“Hem Hüzün Hem Bayram”
Görkem Beleş, Kerem Yılmaz
1 Mayıs 1977’de İşçi Bayramı’nı kutlamak için Taksim Meydanı’nda toplanılmıştı. Dönemin DİSK (Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu) Başkanı Kemal Türkler’in konuşması esnasında kalabalığa ateş açılması sonucu altı kişi hayatını kaybetti. Bunun üzerine işçiler panik halinde Kazancı Yokuşu’na doğru yöneldi. Ancak park halinde duran bir kamyon yüzünden 30 kişi ezilerek ya da boğularak öldü. O gün Türkiye tarihine Kanlı 1 Mayıs olarak geçti. 1 Mayıs 1977 katliamında ezilerek hayatını kaybeden öğretmen Bayram Çıtak’ın oğlu Mete Çıtak, bu yıl 1 Mayıs’ta İzmir Gündoğdu Meydanındaydı
1 Mayıs 1977'de hayatını kaybeden Bayram Çıtak’ın oğlu Mete Çıtak ile görüştük. Çıtak, babasının yaşadıklarını anlattı.
“1 Mayısların Taksim Meydanında kutlanılmasına izin verilmelidir”
2010 yılında Taksim Meydanında kutlanan 1 Mayıs’a katılan Çıtak hem hüznü hem de mutluluğu birlikte yaşadığını söyledi. “En son, Taksim Meydanı açıldığında hayatını kaybeden ailelerin yakınlarını çağırmışlardı. Bir araya geldiğimizde bayram coşkusuyla kutlayamadık. Daha sonra Taksim meydanında kutlamalar yine yasaklandı, buna anlam veremiyorum. Yıllardır miting alanı olarak kullanılmış bir yerin yasaklanması akıl ve mantığa uygun bir karar değil. 1977 Türkiye’nin kanlı tarihlerinden biridir, 37 kişi ölmüştür. Buna en azından saygı duyulup, 1 Mayısların Taksim Meydanında kutlanılmasına izin verilmelidir.”
İşçilerin bayramlarına sahip çıkması gerektiğini ifade eden Çıtak, her yıl nerede olursa olsun meydanlarda olduğunu söylüyor. “Kendi adıma mücadelem devam ediyor. Nerede olursam olayım meydanlardayım. Emekçiler 1 Mayıs’a sahip çıksınlar. Ancak onlar sahip çıkarsa bugün bir anlam kazanır. İşçiler için 1 Mayıs lütuf değil haktır. Onlar bu haklarına sahip çıksınlar. Ben kendi adıma yeterince sahip çıkmaya çalışıyorum. İşçiler ve emekçiler bu günü bir bayram havasında kutlasınlar.”
