8 Mart: Bir Mücadelenin Başlangıcı

Bircan Özmen
Life@TurkNet
Published in
4 min readMar 12, 2024

“Bir kadın her seferinde kendi adına ayağa kalktığında, aslında bilmeden tüm kadınları savunur.” — Maya Angelou

Bugün, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü. Yeryüzündeki tüm kadınlar için eşsiz bir gün, bir olmanın, beraber olmanın en önemlisi ise daha yüksek sesle hep beraber var olmanın hazzıyla dolunan bir gün.

Bugün ile ilgili birçok soru canlanabilir akıllarda, 8 Mart nedir, neden böyle bir güne ihtiyaç duyuldu, nereden ve nasıl çıktı? Tüm bu soruların cevabını bu yazıda vermeye çalışsak da cevapsız kalan birçok kısım kalacaktır. Bunun için yazının sonunda ilgililerine çeşitli kaynak önerilerinde de bulunacağım.

Öncelikle 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedir, nereden çıkmıştır buna inceleyelim isterim.

Bugün; tüm dünyada kutlanan, kadınların sosyal, ekonomik, kültürel ve siyasi başarılarını anma ve kadın hakları için mücadele etme günüdür. Bu özel günün kökenleri, New York’ta 1908'de başlayan tekstil işçisi kadınların greviyle başlamıştır. O günden bu yana, kadınlar dünya genelinde haklarını aramak ve toplumsal cinsiyet eşitliği için mücadele etmek için bir araya gelmişlerdir.

Bu özel günün kökenlerinin, New York’ta 1908'de başlayan tekstil işçisi kadınların greviyle başladığını söylemiştik. 1908 yılında, Amerika Birleşik Devletleri’nin New York kentindeki Triangle Shirtwaist Factory adlı tekstil fabrikasında çalışan kadın işçiler, çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve daha iyi ücretler talebiyle greve gittiler. Ancak, 8 Mart 1908'de, fabrikanın yanması sonucu birçok kadın işçi (120 kadın) hayatını kaybetti. Bu trajik olay, kadınların çalışma koşullarının iyileştirilmesi için uluslararası bir dayanışma hareketinin başlamasına yol açtı.

Bu olaydan yaklaşık 50 yıl sonra 1910 yılında sosyalist ve kadın hakları savunucusu olan Clara Zetkin, Uluslararası Kadın İşçileri Konferansı’nda, küresel bir hareket başlatmak amacıyla bir girişimde bulunur ve kadınların oy kullanma hakkı da dahil olmak üzere çeşitli talepleri dile getirir. Çünkü insanlık dışı çalışma koşullarıyla mücadele etmek ve kadınların haklarını güvence altına almak istemektedir. 17 farklı ülkeden konferansa katılan 100 kadının oy birliği ile fikir kabul edilir ve o dönemden sonra her yıl 8 Mart Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanır. Fakat şunu belirtmek gerekir ki bu fikir ortaya ilk atılığında tarih olarak 8 Mart belirtilmemişti.

Peki neden 8 Mart derseniz eğer;

Birinci Dünya Savaşı sırasında Rus emekçi kadınlar sokaklara dökülüyor ve “Ekmek ve barış istiyoruz!” sloganları ile Rus Çarı’nı tahttan indirmeyi başarıyorlar ardından geçici bir hükümet kuruluyor. Sonrasında ise azmin sonucu olarak kadınlara seçme hakkı tanınıyor ve 1921'de Moskova’da düzenlenen bir konferansta, 8 Mart, Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak kabul ediliyor.

O günden sonra Kadınlar Günü her yıl özel bir tema ile kutlanmaya başlanmıştır. Bu günün Birleşmiş Milletler tarafından belirlenen bu seneki teması; “Kadınlara yatırım yapın: İlerlemeyi hızlandırın” oldu. Bu tema, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik yatırımların yetersizliğini vurgulamayı amaçlıyor.

Birleşmiş Milletler, dünyanın 2030 yılına kadar toplumsal cinsiyet eşitliği hedefine ulaşabilmesi için yılda 360 milyar dolarlık yatırıma daha ihtiyaç duyulduğunu söylüyor. Bu hedefe Türkiye özelinde ulaşabilir miyiz bilmiyorum çünkü 146 ülkenin yer aldığı Global Gender Gap Raporu’nda, Türkiye cinsiyet eşitliği index’i sıralamasında 124. olarak yer alıyor..

