Bana değeri ölçebilir misin?

“If you only quantify one thing, quantify the Cost of Delay.”

— Don Reinertsen

Konu önceliklendirme olunca karar vermek kolay değil. Para, zaman, aciliyet, fırsat, risk …

Bir yapılmasına karar verdiklerimiz var, peki yapmadığımız ya da daha sonra yapmaya karar verdiğimiz işlerin etkisi nedir?

İşimiz kararlar arası seçim yapmakla geçiyor. Önceliklendirerek, bir işin diğerinden daha önce yapılması kararını veriyoruz. Biz lTunes’da, işlerin önceliklerindirilmesi için Cost of Delay’i kullanıyoruz. Backlog’a giren işler için;

• kullanıcı/iş değeri,
• zamansal kritiklik,
• fırsat yaratımı/riskin azaltılması

başlıklarında değerlendirme yapıp, CoD (cost of delay) hesaplıyoruz. Bunu iş büyüklüğüne bölerek te WSJF (weighted shortest job fist) buluyoruz. SAFe’ten gelen bu metodla amacımız değeri yüksek, az efor gerektiren işleri hızlı pazara ulaştırabilmek, değeri maksimize etmek.

Değer ölçümü ve önceliklendirme için CoD hesabı ve WSJF kullanımının bizim çin faydalarını şöyle sıralayabiliriz;

• Cost of Delay’i kullanarak, paydaşlarla ortak bir bilgi dili üzerinden konuşmak, karar vermek mümkün oluyor.
• Cost of Delay’a göre önceliklendirerek işin faydasına değil, işin geç yapılmasının faydaya etkisine göre önceliklendirme yapabiliyoruz.
• Tarafları ortak bir dilde konuşması varsayımların görünür olmasını sağlıyor ve değerli/acil olanları görmeyi sağlıyor.
• WSJF değerli olanı daha önce teslim etmeyi kolaylaştırıyor.
• İşlere yeni bir boyutla bakmayı sağlıyor. Konuştuğunuz dil neyse, önceliklendirmede güçlü olan o kriterler oluyor. Doğru kriterler konulduğunda sadece tarih ve maliyet konuşmayı bırakıp değer, değer, aciliyet konularını gündeme getirmeye başlayabiliyorsunuz.