Bir Hackathon Rüyası
İşin sonu Hack-Eee?!-thon olmasın
Kurumsal şirketler 48 saatlik kod yazma maratonunu doğru mu anlıyor?
Kurumsal şirketlerin dönüşümden geçtiğini konuşuyoruz. Şirket içinde girişimcilik kültürünü yayabilmek, çalışanlardan girişimciler yaratmak ve startuplarla yakın ilişkiler kurmak son dönemde öncelik verilen konular haline geldi.
Girişimcilik dünyasına adapte olmaya çalışan büyük şirketlerin bu alanda farklı yöntemler denediğinden önceki bir yazımda bahsetmiştim;
Girişimcilik etkinliklerine katılıyor veya sponsor oluyor, iş hızlandırma merkezleriyle ortak programlar, hackathonlar düzenliyor, bir ortak çalışma alanında ofis tutuyor veya bir melek yatırım ağına üye olarak girişimlere ulaşmaya çalışıyorlar.
Bu bakış açısını benimseyen şirketlerin bazıları kökten değişimler yaparken bazıları daha “küçük” adımlarla başlamayı tercih ediyor. Bu ikinci opsiyonu tercih eden şirketlerin hackathon düzenlemek istemesi sıkça duymaya başladığım bir konu haline gelince bu konu üzerine düşünmeye başladım.
Peki şirketler için doğru yol hackathon mu? Yoksa startup dünyasıyla etkileşim amacıyla şirketlerin yıllık hedeflerine eklediği bu opsiyon, yalnızca eğlenceli ve kolay göründüğü için mi tercih ediliyor?
“What’s your purpose of visit?”
Hackathon yapmak için kolları sıvamadan önce şirketlerin asıl gerçekten yapmak istedikleri işi (jobs-to be done) iyi analiz etmeleri gerektiğini düşünüyorum. Şirketin amacı yeni iş fikirlerine ulaşmak mı? Şirket içindeki problem alanlarına çözüm bulmak mı? Yeni yetenekleri keşfetmek mi? Yoksa rakip şirketlerin girişimcilik alanındaki faaliyetlerine ayak uydurmak, bu alanda “ben de varım” demek veya markayı girişimci dostu göstermek mi?
Belki startuplar ile düzenlenecek basit bir buluşma, daha uzun vadeli bir program veya daha farklı araçlar bu işleri karşılıyor olabilir. Bu nedenle yapılması gereken gerçekten bir hackathon mu, önce buna karar verilmeli.
Sektöre Uyarlayın
Hackathon yapma konusunda hemfikir olduktan sonra hackathonun tasarımı, içeriği önem taşıyor. Her kurumsal şirketin faaliyet alanı veya ihtiyaçları yazılımcıların 48 saatte yazacağı kod ile karşılanacak türden olmayabilir. Örneğin enerji, ağır sanayi, kimya, gıda, ilaç gibi sektörlerde faaliyet gösteren bir şirket için klasik hackathon kurgusu doğru olur mu? Kurumun yazılımcılar için test alanı yaratamadığı (örn; API açamadığı) veya sektörün buna el vermediği durumlarda hack’lemenin biraz dışına çıkmak gerekecektir. Bunu yaparken bazı hackathonlarda yapıldığı gibi şirket içindeki belli inovasyon hedefleriyle uyumlu veya problem alanlarına çözüm üretecek iş fikirlerinin geliştirilmesi yoluna gidilebilir.
İlk görüşte işbirliği?
Hackathon’un kurgu, yönetim ne kadar iyi yapılırsa yapılsın (özellikle ilk kez) yapılan hackathonlardan somut bir işbirliği yaratma ihtimalinin oldukça düşük. Dolayısıyla, hackathon sonunda bir çıktı yaratmak uğruna takımlardan birini şirkete entegre etmeye çalışmak kısa vadeli kazanımlar yaratacaktır. He ilişki bir süreç gerektirir, startuplar ile işbirliği de bir günde gerçekleşmeyeceğinden kurumların düzenledikleri hackathonları potansiyel ilişkiler yaratma yolunda bir adım gibi düşünmeli. 48 saatlik maratonda başlatılan ilk iletişimin sürdürülmesine ve belki sonunda ortaya çıkan girişimlerin takibine odaklanılmalı.
Yatırım süreçleri nasıl bir anda olmuyor ve yatırımcılar tanıştıkları, sunumlarını dinledikleri girişimleri belli bir süre takip ediyorsa, kurumsal şirketler de bunu yapmalı. Burada şirketin inovasyon departmanına veya bu alandan sorumlu kişilere büyük iş düşüyor. Hackathon süresince kurumun odak alanlarına dokunan iş fikirleri, dikkat çeken yetenekli girişimciler ve ekiplerle iletişim sürdürülürmeli. Bu şekilde hem girişmciler tarafında bir güven duygusu yaratılmış olur hem de kurum yapmış olduğu hackathonun meyvelerini bir süre sonra da olsa toplamaya başlayabilir.
Değişimler hiçbir zaman kolay değil. Hele ki onlarca yıldır faaliyet gösteren şirketlerin kemikleşmiş süreçlerini, yöneticilerin bakış açılarını, iş yapış şekillerini bir günde startuplar ile işbirliği yapacak hale gelmesini beklemek doğru olmaz. Kritik nokta, inovasyon yolculuğunda startup işbirliğini hedefleyen kurumların startuplara ulaşım araçlarını doğru zamanda ve doğru şekilde kullanmaları.
