Maliyete Dayalı Fiyatlandırma Nedir ve Ne Zaman Kullanılır?

Fiyatlandırma Stratejileri

Mahmut Olcay Çelik
5 min readApr 6, 2019
Photo by Campaign Creators on Unsplash

Cep telefonuna ne kadar para harcadığınızı hatırlıyor musunuz?

Çoğu zaman, yeni bir akıllı telefon için büyük bütçeler ayırılır. Örneğin, iPhone X’e bir göz atalım. Bir iPhone X üretmek için Apple 370,25 dolar harcıyor. Ancak yurt dışındaki son satış fiyatı 999 dolar. Cihaz’ın fiyatı % 170 yükseltilmiş. Markup, malın üreticinden çıkış fiyatı ile nihai tüketiciye satış fiyatı arasındaki fark, Apple’ın bu şekilde kâr etmesini sağlıyor.

Bir marketten şişelenmiş su ya da bir tasarımcıdan çanta alıyor olsanız da, fiyat işletmenin üretmek için harcadığı maliyetten çok daha yüksektir. Çoğu durumda, bu satış fiyatı maliyet, artı fiyatlandırma stratejisi kullanılarak belirlenir. Satış fiyatı bir ürünün üretim maliyetine bir yüzde eklenerek belirlenir.

Bu yazımızda maliyete dayalı fiyatladırmayı ve işletmelerin bu stratejiyi nasıl kullandıklarını konuşacağız.

Maliyete Artı Fiyatlama Nedir?

Maliyet artı fiyatlama MARK-UP olarak da bilinir. İki anlamda kullanılır. Kısaca mal ve hizmet fiyatlarına yapılan zamdır. Örneğin, otomobil imal eden bir firmanın fiyatlarını yükseltmesi markup’ tır. Bir malın üreticiden çıkış fiyatı ile nihai tüketiciye satış fiyatı arasındaki farktır. Bir ürünün bir birimini üretme maliyetinin üstüne sabit bir yüzde ilave edilerek yapılan bir fiyatlandırma yöntemidir. Bu yöntemle ortaya çıkan sayı ürünün satış fiyatıdır.

Bu fiyatlandırma yöntemi sadece birim maliyete bakar ve rakipler tarafından belirlenen fiyatları dikkate almaz. Bu nedenle, çoğu şirket için en uygun seçenek değildir çünkü rakipler gibi dış etkenleri hesaba katmaz.

Maliyet Artı Fiyatlama Stratejisi

Maliyet artı fiyatlandırma stratejisi veya markup fiyatlandırma stratejisi, bir birim ürün için üretim maliyetinin üstüne sabit bir yüzde eklendiği basit bir fiyatlandırma yöntemidir. Bu fiyatlandırma stratejisinin dezavantajı, tüketici talebini ve rakip fiyatlarını görmezden gelmesidir. Bu strateji genellikle perakende mağazaları tarafından ürünlerini fiyatlandırmak için kullanılır.

Maliyet artı fiyatlandırma genellikle giyim, bakkal gibi tüm perakende mağazaları tarafından kullanılır. Perakende de satılan eşya veya mallar farklı olduğu için her ürüne farklı sabit bir yüzde uygulanabilir.

Yazılımı bir hizmet olarak satıyorsanız (SaaS), bu fiyatlandırma yöntemi en uygun yöntem değildir çünkü ürünlerinizin sağladığı değer, ürünleri üretme maliyetlerinden genellikle daha yüksektir.

Maliyet artı fiyatlandırma yöntemi, bir maliyet liderliği stratejisi izlemek isteyen işletmeler için iyi bir seçimdir. Bu stratejinin bir güzel tarafı fiyatlandırma politikalarını tüketicilerle paylaşarak ve “Ürünlerimiz için asla %X’ten fazla zam uygulanmaz.” gibi bir şey söyleyerek değer önermelerinin bir parçası olarak kullanılabilir. Bu şeffaflık, potansiyel müşterilerle güven oluşturmaya yardımcı olur ve işletmelerin saygın bir marka oluşturmalarını sağlar.

Maliyet Artı Fiyatlama Formülü

Maliyet artı fiyatlandırma formülü, malzeme, işçilik ve genel üretim giderleri eklenerek bulunan maliyetin (1 + markup) ile çarpılmasıyla hesaplanır. Genel üretim giderleri üretim sırasında tahakkuk edilen giderlerdir. Genel üretim giderleri masraf merkezlerinde toplanır ve dönem boyunca üretilen birimlere tahsis edilir. Kısaca, bir ürün yaratmanın getirdiği operasyonel maliyetlerdir.

Markup, birim maliyet ile ürünün satış fiyatı arasındaki yüzde farktır. Hesaplamak için birim maliyetin satış fiyatından düşülmesi ve elde edilen sayının birim maliyete bölünmesi ile hesaplanabilir. Ardından, markup yüzdesini hesaplamak için nihai sonucu 100 ile çarparız.

