Dil-Düşünce İlişkisi ve 1984

Mehmet Akif Coşkunsu
Mefhum
Published in
3 min readNov 17, 2020

Dil de düşünce de insan egemenliğinin neredeyse her zamanında kendine yer bulmuş önemli kavramlardır ve bunların arasında çok önemli bir ilişki vardır .Dil ve düşünce ilişkisini açıklamadan önce dilin ve düşüncenin ne olduğunu bilmemiz gerekir. Dil, insanın, fikirlerini, araştırmalarını, tercihlerini ve iletişimde kullanabileceği bir çok farklı sebebi açıklamak için kullandığı bir araç olarak görülebilir .Veyahut dil insanlar arasında anlaşmayı sağlayan , kendine özgü kuralları olan , değişime ve gelişime açık canlı bir yapıdır .Bir başka ifadeyle düşüncelerin dile getirilmesini ve iletilmesini sağlayan toplumsal bir araç olarak görülebilir.

Düşünce ise dile göre daha karmaşık bir yapıya sahiptir .Bunun nedeni farklı yönleri olmasından ve her farklı yön için farklı tanımlara sahip olmasındandır .Birçok farklı yönü olmasına karşın genel olarak düşünceyi toplumun ortak paydasına indirgersek karşımıza çıkacak temel unsur ‘’sessiz konuşma’’dır. Düşünce insanın herhangi bir konuyu iç dünyasında kendiyle tartışması , konuşması , değerlendirmesidir.

Tanımlarından yola çıkarsak düşünce insanın herhangi bir meseleyi kendiyle konuşması onu analiz etmesi iken ve dil de iletişimin belki de en önemli unsuru iken insanın düşüncesini başka insanlarla paylaşması , iletişim kurmasının ilk adımıdır. İnsan düşündüklerini dile getiremediği takdirde toplum tarafından iç dünyasında ne düşündüğü bilinemeyeceğinden dil insanın düşünce kalitesini belirleyen bir numaralı etkendir. İnsan ne kadar çok bilgiye, düşünceye , fikre sahip olursa olsun bunları ifade etmesinin yolu dilden geçer. Bu sebeple Leibniz de ‘’dil, aklın aynasıdır.’’ Sözünü kullanmıştır.

1984 romanındaki dil ve düşünce ilişkisine gelecek olursak , roman içerisinde dil ve düşünce ilişkisine dair önemli görüşler vardır. Bunu en iyi ‘’Yenisöylem’’de görmekteyiz. İnsanların her türlü duygu ve düşüncelerinin, her türlü hareket ve eylemlerinin kısıtlandığı bu ortamda insanların istenildiği gibi düşündürülebilmesi ve yönlendirilebilmesinin en kolay yolu tabi ki de dünya ile ilgili düşüncelerini değiştirmektir. Düşünceyi değiştirmenin en iyi yolu ise dilden geçer. Bunun farkında olan Big Brother , Yenisöylem adı verilen bir sözlük çıkartarak dilin yapısını değiştirmeyi amaçlamaktadır. İnsanların düşüncelerini istedikleri gibi yönlendirmek için akıllarındaki fikir ise dildeki kelimeleri en aza indirgeyerek insanların düşüncelerini kısıtlamaktır. Örnek vermek gerekirse kalem kelimesini ele alalım. Hayatında hiç kalem sözcüğünü duymamış olan birisinin aklında kaleme dair hiçbir fikir oluşmaz çünkü aklında o kelimenin karşılığı yoktur. Yani bir kişinin dilini değiştirerek aslında o kişinin düşüncesini de değiştirebiliriz mantığıyla yola çıkan Big Brother, Yenisöylem adı verilen sözlüğünde ilk olarak eş anlamlı, zıt anlamlı, yakın anlamlı gibi gereksiz tüm kelimeleri kaldırarak hepsinden sadece birer kelime bırakır. Bunun sebebi o kelime söylenince herkesin aklında aynı şeyin belirmesini istemesindendir. Yine bu sebepten söylendiğinde farklı anlamlara gelebilecek kelimelere de yeni dilde yer verilmez. Sıfatların çoğu kaldırılıp kalanların da bazıları değiştirilir örneğin çok kelimesi kaldırılarak yerine artı kelimesi eklenir ki birçok gereksiz sözcükten kurtularak en az kelime hedefine ulaşılabilsin. Ek olarak insanların akıllarını karıştıracak, yönetim hakkında şüphe duyabilecekleri, etrafındaki olayları sorgulayabilecekleri kelimelerden de kurtulması sağlanır. Ve son olarak da insanların duygularını ortadan kaldırmak için, insanların söylenenleri vicdanlarına yenik düşürüp yapmamalarını engellemek için de duygularla alakalı kelimeler de kaldırılmıştır. Bu bahsedilenleri Winston ve Syme arasındaki konuşmalarda da net bir şekilde görebiliriz. Aynı şekilde kitabın sonunda da burada verilen örneklerin daha detaylı bir şekilde açıklandığı ve daha birçok örnek de görülebilir. Buradaki amaç her sınıftan insanın bir kelimeyle aynı anlamı anlamasını sağlamak ve işlerin hem daha hızlı hem de karşı çıkılmadan yapılmasını sağlamaktır.

Sonuç olarak Big Brother insanın dilini değiştirerek onun ufkunu kesebileceğini, özgün olmasını ve yeni fikirlere engel olabileceğini bildiği için en net şekilde ise onun düşüncesini kısıtlandırabileceği hatta düşünmesini engelleyebileceği için Yenisöylem adı verilen sözlüğü çıkartarak kendine ne denirse hızlı bir şekilde ve aksini düşünmeden emre itaat edecek bir ‘’makine’’ ordusu oluşturmak istemiştir.

--

--