Çevik miyim?
Agile manifestoyu odağa alarak başlatılan bu dönüşümler genelde aşağıdaki akışla ilerliyor:
· Şirketin dönüşüm ihtiyacının netleştirilmesi
· Dönüşüm için bir roadmap planının yapılması
· Liderlere eğitim verilmesi ve dönüşümün sahiplendirilmesi
· Çalışanlara eğitim verilmesi ve dönüşümün sahiplendirilmesi
· Şirkete en uygun yapı ve metotla çevik takımların kurulması
· Koçluk, mentörlük v.b. uygulamalarla çevik olgunluğun arttırılması için gerekli tüm faaliyetlerin yapılması…
Yukarıdaki adımları uyguladık, yeni roller, yeni yöntemler, yeni toplantılar, yeni iş süreçleri hayatımıza girdi. Artık şirket olarak çevik miyiz? Peki çalışan olarak kendimize “ben çevik miyim, çevik çalışıyor muyum, çevik davranıyor muyum?” diye sorsak cevabınız ne olurdu?
Sezgisel hareket etmeyip 2001 yılından bu yana ilham olan Agile Manifesto’yu referans almayı öneririm. Kısaca hatırlayalım, manifestoda nelerin altı çizilmişti. 2001 yılında Utah’da 17 yazılım gurusunun bir araya gelerek iki günlük bir beyin fırtınasından sonra, “Çevik Yazılım Geliştirme Manifestosu” geleneksel yazılım geliştirme sürecine alternatif olması amacıyla yayınlanmıştır. Bu manifestoda 4 temel değer ve destekleyici 12 prensip yer almaktadır.
Değerleri manifestoda yer aldığı haliyle aşağıdaki gibi paylaşmak istiyorum;
“Bizler daha iyi yazılım geliştirme yollarını uygulayarak ve başkalarının da uygulamasına yardım ederek ortaya çıkartıyoruz. Bu çalışmaların sonucunda:
· Süreçler ve araçlardan ziyade bireyler ve etkileşimlere
· Kapsamlı dokümantasyon ziyade çalışan yazılıma
· Sözleşme pazarlıklarından ziyade müşteri ile işbirliğine
· Bir plana bağlı kalmaktan ziyade değişime karşılık vermeye
değer vermeye kanaat getirdik. Özetle, sol taraftaki maddelerin değerini kabul etmekle birlikte,
sağ taraftaki maddeleri daha değerli bulmaktayız.”
Değerleri destekleyen 12 prensibe bakalım:
1. En önemli önceliğimiz değerli yazılımın erken ve devamlı teslimini sağlayarak müşterileri memnun etmektir.
2. Değişen gereksinimler yazılım sürecinin son aşamalarında bile kabul edilmelidir. Çevik süreçler değişimi müşterinin rekabet avantajı için kullanır.
3. Çalışan yazılım, tercihen kısa zaman aralıkları belirlenerek birkaç haftada ya da birkaç ayda bir düzenli olarak müşteriye sunulmalıdır.
4. İş süreçlerinin sahipleri ve yazılımcılar proje boyunca her gün birlikte çalışmalıdırlar.
5. Projelerin temelinde motive olmuş bireyler yer almalıdır. Onlara ihtiyaçları olan ortam ve destek sağlanmalı, işi başaracakları konusunda güven duyulmalıdır.
6. Bir yazılım takımında bilgi alışverişinin en verimli ve etkin yöntemi yüz yüze iletişimdir.
7. Çalışan yazılım ilerlemenin birincil ölçüsüdür.
8. Çevik süreçler sürdürülebilir geliştirmeyi teşvik etmektedir. Sponsorlar, yazılımcılar ve kullanıcılar sabit tempoyu sürekli devam ettirebilmelidir.
9. Teknik mükemmeliyet ve iyi tasarım konusundaki sürekli özen çevikliği artırır.
10. Sadelik, yapılmasına gerek olmayan işlerin mümkün olduğunca arttırılması sanatı, olmazsa olmazlardandır.
11. En iyi mimariler, gereksinimler ve tasarımlar kendi kendini örgütleyen takımlardan ortaya çıkar.
12. Takım, düzenli aralıklarla nasıl daha etkili ve verimli olabileceğinin üzerinde düşünür ve davranışlarını buna göre ayarlar ve düzenler.
Net ifade edilmiş değer ve prensiplerin çerçevesinde sorularımızı tekrar sormak istiyorum, ben çevik miyim, takım olarak çevik miyiz, şirket olarak çevik miyiz? Eğer takım çalışmasına, iletişime önem veriyorsak, müşterimize kaliteli, çalışan yazılım sunuyorsak, müşterimizle yakın temasta olup, iş birliği içerisindeysek, değişim karşısında plana uyum konusunda ayak diretmeyip değişime adapte olmaya çalışıyorsak; çeviğiz, hatta çok çeviğiz :)
Son olarak takım retrospective toplantılarında kullanabileceğiniz küçük bir öneri: Takımınızdan manifestoda yer alan 4 değeri ve 12 prensibi kendisi, takımı ve şirketi için değerlendirmesini, not vermesini isteyebilirsiniz. Çıkan sonucu takımla değerlendirerek hem takım gözünden çevikliğin resmini görmek hem de iyileştirilmesi gereken alanları görmeniz mümkün olabilecektir. Özellikle çevik yaklaşımın takım içinde içselleştirilmesine de katkı sağlayacaktır.
Kaynaklar:
