Muhasebe Bilmek Zorundasın!

İş fikrin ne kadar parlak olursa olsun, günün sonunda şirketinin karnesi, gelir gider tablosuyla, bilançoyla, mizanla ölçülecek.

Çok detaylı olmasa da “muhasebe-wise” düşünce tarzı geliştirmek zorundasın. Muhasebenin çalışma sistemini anlamalısın ve bunun için gayret sarf etmelisin. Ya da danışmanlık almalısın. Muhasebe danışmanlığı değil! finansal danışmanlık.

Haydi gel bir vaka analizi yapalım:

1. Danışmanlık hizmeti veren bir şirketin var ve sen 100.000TL + KDV toplamda 118.000TL’lik bir fatura kestin.

2. Bunun 18.000TL’si devletin, şunu unutma KDV’yi son tüketici öder (sen Devlet adına KDV topluyorsun). Geri kalan 100.000TL’den giderlerini düşeceksin ve kalan net kar üzerinden kurumlar vergisi ödeyeceksin.

Mükemmel Dünya:

Fatura kestiğin gün tahsilat yaptığını düşünürsek, mükemmel bir dünyada yaşıyorsun demektir.

Gerçek Dünya:

Fakat işin gerçeği maalesef öyle değil. Fatura kestikten sonra tahsilatını yapman uzayabilir, karşı taraf ödeme güçlüğüne düşebilir hatta hiç ödeme alamayabilirsin. Bu durumda daha iş ilişkisine girmeden önce karşı tarafın ödeme kabiliyetini kafanda iyi tartmalısın, çünkü ilk büyük işinde batabilirsin.

Nasıl mı?

Kötü senaryonun gerçekleştiğini ve fatura kestiğin müşterinden ödeme alamadığını düşünelim. Kestiğin faturanın KDV’sini devlete ertesi ayın 25’ine kadar ödemek zorundasın, ayrıca gelirin kaydedilmesinden oluşan kurumlar vergisi senin sorumluluğun. Gerekirse cebinden ödemek zorundasın.

Kısacası; 118.000TL’lik faturanın 18.000TL’si KDV olarak, geri kalan 100.000TL’nin %22’si (Kurumlar Vergisi) 22.000TL’si Devlete NAKİT olarak ödeyeceksin.

BÜYÜK İŞ YAPIYORUM DİYE SEVİNMEDEN ÖNCE KARŞI TARAFIN ÖDEME KABİLİYETİNİ ANALİZ ET.