NLP — Adım Adım Öğrenme Rehberi: Part | 6

Tarık Kaan Koç
Nane & Limon
Published in
6 min readFeb 24, 2024

Recurrent Neural Networks (RNN), Long Short-Term Memory (LSTM), Sequence to Sequence (Seq2Seq)

Merhaba sevgili NLP meraklıları, serimizin altıncı bölümüne ulaştık ve bu sefer yolculuğumuzda daha teknik derinliklere dalıyoruz. “NLP — Adım Adım Öğrenme Rehberi”nin bu bölümünde, doğal dil işlemenin karmaşık dünyasında bir adım daha ileri gidiyor ve dil modellerimizi nasıl daha akıllı hale getirebileceğimizi öğrenmek için Recurrent Neural Networks (RNN), Long Short-Term Memory (LSTM), Gated Recurrent Units (GRU) ve Sequence to Sequence (Seq2Seq) teknolojilerine odaklanıyoruz.

Bugüne dek, metin işlemenin çeşitli yönlerini keşfettik ve temel tekniklerle tanıştık. Ancak, dilin doğası gereği sekansiyel ve bağlamsal olduğundan, daha gelişmiş modellerin kapısını aralamamız gerekiyor.

Unutmayın, bu seriyi sizler için büyük bir hevesle hazırlıyoruz ve her yeni bölüm, bu alanda bilgi paylaşımını destekleme ve Türkçe kaynakları zenginleştirme amacımızı yansıtıyor.

İyi okumalar ve her zaman olduğu gibi, sabrınız ve desteğiniz için teşekkür ederiz!

Recurrent Neural Networks (RNN)

Recurrent Neural Networks (RNN), yani Yinelemeli/Tekrarlayan Sinir Ağları, öğrenme sürecinde önceki bilgileri hatırlayabilen ve bu bilgileri yeni verilerle birleştirerek tahmin yapabilen yapay sinir ağlarıdır. Bir nevi insan belleğine benzer şekilde çalışırlar ve bu özellikleriyle, zamanla değişen veriler veya sıralı veriler (metin, ses, zaman serisi gibi) ile çalışmak için idealdirler.

RNN Türleri

Görselde gösterilen dört farklı RNN türü mevcut. Basit bir şekilde izah etmek gerekirse:

  1. Bir’e Bir (One to One): Bu model, geleneksel sinir ağlarında olduğu gibi, sabit boyutta bir girdiyi alır ve sonuç üretir. Örneğin, bir resimdeki bir nesneyi tanıma işlemi bu modele örnektir.
  2. Bir’den Çoğa (One to Many): Bir tek girdiden (örneğin bir resim) çıktı olarak bir dizi üretir. Bu model genellikle resim alt yazısı oluşturma gibi işlerde kullanılır. Bir resmi alır ve bu resmi tanımlayan kelimeler dizisi üretir.
  3. Çok’tan Bir’e (Many to One): Bu model, bir dizi girdiyi alır (örneğin bir cümle) ve tek bir çıktı üretir. Örneğin, bir cümlenin olumlu veya olumsuz olduğunu belirleyen duygu analizi bu modele örnektir.
  4. Çok’tan Çoğa (Many to Many): Bu modelde, bir dizi girdi alır ve ondan bir dizi çıktı üretir. Bu model iki tür olabilir:
  • Eş zamanlı Çok’tan Çoğa: Örneğin, bir videonun her bir karesini analiz edip, her kare için bir etiket üretme.
  • Zamana bağlı Çok’tan Çoğa: Örneğin, bir dilden diğerine çeviri yapma. Bir dili başka bir dilin kelime dizisine çevirir.

Peki, Yinelemeli Sinir Ağları nasıl çalışır? Yinelemeli Sinir Ağları’nda, “Recurrent Core Cell” (Yenilemeli çekirdek hücre) adı verilen özel bir yapı bulunur. Bu hücre, bir girdi x alır ve her girdi okunduğunda iç durumunu günceller. Böylece, RNN bir önceki veri noktasının bilgisini koruyarak, sıralı verilerdeki bağlamı ve ilişkileri anlayabilir. Örneğin, bir kitap okuduğunuzu düşünün. Her yeni kelimeyi okuduğunuzda, önceki kelimelerin anlamını hatırlayarak cümlenin genel anlamını oluşturursunuz. Yinelemeli Sinir Ağları da benzer şekilde çalışır: Her yeni veri noktasını işlerken, önceki bilgileri hatırlar ve bu bilgileri yeni veriyle birleştirerek bir sonraki adıma geçer.

