Otonom Takımların Özellikleri

Fatma Şenel Düzgün
LCW Digital
Published in
3 min readMar 14, 2022

Bir önceki yazımda otonom takımların önemi, nasıl kurulabileceği ve otonom takım yapılanmasında yöneticinin rolüne değinmiştim. Yazıya buradan ulaşabilirsiniz. Bu yazı da ise otonom çalışan takımların özelliklerini ele almak istiyorum.

İyi bir otonom takım hangi özelliklere sahiptir?

Görsel Kaynak: CPM Drehtechnik

Takım Çalışması

Otonom bir takım, iyi bir takım çalışması ortaya koyar. Bireysel hedeflerden ziyade takımın hedefleri önemlidir ve takım bir bütün halinde bu hedefi gerçekleştirmeye çalışır. Bu hedefi gerçekleştirme aşamasında bir başkasının yönlendirmesine ihtiyaç duymadan organize olur ve gerekli adımları atar.

Takım üyeleri sahip oldukları güçlü yönleri kullanarak birbirlerini tamamlar.

Otonom bir takım, Scrum’un değerlerini yaşatır;

  • Takım üyeleri birbirine saygı gösterir. Takımdaki herkes eşit söz hakkına sahiptir ve her fikir değerlidir.
  • Takım üyeleri birbirlerine karşı açık davranırlar. Saygı çerçevesinde sergilenen bu açıklık, yapılan tüm işlerin paylaşılmasını ve sorunların daha kolay çözümlenmesini sağlarken takımın gelişimini de destekler.
  • Takım üyeleri cesaretlidir. Daha iyisini yapabilmek, görülen bir yanlışı düzeltmek için bu değeri yaşatırlar.
  • Takım üyeleri, bir takım olarak yapacakları işe ve hedeflerine odaklanırlar.
  • Takım üyeleri, hedeflerini başarmak için birlikte söz verirler.

İş Birliği

Otonom bir takımda iş birliği yüksektir. Takım birlikte ve ortak bir amaç için hareket ederken birbirini destekler. Her bir üye, kendi desteğinin takım için öneminin farkındadır. Bu şekilde bireysel çabalarla üretebilecek değerden çok daha fazlasını birlikte başarırlar.

Yeterlilik

Otonom bir takım hedefine varmak için gerçekleştirmesi gereken görevleri yapabilecek beceri ve yetkinliklere sahiptir. İşi yapma yeterliliğinin yanı sıra, iş planı yapma, değişime adapte olma yetkinliklerini de yaşatır. Takım üyeleri birbirlerinden öğrenerek becerilerini geliştirir ve iyileştirirler.

Sürekli İyileşme

Otonom takım, sürekli iyileşmenin yollarını arar. Düzenli periyotlarda en basit haliyle “Neleri iyi yaptık, neleri daha iyi yapabilirdik?” sorusunu sorarak üzerinde çalışır ve geliştirebileceği alanları belirleyerek aksiyonlar alır. Bu aksiyonların takipçisi olur. Üretilen ürünün kalitesi, müşteri memnuniyetini artırmak, ürün performansını yükseltmek, kullanılan araçları ve çalışan süreçleri iyileştirmek, takım üyelerini geliştirmek sürekli iyileşme sağlanacak alanlardan bazılarıdır.

Sorumluluk ve Sahiplenme

Otonom bir takım, hedefinin farkındadır. Bu hedefe varabilmek için bir başkasının yönlendirmesine, bir yöneticinin görev atamasına ihtiyaç duymaz. Ekibin tüm üyeleri hedefi güçlü duygularla sahiplenir ve yapılacak işlerin gerçekleştirilmesi için sorumluluk alır. Her bir takım üyesi işin daha iyi yapılabilmesi için fikir üretir, katkı sağlar. İşlerin zamanında ve kaliteli şekilde tamamlanabilmesi için gerekli tüm aksiyonları kendiliğinden alır. 12 Agile prensipten birinin de dediği gibi “En iyi ürün kendi kendini yöneten takımlardan ortaya çıkar”.

İyi bir otonom takım hatalarını da sahiplenir, hatalarından öğrenir ve bunları sürekli iyileşme için birer araç olarak kullanır.

Motivasyon

Daniel Pink, Drive isimli kitabında “İnsanoğlunun doğasında kendi yolunu çizme duygusu yatar” der ve özerkliğin üç temel insani ihtiyaçtan biri olduğunu söyler. Otonom takımlar bu özerkliği yaşatan takımlardır ve bu durum takımın daha motive ve mutlu çalışmasında kendisini gösterir.

Otonom takım harici motivasyon araçlarına ihtiyaç duymaz. Çünkü takım yeni fikirler geliştirmekte, denemekte, inisiyatif almakta özgürdür. Bu özgürlüğün kendisi takım motivasyonunu besler.

Otonom takımlar bu özelliklere sahipler ama bunlardan da öte sahip oldukları çok değerli bir şey daha var. O da “Güven”.

Güven sıradan bir duygusal bir durum değil, aslında güçlü bir kültürün üzerine inşa edildiği bir temeldir.

İyi otonom ekipler sağlam bir güven duygusuna sahiptir. Takım üyeleri birbirine o kadar güvenir ki görüşlerini paylaşmaktan, risk almaktan, denemekten, hata yapmaktan çekinmezler. Birbirlerinin iyi niyetinden emin oldukları için yargılanma endişesi taşımazlar.

Güven duygusunun hakim olduğu takımlarda yakınlık, herkesin birbiri ile etkileşimi, kısa enerjik paylaşımlar, çok az söz kesme, bol soru, aktif dinleme, mizah, eğlence ve küçük jestler vardır.¹ Birbirilerine duydukları güven bir aidiyet duygusu yaratır ve bir nevi “aileden olma” hissi verir. Zaten bu hissi yaşadığınız bir takımdan ayrılmayı düşünmek bile istemezsiniz.

Bireysel olarak her birimiz takımlarımızın böyle takımlar olmasına katkı sağlayabiliriz. İnsan davranışları sözle değil davranışlarla değişmeye başlar. Birimizin atacağı enerjik ve samimi bir adım diğerlerinde de bir heyecan yaratmaya başlayabilir. Çünkü hepimiz otonom bir takımın parçası olmak isteriz.

¹ Daniel Coyle, Kültürün Şifresi

--

--