ARG: Hikaye Anlatımının Geleceği

Şerif Beganovic
Mefhum
Published in
5 min readMay 5, 2020

Bu yazıda son zamanlarda polpülerleşen bir hikaye anlatma yöntemi olan ARG kavramını inceleyip, bu anlatım yönteminin hikaye anlatım işinin geleceğinde oluşturabileceği etkilerden bahsedeceğiz. Buyurun sizinle bir tavşan deliğine daha inelim.

ARG ya da alternate reality game, güzel dilimizde alternatif gerçeklik oyunu, son zamanlarda popüler olan ve geçmişi fazlasıyla eskiye dayanan reklamlama ya da hikaye anlatma yöntemidir.

Bu sistemin örneklerinden bahsedeceğiz elbet fakat ilk önce anlamak gerekli. Alternatif Gerçeklik Oyunu internet üzerinden anlatılan bir hikaye türüdür. Bu hikayeler ne kadar gerçek dışı olsa da izleyiciye gerçekmiş gibi verilir. Bunun için televizyon gibi aracıları aradan çıkarıp direk izleyicilerle etkileşime geçilen platformlar tercih edilir (Reddit, Youtube vb).

Bu anlatım biraz kafamızı karıştırmış olabilir, ARG kavramı oldukça kapsayıcı oldukça geniş bir kavramdır bu sebeple ilk anlatıldığında kafa karışıklığına yol açabilir. Bu sebeple her açıdan inceleyebileceğimiz bir test ortamı üretmek siz okurların mevzuyu anlamasını hatırı sayılır derecede kolaylaştıracaktır. O halde;

Bir youtube kanalı hayal etmenizi isteyeceğim. Gözlerinizi kapatırsınız, kapatmazsınız size kalmış. Bu youtube kanalının sahibi ilk videosunda klasik bir vlog tarzında kendisinin bir zaman yolcusu olduğunu iddia ediyor ve size gelecekten geldiğini ve gelecekte iyi şeyler olmadığını söylüyor. Bir sonraki videosunda size zaman makinesini gösteriyor ve siz makinenin üzerinde farklı bir dilde yazılar olduğunu görüyorsunuz. Merakınıza yenik düşüp bu dili araştırıyorsunuz ve izleyicilerden birinin bu dili konuştuğunu, bu alfabeye vakıf olduğunu öğreniyorsunuz. Bu izleyici alfabeyi Latin alfabesine çevirince ortaya youtube’da gizli olan bir videonun linki ile karşılaşıyorsunuz. Bu linke gidince karşınıza farklı bir kanaldan zaman yolcusunun evini dışarıdan gösteren bir kameradan çekilen video ile karşılaşıyorsunuz. Böylece zaman yolcusunun bir sapığı olduğunu öğrenip zaman yolcusunun videolarının yorumlarında ona bunu haber veriyorsunuz, zaman yolcusu yorumunuzu görüyor, videoya bakıyor ve onu gözetleyen kişiyi aramaya çıkıyor. Hikaye böyle ileri geri giderek devam ediyor.

Kanal sahibinin bu hikayeyi anlatmak için televizyonu değil youtube’u seçmesi ürettiği içeriğin daha samimi olmasına yol açıyor ve seyirciye anlatılan hikayenin gerçek olabileceği izlemini daha iyi verip seyirciyi hikayenin oluşturduğu dünyaya çok daha kolay çekebiliyor. Bu sayede her geçen vlogda hikaye daha çekici bir hale geliyor. Hatta seyirci videolara yorum bırakarak hikayenin akışını etkileyebiliyor ki bu hikaye anlatımını daha çevreleyici, interaktif hale getiriyor.

ARG’leri bu kadar çekici kılan noktalardan biri de içerdikleri gizemler. Çoğu zaman bir ARG size farklı videolarda ip ucu arama, farklı sitelere girip gizli mesajları çözmeye çalışma gibi uğraşlar sunuyor böylece seyirci de en az hikaye anlatıcısı kadar kendisini hikayenin içinde hissediyor.

Bir düşünün, burada Netflix’in yaptığı her şeyin önceden çekim olduğu ve hikayenin gidebileceği noktaların sınırlı olduğu interaktif filmlerden çok daha öte bir şeyden bahsediyoruz. Hikaye anlatıcısı ve seyircinin hikayeyi beraber kurduğu gerçekçiliği ve seçim özgürlüğünü sonuna kadar hissettiren hikayeler bunlar. Seyirciler zaman yolcumuzu ölüme götürebilir, onu kendi zamanına geri dönmekten vazgeçirebilir hatta ve hatta seyirci zaman yolcumuzu dünyanın kötüye gitmesinin nedeni haline getirebilir! İşin en orijinal kısmı ise bunlar yaşanırken hikaye anlatım kalitesini korursa gerçeklik illüzyonu azalmadan aynı kalabilir bilakis arta da bilir.