Rapordan anlaşıldığı üzere Türkiye cinsiyet eşitliği bağlamında oldukça geride. 146 ülkenin yer aldığı rapora göre şu andaki mevcut ilerleme hızına göre küresel cinsiyet eşitsizliği uçurumunun kapatılması yaklaşık olarak 132 yıl alacak. Bu veri, 2021 raporunda yer alan tahmine (136 yıl) kıyasla dört yıllık bir iyileşmeyi temsil ediyor fakat küresel krizler (pandemi, savaşlar, göç vb.) farkın yeniden artması ihtimalini etkiliyor.

Durum bu haldeyken 8 Mart sadece bir kutlama mı yoksa yaşama, özgürlük, varoluş mücadelesi mi düşünmemiz gerekiyor. Çünkü kadınların mücadelesi bir gün değil ömür boyu.

Bir ömür boyu mücadele eden kadınlar ve bu mücadeleye ortak olan tüm bireyler için beğendiğim birkaç içeriği paylaşmak isterim.

  • Ayrımcı dil sosyal ve ekonomik yaşamın her yerinde. Sizler de gün içerisinde kullandığınız kelimelerin daha kapsayıcı olmasına dikkat etmek istiyorsanız, Zorlu Holding tarafından oluşturulan “ Eşit Bi Hayat Sözlüğü” sayfasına göz atabilirsiniz.
  • Toplumsal cinsiyet eşitliğinin ne olduğunu, hayatın hangi alanlarında karşımıza nasıl çıktığını ve bununla nasıl mücadele edebileceğimizi öğrenmek istiyorsanız Cinsiyet Eşitliği İzleme Derneği tarafından oluşturulan video serisini izleyebilirsiniz.
  • “Bizim ailede eşitsizlik olmaz” diyenlerdenseniz, İstanbul Bilgi Üniversitesi Çocuk Çalışmaları tarafından yürütülen “Çocuklar arasında Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin Sağlanması için Ailelerin Güçlendirilmesi Projesi” kapsamında hazırlanan videoyu izleyebilirsiniz.
  • “Dil değişirse, dünya değişir ” sözüne çok inanıyorum. Dinlediğimiz, izlediğimiz, söylediğimiz her söz farkında olmasak da bir şeylerin değişmesine öncülük edebiliyor. Toplumsal cinsiyet eşitliği, çeşitlilik ve kapsayıcılık ile ilgili alanlarında uzman kişileri dinlemek isterseniz Speaker Agency tarafından ücretsiz olarak yayımlanan konuşmaları dinleyebilir aynı zamanda Borusan Holding tarafından yayımlanan “ İş Yerine Ayrımcı Dil ve Davranışlardan Kaçınma Rehberi’ne” göz atabilirsiniz.
  • Her sene WEF tarafından yayımlanan Küresel Cinsiyet Uçurumu Endeksi ile cinsiyet eşitliğinin mevcut durumunu ve gelişimini takip edebilirsiniz. 2023 yılına ait sonuçları okumak isterseniz eğer;
  • Cinsiyetten bağımsız tüm bireylerin eşit olduğu bir toplum hayali kuruyorsanız ve bu konular hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız “Genç Fikirler ile Cinsiyetçilik, Yanlış Algılar, Eşitlik ve Daha Fazlası…” adlı podcasti dinleyebilirsiniz.
  • Çocuk gelin olmaktan kurtulup kadın hakları savunucusu olan Mercy Akuot’un ilham verici öyküsü için “How I Escaped Child Marriage To Become A Women’s Rights Activist” adlı TEDx konuşmasını dinleyebilirsiniz.

Her ne kadar bu içerik 8 Mart’a özel olarak yazılmış olsa da kadınların mücadelesi her gün, bu konuda yazmaya, paylaşmaya, konuşmaya ve daha yüksek sesle var olmaya devam edelim. Bizi güçlü kılan beraberliğimiz olacak.

8 Mart Dünya Kadınlar Günümüz Kutlu Olsun ✌🏻.

--

--

Bircan Özmen
Life@TurkNet

Yazılım & ürün yönetimi, Agile metodolojileri üzerine teknik yazılar yazıyor 🖊️ çeşitli konularda ise kişisel deneyimlerimi açıkça paylaşıyorum 🙋‍♀️.