Maliyet Artı Fiyatalama İçin Örnek

Bir perakende giyim mağazası için kot pantolon üretimi yapan bir işletmede üretilen kotlar için satış fiyatını hesaplamanız gerektiğini varsayalım. Bir kot pantolon üretmenin maliyeti:

Malzeme maliyeti: 10 TL

İşçilik maliyeti: 30 TL

Genel Üretim Giderleri: 15 TL

Toplam maliyet 55 TL’ye kadar çıkıyor değil mi? % 50'lik bir markup ile formülü şöyle yazabiliriz;

Satış Fiyatı = 55,00 TL x (1 + 0,50)

Satış Fiyatı = 55,00 TL x (1,50)

Satış Fiyatı = 82,50 TL

Bu formül size her kot çifti için 82.50 TL’lik bir satış fiyatı hesaplar.

Maliyet Artı Fiyat Stratejisinin Avantaj ve Dezavantajları

Maliyet artı bir fiyatlandırma stratejisi kullanmadan önce avantajlarını ve dezavantajları bilmek isteyebilirsiniz. İncelenmesi gereken önemli noktalardan birkaçı aşağıda belirtilmiştir:

Avantajları

1.Kullanımı Basittir

Maliyet artı fiyatlandırma stratejisini kullanmak kapsamlı bir araştırma gerektirmez. Yapmanız gereken sadece üretim maliyetlerinizi (örneğin, işçilik, malzeme ve genel üretim gideri) analiz etmeniz ve bir fiyat belirleme yapmanızdır.

2.Fiyat Artışlarını Haklı Çıkarır

Maliyet artı fiyatlandırma stratejisi, fiyat değişikliklerinin neden yapıldığı konusunda tüketicilerle iletişim kurmayı kolaylaştırır. Bir şirketin artan üretim maliyetleri nedeniyle ürününün satış fiyatını yükseltmesi gerekiyorsa, bu artış haklı bir artış olabilir.

3.Tutarlı Bir Getiri Oranı Sağlar

Doğru hesaplandığında, maliyet artı fiyatlandırma tüm maliyetlerin karşılanmasını sağlar. Gelir tablosunda sabit %30 gibi bir brüt kar marjı hedefliyorsanız kullanacağınız markup yüzdesinden dolayı tutarlı bir getiri oranı sağlamak mümkün.

Dezavantajları

1.Fiyatlar Çok Yüksek Kalabilir

Bu fiyatlandırma stratejisi rakip fiyatları göz önünde bulundurmadığından, satış fiyatınızın çok yüksek kalmasına neden olabilir. Bu, tüketicilerin daha düşük fiyatları olan bir rakipten alışveriş yapmasına neden olur. Bu durum satışların düşmesi ile sonuçlanabilir.

2.Tüm Masrafların Karşılanacağının Garantisi Yoktur.

Bütçe yaparken ya da yeni bir ürünün lansmanını yapmadan önce genelde satış hacmi tahmin edilir ve bazen bu tahmin yanlış olabilir. Eğer satış adetleri fazla tahmin edilirse ve ürünün fiyatlandırılması için düşük bir markup kullanılırsa, daha az ürün satılması durumunda ürünü üretme maliyetleri karşılanmayabilir. Bu genellikle şirket için düşük karlılık ya da zarar ile sonuçlanabilir.

3.Verimli Çalışmak İçin Bir Teşvik İçermez

Eğer işletme satış fiyatını esas alırsa, üretim maliyetleri yükselse bile potansiyel olarak aynı kârlılık yüzdesini sadece bir üründen yapabilir. Bu durum işletmenin daha verimli çalışması ve ürünlerini üretme maliyetini düşürmesi durumunu ortadan kaldırır. Dolayısıyla işletmeler stratejilerini değişen koşullara uyarlamadığında, gelecekte başarılı olmaları pek mümkün değildir.

Bu yazımızda maliyet artı fiyatlandırma stratejisiyle, satış fiyatını belirlemek için ürününüzü basitçe fiyatlandırmayı konuştuk. Bu stratejinin işiniz için uygun olup olmadığını yönteminin yararlarına ve sakıncalarına bakarak karar verebilirsiniz.

Unutmayın, her seviyedeki liderler ve işletme sahipleri için, finansal bilgi birikimi sağlam karar vermeyi sağlar ve iş başarısını arttırır. Başarınızı finans anlayışıyla destekleyerek, sektörünüzü daha iyi anlayabilir ve hem organizasyonunuzu hem de kariyerinizi ileriye taşıyabilirsiniz.

Muhasebe & Finans, yenilikçi işletmeler, işini büyütmek isteyen KOBİ’ler, girişimciler ve yeni mezunlar için günlük hayatta kolaylıkla uygulayabileceği muhasebe ve finansa yönelik pratik yöntemleri anlatan, finansçı olmayanlar için finansı, kısacası herkes için finansal okuryazarlığı öğreten bir kanaldır. Muhasebe & Finans’ı medium üzerinden takip edebilirsiniz.

Yazımızı beğendiyseniz sosyal medya hesaplarında paylaşmayı unutmayın. Sorularınız ve öğrenmek istediğiniz muhasebe ve finans konuları için Twitter @MfFinans hesabına yorum yazarak bir sonraki yazının konusunu seçmeme yardımcı olabilirsininiz.

--

--