DeFi’da APY Nasıl Çalışır?

Metavest Türkiye
Metavest Türkiye
Published in
4 min readJun 17, 2022

Merkeziyetsiz Finans (DeFi) dünyası, finansal deneylerle birlikte yeni fırsatlarla doludur. DeFi, finans sektöründe ilk adımlarını atan yeni bir alan olduğundan, yüksek APY (Yıllık Yüzde Getirisi) ile DeFi platformlarında getiri oldukça cazip gözükmektedir. Peki DeFi platformları nasıl yüksek APY sunar ve nasıl çalışır? DeFi ekosisteminde getiri mekanizmasının nasıl çalıştığını anlamak için DeFi’deki farklı getiri mekanizmalarını incelemek önemlidir.

Staking Nedir?

Staking, kripto para birimlerini “işe koymak” ve bu süreçten ödüller kazanmaktır. Temel olarak, stake etme yalnızca PoS (Proof of Stake) mekanizmasında çalışan belirli kripto para birimlerinde kullanılabilir. Burada sunulan APY “ağın güvenliğini sağlamaktan” gelmektedir. PoS mekanizmasının katılımcıları, varlıklarını stake ettiklerinde ağdaki işlemleri doğrularlar. Bu şekilde ağ sorunsuz ve güvenli bir şekilde çalışır. Karşılığında ise stake eden katılımcılar toplam stake edilen varlıkları ile orantılı olarak ödüller alırlar. Buradaki APY sabit değildir ve blok zinciri ağının kullanımına bağlıdır.

Genel olarak, bir PoS mekanizmasının minimum gereksinimlerini karşılayabilen (örneğin, Ethereum 2.0’da minimum miktar 32 ETH’dir) herkes kripto para birimlerini stake edebilir ve ödüller kazanabilir. Ancak minimum gereksinimler karşılanmıyorsa, stake havuzu oluşturan borsa gibi platformlar kullanılabilir.

Ayrıca, DeFi ekosisteminde APY sunan borç verme/alma, likidite sağlama gibi birçok alternatif yöntem bulunmaktadır. Bu yöntemler, DeFi’daki daha karmaşık araçlarıdır. Ancak mekanizmalarını öğrenmek APY kavramını anlamak için önemlidir.

Borç Verme/Alma

DeFi’deki borç verme/alma süreci, geleneksel bankacılığa benzer. Borç alanlar, belirli kripto para birimlerini DEX’lerden (Merkezi Olmayan Borsalar) veya DeFi protokollerinden negatif APY ile ödünç alabilir. Aynı durumun tam tersi borç verenler için geçerlidir. Bu mekanizmanın geleneksel finanstan temel farkı, her şeyin merkeziyetsiz olmasıdır. Bundan dolayı, DeFi platformlarının çoğu, kullanıcıların yalnızca ödünç aldıkları tutardan daha fazla teminat vermeleri durumunda borç almalarını sağlayan “aşkın teminatlandırma (overcollateralization)” yöntemini kullanmaktadır. Ödünç alınan tutar, teminatlı tutar karşısında değerini kaybederse, platform borçluların teminatlı varlıklarını tasfiye edebilir. Bu sayede platform herhangi bir kredi riski ile karşı karşıya kalmamaktadır.

Borç verme/almada APY genellikle esnektir ancak bazı platformlar kısa vadede sabit APY sunar. Bununla birlikte, borç verme/alma oranları kredinin arz ve talebine bağlıdır. Kripto piyasalarındaki volatilite faktörünü dikkate alırsak, APY’ın DeFi ekosisteminde çok değişken olabileceğini söyleyebiliriz.

