Survivalpath #2 — Ersin Pamuksüzer

Koronavirüsün sebep olduğu olumsuz şartlarda girişimciliğe ışık tutmak amacıyla Ersin Pamuksüzer ile fikir alışverişi yaparak yola çıkmıştık. Survivalpath webinar serimizdeki 2.günde kendisini konuk etmek bizim için çok keyifliydi. Ersin Bey ile yaşanan krizde Startupların neler yapması gerektiğini konuştuk. Yayınımızdan satır başlarını sizlerle paylaşıyoruz. Keyifli okumalar dileriz.

Krizleri doğru yönetmek apayrı bir beceri gerektirir.

Startup’ların hayatında iniş çıkışlar her zaman var ve olmaya da devam edecek fakat krizler, iniş çıkışların çok ciddi boyutta olmasına sebep olur. Kriz yönetimi ise ayrı bir kültür gerektirir. Normal bir düşüşü yönetebilmek girişimciler için önemli bir başarı ama böyle bir durumu yönetmek çok daha zordur. 1929’da büyük buhran dahil olmak üzere tüm zamanlarda yaşananlardan daha büyük sorunlar yaratacağını ön gördüğümüz bu krizden hepimiz başta sağlık olmak üzere ekonomik, psikolojik ve sosyal olarak oldukça etkileneceğiz.

Dünyada her şey çok hızı bir değişimin içinde.

Virüs çok hızlı bulaştığı ve öldürdüğü için insanlarda ve piyasalarda bunalım yaratıyor. Durum böyle olunca girişimciler de otomatik olarak özellikle psikolojik ve ekonomik açıdan fazlasıyla etkileniyor. Yatırımcılar ise en garanti yatırımlara bile çekinerek baktığı için en güvenilir sektörler bile darbe yiyor. Şu anda çok büyük bir değişimin içindeyiz. Dünya finans piyasaları, talep ve insanların tüketim alışkanlıkları çok değişti. Google’daki arama şekli bile değişti.

Startup’lar krizi atlatabilmek için mümkün olduğunca kabuğuna çekilmeli.

Dünyadaki ve piyasalardaki bu hızlı değişim Startup’lara ve kurucuların birbirleriyle iletişimine de çok olumsuz yansıyor. Ekibin içinde fikir ayrılıkları ve geleceğe yönelik planlamalarda ciddi fikir ayrılıkları oluşuyor. Girişimcilerin bu şartlarda yapabileceği en güzel ve en kolay şey “hybernation” dediğimiz kabuğa çekilmek, minimum enerji, minimum gayret ve efor ile hayatta kalabilmek. Kriz esnasında yapılabilecek ilk adım bu olmalı. Ürünlerine çok inanıyorlarsa gayrimenkul vs. satılıp gelir yaratılarak ürün/hizmet ile ilgili ekstra geliştirmeler yapılabilir fakat öncelik tamamen hayatta kalmak olmalı. Herkesin finansman bulamayacağını varsayıp kendi yağıyla kavrulabilecek planlamayı yapmalılar. Mümkünse geçici olarak kendi iş alanında olmayan pivotlamalar dahi yapılabilirler. Bunu yaparken tüm çalışma arkadaşlarına, müşterilerine bunları iyi anlatmak gerekir.

Krizin etkilerini tam anlamıyla atlatabilmek için makro çözümler gerekecek.

Krizler insan hayatındaki travmalara benzer. Kolaylıkla atlatılamaz. Krizler ise şirketlerin travmalarıdır. Herkes hastalık çekilse de normal hayata dönsek diyor ama dönüş o kadar kolay olmayacak. Harcamalar, ciro, yatırımcılar eskiye dönmesini uzun sürecektir. Hastalığın etkisi geçtikten sonra başlayacak normalizasyon sürecinde Startuplar yaratıcı çözümler ile bu süreyi kısaltabilirler ama daha makro çözümler olmadan tamamen atlatmak pek kolay görünmüyor.

Uzaktan çalışma kültürüne genç jenerasyon hızlı alışacak ve verim artacak.

Koronavirüsün etkisiyle çalışma kültürü de çok değişti. Evden çalışma ve ofissiz bir ortamın hayata gelmesi çok hızlı gelişti. Özellikle genç ekipler bu durumdan olumsuz etkilenmeyecektir ve verimlilikleri artacaktır. Burada tek dikkat edilmesi gereken “dengeli” yaşam tarzının bozulmaması. Düzenli olarak molalar vermek, hava almak ve egzersiz yapmaya devam etmek gerekiyor.

Survivalpath’e katkıda bulunmak isterseniz bize hazal@survivalpath.co adresine mail atarak ulaşabilirsiniz.

Yazar — Enis Erdem Yurdatapan: http://medium.com/@enisyurdatapan