HADİ ÇABUK! DAHA ÇOK İŞİMİZ VAR!

TELAŞECİLİK KAFASI

Gülen Gündüz Yılmaz
Lidersensin
2 min readApr 2, 2017

--

Otoparka girerken arabanın lastiği kaldırımın üzerine çıktı. Kalbi hop etti. “Ay altını sürttüm mü acaba? İnşallah bir şey olmamıştır.” Arabayı park eder etmez, hızla arka koltuktan dosyaları aldı. Hava soğuktu ama paltosunu giyecek vakti yoktu, eline aldı. Otopark görevlisinin “Merhaba Aylin Hanım” demesine başıyla cevap verdi. Telefonuna göz attığında toplantıya 20 dakika geç kaldığını gördü ama n’apalım, trafik vardı, önceki toplantı da önemli bir müşteriyleydi neticede… Bu toplantı iç toplantıydı, şirkettekilerin anlayış göstermesi gerekmez miydi?

Binadan içeri girdi, asansöre doğru yürürken ayağı hafiften burkuldu, topuklu ayakkabısı ayağından çıktı. Etrafına baktı utanarak, resepsiyondakilere baktı; Allahtan kimse görmemişti. Asansöre kendini attığında saçlarına çeki düzen verdi.

Ofisten içeri girdiğinde camların ardından toplantının başladığını gördü. Kendi masasına uğramadan direk toplantı odasına girdi. Başların ona çevrildiğini hissetti.

“Ya çok pardon, trafik, biliyorsunuz.”

Kimse bir şey demedi. Yöneticisi biraz ters mi bakmıştı acaba? “Ay, arabanın altına da bakmadım ya!”

O sırada whatapp’dan bir mesaja kaydı gözü. Müşterisi bir şey sormuştu, cevap yazmaya koyuldu.

***

Bu hafta Transaksiyonel Analiz’deki şemalardan “Telaşecilik” şeması ile devam ediyoruz. İtiraf etmeliyim ki bu yazıyı yazarken de bu kafaya girdim, sürekli ara verip başka işlere girerek çıktı bu yazı :)

Telaşecilik şeması günümüzde kurumsal hayatta sıkça gördüğümüz bir şema. Doğalında Telaşeci olan insanlara ek olarak, şirket kültürüne uyumlanarak toplantıdan toplantıya koşan, arada soluklanmayı unutan çok sayıda insan da hayatını bu şemadan yaşıyor. İşin kötüsü, insan beyninin yaratıcı ve verimli olması için sakin olmamız çok önem taşıyor. Bu konuda yapılan sayısız Sinirbilim (Neuroscience) araştırmaları var.

“Telaşecilik” şemasını taşıyıp taşımadığınızı anlamak için aşağıdaki ifadelerin size ne kadar uygun olduğuna bakın:

1- Çevrenizden sıklıkla aşağıdakileri duyar mısınız?

“Ne çok şeyi aynı anda yapıyorsun.”

“Seni göremiyoruz, çok meşgulsün.”

“Yine mi aynı saate iki randevu verdin?!”

2- Son dakikacı mısınız? Son dakikada, baskı altında iyi çalışır mısınız?

3- Geç kalmanız, oradan oraya yetişirken nefes içinde kalmanız adetiniz midir?

4- İş yaparken hatayı düzeltmek için tekrar tekrar aynı işi yapar mısınız?

5- Ve son olarak aşağıdaki (abartılmış) hayali durum size ne kadar uygun?

Aceleyle kahve almaya gider; o esnada gideceği yere geç kalır. Kolunun altında dosya elinde laptop koştururken kapıyı açmaya çalışıp kahveyi üzerine döker.

Peki, bu şema sizde varsa ve bundan çıkmak istiyorsanız ne yapabilirsiniz?

1- Derin nefes al! Gün içinde 1 dakika bile olsa hiç bir şey yapmadan durduğun ve sakinleştiğin anlar yarat.

2- İbreyi “Çok iş yapmak”tan “az ama öz iş yapmaya” doğru kaydır. İnternette multitasking’in ne kadar verimsiz olduğu üzerine çok sayıda yazı var. Onları okuyarak bu konudaki bakış açını değiştirebilirsin.

3- Toplantıların/işlerin arasına soluklanacağın zamanlar koy.

4- Bir işi yaparken sadece o işe odaklan. Bir insanı dinlerken sadece ona odaklan.

--

--