Peki borç alan kişiler neden bu kadar borç alıp APY’ı borç veren kişiler için çekici bir hale sokar? Bu sorunun en olası cevapları;

  • Halihazırda belirli bir kripto para birimine sahip olan kullanıcılar, tuttukları miktarlardan kendilerine daha fazla fayda sağlamak için başka bir kripto parayı ödünç alabilir veya kaldıraç kullanabilirler.
  • Bazı insanlar ödünç almayı “shorting” (açığa satış, fiyatların düşeceği beklentisiyle yapılan mal veya menkul değer satışı) için de kullanabilir. Açığa satış, bir fiyat oranı düştüğünde (örneğin, BTC/USDT -%10) getiri elde edilmesini sağlar.

Likidite Sağlamak

DeFi’de kullanıcıların yüksek APY’lardan faydalanmalarını sağlayan bir diğer önemli kavram ise likidite sağlamaktır. DEX’ler (Merkezi Olmayan Borsalar), merkezi borsalardan farklı çalışır. DEX’lerdeki paritelerde likidite, kripto para birimlerini stake eden ve yapılan işlemlerden gelen işlem ücretlerinden kazanmak isteyen kullanıcılar tarafından sağlanır. Örnek vermek gerekirse, bir trader elindeki 1 ETH aldığında belirli USDC verir ve 1 ETH almış olur. Ancak 1 ETH almak için DEX’in ETH/USDC likidite havuzunda yeterli ETH olması gerekir. Bunun için DEX, trader’lardan bir işlem ücret alır ve bu ücreti likidite havuzunda ETH ve USDC stake etmiş olan likidite sağlayıcılarına gönderir. Trader’lar DEX’i ne kadar çok kullanırsa, o kadar fazla ücret alınır ve bu da DEX’te sağlanan likidite için APY’yı artırır. Bu nedenle, APY likidite sağlamada da oldukça değişkendir.

Ayrıca likidite sağlayan kullanıcılar, impermanent (geçici kayıp) riski ile karşı karşıya kalmaktadır. Geçici kayıp, kripto para birimlerini elinde tutmak ile onlara likidite sağlamak arasındaki farktır. Likidite havuzunda fiyatı belirleyen havuzdaki varlıkların oranıdır. Bir kullanıcı bir işlem çifti için likidite sağlarken, fiyatlar değiştikçe bu oran değişebilir. Bu bir fırsat maliyetine neden olabilir (likidite sağlayıcı, kripto para birimlerini elinde tutsa daha karlı olabilir).

DeFi’ın Karmaşıklığı

Yazıda bahsettiğimiz DeFi’ın ana mekanizmalarından da anlaşılacağı gibi, APY olarak getiri sağlayan süreçler ve riskler oldukça karmaşıktır. Bu, esas olarak DeFi ekosisteminin henüz erken aşamalarında olmasından kaynaklanmaktadır. Metavest olarak, DeFi geliştikçe çok daha etkili ve kullanımı kolay hale geleceğine inanmaktayız.

Bu sürede Metavest olarak tüm bu süreçleri sizler için sadeleştiriyoruz. Siz basit kullanıcı arayüzümüzün keyfini çıkarırken biz arka planda zorlu süreçlerle ilgileniyoruz. Uygulamamızı kullanarak DeFi fırsatlarını yakalayabilir ve kripto para üzerinden ödüller kazanmaya başlayabilirsiniz.

Metavest Hakkında

Metavest, kullanımı kolay arayüzüyle Merkeziyetsiz Finans (DeFi) dünyasının ayrıcalıklı fırsatlarını kullanıcılarıyla buluşturan bir kripto neo-banka uygulamasıdır. Kasım 2021 tarihinde blokzinciri teknolojisi ve finans alanlarında oldukça deneyimli bir ekip tarafından kuruldu. Yirmiden fazla tutkulu ekip arkadaşıyla birlikte ilerlemesini sürdüren Metavest, gelişmekte olan ülkelerde blokzinciri ve merkeziyetsiz bankacılığı yaygınlaştırmayı hedefliyor.

Sosyal kanallarımız üzerinden bizi takip ederek kampanya ve Metavest’e dair gelişmelerden ilk siz haberdar olabilirsiniz!

--

--