Likidite Havuzu 101

Layka DAO
Layka DAO
Published in
3 min readJan 30, 2022

Likidite havuzunu basitçe ifade etmek gerekirse, Otomatik Piyasa Yapıcının (AMM), yatırımcılardan gelen alım-satım emirlerinin eksiksiz olarak karşılanmasını sağlayan fon havuzlarıdır.

Şimdi bunu daha yakından inceleyelim.

Bilindiği üzere borsalar, çeşitli yatırım araçlarının belirli kurallar dahilinde alım — satımının gerçekleştirildiği platformlardir. Klasik olarak alıcı ve satıcının taleplerinin eşleştirilerek (bid-ask spread) sürekli işlem esasına göre piyasanın arz ve talep ihtiyaçlarının karşılandığı yerdir de diyebiliriz.

Burada üç temel prensip ortaya çıkar:

1. Borsalar alıcı ve satıcı arasında bir merkezi kuruluş görevi üstlenirler.
2. Borsalarda sürekli işlem esastır ve bu bir piyasa yapıcı tarafından sağlanır.
3. İşlemlerin gerçekleşmesi için o seviyedeki alıcı ve satıcıların eşleşmesi gerekir.

Şimdi bunlara yakından bakalım.

Bir kere borsanın tarafsız, sürekli işlemlerin güven, belirli bir standart içerisinde ve manipülasyondan uzak olarak gerçekleştirilmesini sağlayan yerler olduklarını gördük.

Fakat asla unutmamamız gereken bir şey var: bu iş sıfır toplamlı bir oyun (zero-sum game). Buradan anlamamız gereken şey şu: bir varlığı satabilmemiz için, satmayı istediğimiz fiyattan bir alıcının olması gerekir veya tam tersi, bir varlığı istediğimiz fiyattan alabilmemiz için öncelikle o fiyattan o varlığı satmaya razı olan bir satıcının olması gerekir.

Peki bu olmadığı zaman ne oluyor? Alıcı veya satıcı verilen emir tipine göre ya istenilen fiyata kadar uzun bir süre bekliyor ya da tavana, tabana emir iletilmesi durumunda bir sonraki fiyat kademesinden emir girilerek işlem gerçekleştiriliyor ancak bu da yatırımcıların korkulu rüyası olan slipaj yani kayma olarak karşımıza çıkıyor ve trade maliyetlerini hem yükseltiyor hem de belirsiz hale getiriyor.

İşte alıcı ve satıcının yeterli miktarda arz ve talep oluşturamaması durumunda likidite sağlayacak, yani piyasayı ayakta tutacak oyunculara ihtiyacı vardır ve buna da yukarıda adı geçtiği üzere “piyasa yapıcı” denir. Yani borsalar ikinci maddede belirtilen sürekli işlemleri sağlarken likidite ihtiyacı duyar ve bu da piyasa yapıcı tarafından sağlanır.

Klasik borsa sisteminde emir defteri üzerinden ilerlenir, alıcı ve satıcıların talepleri bu emir defteri üzerine yazılarak eşleştirilir ancak piyasada sürekli olarak aynı fiyatlardan almak ve satmak isteyenlerin bulunması oldukça zordur. Burada piyasa yapıcı devreye girerek alım ve satımın sürekli hale gelmesini sağlar. Böylelikle piyasadaki diğer oyuncular beklemeden alım satım yapabilir halde olurlar, üstelik kademelerin yine piyasa yapıcı tarafından doldurulması ile daha az kayma yaşarlar.

Borsalar uzun zamandır AMM denilen Otonom Piyasa Yapıcılar ile piyasayı dengeliyor ve manipülatif fiyat hareketlerinin önüne geçerken fiyat istikrarı sağlıyor. Önceden gördüğümüz gibi piyasa sağlayıcının yakıtı likiditedir. Bu o kadar kritik ki olmazsa motor durur. Dolayısıyla sürekli işlem yapılabilmesi için piyasalarda likiditenin yüksek olması lazım ki isteyen istediği zaman alıp satabilme imkanına sahip olsun. İşte tam burada DeFi (merkeziyetsiz finans) protokolleri merkezi, sahibi, otoritesi olmayan tamamen komüniteden beslenen bir likidite yönetimini ortaya koyar: Likidite Havuzları. Bir çok borsa AMM kullanabilir, farklı teknolojiler adapte edebilir ancak günün sonunda hep belli başlı likidite sağlayıcılar vardır.

Peki bu nasıl olur? Herkes bütçesine göre likidite sağlayıcı olabilir. Kişiler akıllı kontratlar vasıtası ile havuza paritelerin her iki tarafından da varlık kilitlerler ve karşılığında ilgili havuzun likidite sağlayıcı olarak ortağı olurlar ve karşılığında ise ilgili projenin tokenlarını alırlar.

Bunun sonucu olarak merkeziyetsiz servisler kısır döngüye düşer, yani çok fazla sayıda yatırımcı olmadan likidite sağlamak imkansızken düşük likiditeden dolayı az kullanıcı vardır. İşte bunu çözebilen tek şey likidite havuzudur.
Likidite havuzuna varlık kilitleyerek havuza ortak olunabildiği için dolaylı olarak likidite havuzları da bir yatırım aracı olarak değerlendirilir.

Likidite havuzlarına yatırım yapmanın riskleri nelerdir?

Öncelikli olarak havuzları kurmakta kullanılan akıllı kontratların yazılım hatası içermemesi gerekmektedir. Eğer bu aşama başarı ile geçildiyse (işte burada projelerin izahnameleri, ekipleri, önceki projeleri, yetkinlikleri vs. önem arz ediyor) artık majör risk unsurları arasındaki tek konu fiyatlama algoritmaları olarak karşımıza çıkar. Bu da iki şekilde güvence altına alınabilir:

1. Havuz büyüklüğü artırılarak;
2. Likidite sağlayıcılarının kilit süresini ödüller ile cazip hale getirip uzatarak.

Aksi halde istenmeyen bir kısır döngü oluşur: Likidite azlığı sebebiyle piyasa sığlaşır, piyasa sığlaştığı için kimse sistemi kullanmaya yanaşmaz. Bu durumun gerçekleşmesi hiçbir oyuncunun işine gelmez.

Okuduğunuz içerik Layka DAO yazarlar ekibi tarafından sizler için üretilmiştir.

Layka DAO, içlerinden gelen merak ve sorumluluk hissi ile, kendilerini ve toplumu geleceğin DAO teknolojilerine hazırlamak için bir araya gelmiş bireylerden oluşan merkeziyetsiz bir topluluktur. Topluluğun her bir üyesi, istediği takdirde kendi tercih edeceği ekiplere katılarak, bu ve bunun gibi kaynakların sizlere ulaşmasına istediği miktarda katkı sağlayabilir.

Sizleri de bu gururun bir parçası olarak görmekten mutluluk duyarız.
Layka DAO Discord’una katılmak için: https://discord.gg/laykadao

Yazan: Ali#8836
Editörler: Umut#1884, feyzalp#1268

--

--