edilen pek çok yiyeceğin de öyküsünün yazıldığı yerler. -Sübye, -Boyoz…

İzmir’i çok kültürlü bir kent yapan Yahudilerin yaşadıkları mahalleler zamanla dönüştürülmüş. İzmir yangınının dumanında kalan pek çok kültür mirasıysa bugün atıl vaziyette. Peki, adı zamanla değişen Kortejolarda şimdi kimler yaşıyor?

-Cemal Yıldırım Daldal

Daldal, yaklaşık dört yıldır Manisa-Akhisar Oteli’nde kalıyor. Burada yaşayanların çoğu Türkiye’nin farklı yerlerinden gelse de o İzmir’de doğup büyümüş. Halkapınar’da çay ocağında çalışmasının yanı sıra otelde aile evlerindeki çavuşun yerini alan Saray ablanın en büyük yardımcısı. Yalnızca avlusunda yeşil olan otelin tek çiçek bakıcısı. Otelden en erken çıkan, işten en erken dönen o.

Mersedes Ali

Ali Dikici

Dikici için İzmir, yaşanacak yer demek. Uzun yıllar Adana, Antep ve İstanbul’da kaldıktan sonra bu karara varmış. Beyrutlu Kemal lakabıyla bilinen babasının İtalyan kadifesi ve parfüm kaçakçılığı yaptığı dönemde 12 Eylül Darbesi yaşanmış. Babası, sıkıyönetim altında iki ay işkence gördükten sonra hayatını kaybetmiş. Çocukluğunu-gençliğini geçirdiği Adana ve Antep annesiyle babasını kaybettikten sonra anlamsızlaşmış. Bir süre yaşadığı İstanbul’da tutunamayınca otobüs şoförlüğü yaptığı sırada geldiği İzmir’de yaşamayı düşünmüş.

Avlunun yaprak dökmeyen limon ağaçları gibi o da bu otelin müdavimi. Gidecek yeri olmadığı için on iki yıldır yaşadığı, günlük on yedi lira ödediği otel onun mecburi evi.

Salih Acar

Manisa-Akhisar Oteli’nin işletmecisi- Salih Acar

Salih Acar, otelin iki sahibinden biri. Dedesi Salih Zorer’den aldığı isim gibi otel de onun işletmesinde. Zorer’in 1922'de Kıbrıs’tan gelerek kurduğu otel bugün, Salih ve Nejat kardeşlerin.

Zorer, yaşlı bir kadından aldığı Kortejoya Manisa-Akhisar adını verdikten sonra burayı otel olarak işletmiş. Kıbrıs geleneklerine göre kızı evlenince oteli damadına hediye etmiş. Ahmet Kemal Acar’ın uzun yıllar işlettiği otel bir kısmı yıkılsa da Kortejo mimarisi bozulmadan bugüne kadar gelebilmiş. Babası vefat ettikten sonra işletmeyi devralan Salih Acar’ın otelle ilgili tek isteği ilgili kurumların restorasyona izin vermesi. Aksi takdirde yapı zamana karşı koyamayacak.

Otel kapısından girdiğim anda avlu, Sandy Tolan’ın Limon Ağacı kitabını aklıma getirdi. Daha önce okumadığım, yalnızca konusunu bildiğim kitap İsrail’in kuruluşu ve bu topraklarda kalan Filistin mekânlarıyla-yapılarıyla ilgili. İzmir’deki Sefaradlardan kalma kortejo avlusu da konudan pek uzak değil.

Manisa-Akhisar Oteli, sayısı 1980'lerde iki yüzleri bulan pek çok Kortejo gibi Basmane-Agora bölgesinde yer alıyor. __Otelin, Kortejonun eski yapısına uygun olarak restore edilen bölümü

--

--