Siz, yazılımın birimi nedir bilir misiniz?

Mert Sarac
mertsarac blog
Published in
2 min readFeb 13, 2017

Bu kez pek yapmadığım bir şey yapıp alıntı bir yazı paylaşacağım. Garip bir ülkede yaşıyoruz. Hatta olması gerektiği gibi olmayan şeylerin sayısı çok olunca biz buna “girişimciler için muhteşem bir fırsat” diyoruz. Aşağıda paylaşacağım hikaye 1989–2004 yılları arasında Netaş’ın Ar-Ge Direktörlüğünü yürüten Ali Akurgal’a ait. Çok uzatmadan hikayeye geçmek istiyorum.

Siz, yazılımın birimi nedir bilir misiniz?
Metre. Evet metre. Neden metredir bilir misiniz?
Anlatayım.

1992 yılında, yani topu topu 20 yıl önce, Netaş’ta ilk yazılım ihracatını gerçekleştirdik. Hazırlanan bir yazılım paketini; tuşa bastık, o zaman internet falan yok, çatıdaki çanak marifeti ile, vallahi de billahi de müthiş bir hız olan 128 kb/s ile, İngiltere’ye uydu üzerinden yolladık. Faturayı da pullu posta ile yolladık. 2 Milyon dolar bankaya geldi, kasaya koyduk.

Aradan 3–4 ay geçti, vergi memurları geldiler. Dediler ki, “siz bir fatura yollamışsınız, 2 milyon dolar”. “Evet” dedik. “Bu para ödenmiş” dediler. “Evet” dedik. “Ama mal çıkışı yok, bu hayali ihracat” dediler!

Bunun üzerine vergi memurlarını Ar-Ge’ye aldık, bir bilgisayarın başına oturttuk.

“Şu ‘Enter’ tuşuna basar mısınız” dedik. Biri bastı. Sonra “ne oldu” diye sordu. “300 bin dolarlık ihracat yaptınız, bunun da faturasını yollayacağız, o da ödenecek” dedik. Adam suça ortak olmuş olduğu için çok kötü oldu. Sonra yazılım nasıl yazılır, uydu bağlantısı nedir, bu ne kadar para eder bunları gezdirip gösterip anlattık.

Adamlar “çok iyi anladık ama mal çıkışı olması lazım, mevzuat böyle” dediler. Bunun üzerine dedik ki: “Biz bu yazılımı banda kaydedelim onu yollayalım”. Adamlar bir çözüm bulmuş olmanın sevinci ile “tamam dediler, kaydedin yollayın”.

İhraç ettiğimiz yazılımın kaydı iki makara etti. Bunlar paketlendi ve gümrük komisyoncusuna verildi. Komisyoncu, bunları gümrüğe götürdü ve ihracat işlemine başladı. Gümrük memuru, işlemi yapmış yapmış ve bir noktada sormuş: “Tırlar nerede?”

Komisyoncu da “TIR MIR yok hepsi bu iki zarf” demiş, masanın üzerindeki teyp bantlarını göstermiş. Gümrük memuru “bu iki zarf 2 Milyon dolar etmez, ben bu işlemi yapamam” demiş, bırakmış.

Mahkemeye gidildi, bilirkişi heyeti kuruldu, bizim o iki makarada ki yazılımın 2 Milyon dolar edip etmeyeceğini inceledi. Neyse ki, 2 Milyon dolar eder dediler de hayali ihracattan kurtulduk.

Bu sefer, aynı komisyoncu, aynı gümrük memuruna aynı iki makarayı “2 Milyon dolar eder mahkeme kararı” ile götürüp işlemi yeniden başlattı. Ancak, gene işlem sırasında, ihraç malının birim fiyatı, miktarı ve toplam fiyatının girilmesi gerekiyor. Mevzuat öyle. Ne yapsınlar, iş daha uzamasın diye bakmışlar zarfta teyp bandı var, bir makarada kaç metre bant vardır diye kestirmişler, makarası 1.000 metreden 2.000 metre yazılım ihraç etmiş olmuşuz.

Yaaa, yazılımın birimi metre. İşte böyle.

--

--

Mert Sarac
mertsarac blog

Mert is a Co-founder at Switch Database on Istanbul, Turkey and studied Anadolu University. https://www.mertsarac.com/