Şahsımın en hoşuna giden noktalardan biri de bu tarz bir hikaye anlatımının çok ciddi bir bütçeye ihtiyaç duymaması. Hikaye anlatma yeteneğine güvenen ve ciddi bir ön hazırlığı yapabilecek herkesin yapabileceği bir sistemdir ve hatta ARG yönteminin en iyi örnekleri evinde yalnız takılmaktan sıkılan ve ciddi hikayeler anlatmak isteyen insanların ortaya koyduğu yapımlardır.

Son paragrafımı örneklerle süsleyeyim;

Hi I’m Mary Mary: Bu ARG Mary isimli bir kızın ailesinin evinin hastalıklı bir kopyasında aklında oluşturduğu karakterler tarafından eziyet görmesini konu alıyor. Depresyon, uyuşturucu kullanımı gibi ciddi konuları ele alan yapım anladığım kadarıyla sıfıra yakın bir bütçe, amatör bir özel efekt anlayışı ve çok küçük bir ekiple ekrana getiriliyor. Her ne kadar çalışan ekip ve özel efektler profesyonel olmasa da hikaye anlatımının derinliği ve sürükleyiciliği insanı içine çekiyor ve derinden etkiliyor. Sadece bununla kalmayıp Mary ablamız twitter hesabı üzerinden de seyircileriyle etkileşime geçip orada alınan kararlara göre hareket ettiği ve hikayenin ona göre şekil aldığı zamanlarda oluyor.

Daisy Brown: Şu an bitmiş olsa bile kaliteli hikaye anlatımının pahalı bir prodüksiyondan çok daha önemli olduğunu gösteren güzel bir ARG. Bu ARG Daisy Brown isimli küçük bir kızın babasının üretmiş olduğu küçük bir canavar olan Alan’ı beslemesini anlatıyor ve hikaye şiddet gibi bir temayı oldukça gerici bir şekilde anlatmayı başarıyor. Şu an bitmiş olduğundan dolayı etkileşime geçemeseniz de izlemeye değer bir ARG.

The Sun Vanished: İlk iki örneğimizin aksine bu ARG, anlatımını çoğunlukla Twitter üzerinden yapıyor. Güneşin kaybolduğu ve farklı yaratıkların etrafta gezinmeye başladığı bir dünyayı ismi belirsiz bir anlatıcının gözünden oldukça etkileyici bir şekilde anlatıyor.

BLACKOUT: Çekimleri en profesyonel olan ARG bu olsa gerek, konu bakımından da en sevdiğim. Uyanık iken uyurgezerlik belirtileri gösteren insanlarla ilgili bir belgesel. Gizemi ve dramı gayet güzel yansıtıp samimiyetini ilk sezon boyunca koruması yapımın arkasındaki ekibin hikaye anlatımından anladığını gösteriyor.

Marble Hornets: Slenderman gibi bir karakterin günümüzde olduğu kadar ünlü olmasının nedeni olan bu ARG yaptıkları bir projeden sonra dağılan bir arkadaş grubunun arasındaki gizemi ve doğaüstü olayları ele alıyor. ARG izlemeye başlamak için gayet uygun bir nokta.

Bu projelerin, bu hikayelerin hepsi büyük stüdyolar yerine hikaye anlatma ateşiyle yanıp tutuşan çok ciddi bütçelere sahip olmayan (belki blackout hariç) insanların ortaya koyduğu yapımlar. Fakat, burada listelediğim hikayelerin hepsi oldukça kaliteli ve sürükleyici yapımlar.

Hikaye anlatıcılığı geçmişten bugüne yüzlerce farklı stillerde yeniden doğdu, bu tiyatro olsun sinema olsun kitaplar, şiirler olsun her türlü hikaye bize her türlü şekilde ulaştırıldı ve bu anlatım yöntemleri varlığını sürdürmeye devam edecekler, fakat uzundur hikayeseverlerin aklındaki “hikaye anlatımı gelecekte nasıl olacak?” sorusunun cevabı şahsıma göre interaktif filmlerde değil (ki, yanlış anlaşılmasın Bandersnatch gibi yapımların hikaye anlatıcılığında önemli bir yeri olduğunu düşünüyorum.) bu örnekler gibi sanatı parası olandan alan ve aşk ile yapana veren, gerçekliğimizi sorgulatan ve bizi yepyeni dünyalara taşıyan anlatım tarzları olacak. Bu sebeple böyle işler desteklenmeli ve bilinmelidir.

Bu uzun yazıyı sade bir şekilde özetlemek istersek, hikaye anlatıcılığının geleceği seyirciden gücü alan yapımlara değil ona gücü veren yapımlara aittir ve şu an ARG bu türün en güçlü örneğidir.

Sevgilerle ve bir sonraki hikayede buluşmak dileğiyle…

Haris Şerif Bahadır/Beganovic

--

--

Şerif Beganovic
Mefhum
Writer for

Hikayeleri inceleyen ve 7/24 film izleyen ayaklı Boşnak böreği…