RNN’ler ile İlgili Sorunlar ve Zorluklar:

  • Gradyan Kaybolması (Vanishing Gradient): RNN’lerde bazen, eğitim sırasında gradyanlar, yani ağın her bir noktasında yapılan değişikliklerin ölçüsü, çok küçük değerlere düşebilir. Bu durum, RNN’nin uzun veri dizilerindeki ilişkileri öğrenmesini zorlaştırır. Bir örnekle açıklamak gerekirse, çok uzun bir hikaye okurken baştaki detayları unutmamıza benzer bir durumdur. Ağ, çok geride kalan bilgileri yeterince hatırlayamaz ve bu da öğrenmeyi yavaşlatır.
  • Gradyan Patlaması (Exploding Gradient): Tersine, gradyanlar çok büyük değerlere çıkabilir ve bu da ağın aşırı tepkiler vermesine ve eğitimin kararsız hale gelmesine yol açabilir. Bunu, bir hikayenin başındaki bir olayın, hikayenin sonlarına doğru beklenmedik bir şekilde aşırı bir etki yaratmasına benzetebiliriz. Geleneksel RNN’ler, özellikle gradyan kaybolması problemi nedeniyle uzun veri dizilerindeki bağlantıları yakalamada zorluk çekerler.
  • Uzun Dizilerle Zorlanma: Geleneksel RNN’ler, özellikle gradyan kaybolması problemi nedeniyle uzun veri dizilerindeki bağlantıları yakalamada zorluk çekerler.
  • İki Yönlü İşlemin Yüksek Maliyeti ve Paralel İşleme Eksikliği: İki yönlü RNN’ler, verileri hem ileri hem de geri doğru işledikleri için daha fazla hesaplama gerektirir ve bu durum, maliyetleri artırabilir. Ayireten, RNN’ler ardışık çalıştıkları için, paralel işlem birimlerinden (GPU ve TPU gibi) tam olarak faydalanamazlar.
  • Aşırı Uyum (Overfitting) Riski: Diğer tüm sinir ağları gibi, RNN’ler de eğer veri kümesi küçükse overfitting sorunu yaşanabilir.

Bu sorunların üstesinden gelmek için, araştırmacılar daha gelişmiş mimariler geliştirdiler. Özellikle, doğal dil işleme ve diğer sıralı görevlerde oldukça başarılı olan Transformer modelleri, RNN’lerin yerini almıştır.

Long Short-Term Memory (LSTM)

Bu video serisinde, Prof. Dr. Murat Karakaya, karmaşık iç mekanizmalara sahip LSTM (Long Short-Term Memory) katmanlarının işleyişini ve uygulama geliştirme sürecinde nasıl etkili bir şekilde kullanılabileceğini, son derece basit ve anlaşılır bir dille detaylandırıyor. LSTM katmanlarının temel prensiplerinden uygulamalı örneklerine kadar kapsamlı bir bakış sunan bu seri, konuyu derinlemesine anlamak isteyen herkes için mükemmel bir kaynak. Bu nedenle, LSTM’nin nasıl çalıştığını ve projelerinizde nasıl uygulayabileceğinizi öğrenmek istiyorsanız, bu seriyi izlemenizi şiddetle tavsiye ederim.

Sequence to Sequence (Seq2Seq)

Prof. Dr. Murat Karakaya’nın hazırladığı video serisi, Seq2Seq (Sequence to Sequence) modellerinin anlaşılması ve uygulanması konusunda derinlemesine bir rehber sunuyor. Bu modeller, özellikle dil çevirisi, otomatik özetleme ve soru-cevap sistemleri gibi alanlarda devrim yaratmıştır. Karakaya’nın açıklamaları, konseptin temellerinden gelişmiş uygulamalara kadar geniş bir yelpazede, kolay anlaşılır bir format sunmaktadır. Bu seriyi izlemeden önce, Seq2Seq modellerinin temel taşı olan ve LSTM’ye benzer şekilde, dizisel veri üzerinde çalışan başka bir sinir ağı türü olan Gated Recurrent Units (GRU)’yu araştırmanızı ve öğrenmenizi öneririm. GRU, daha basit bir yapıya sahip olmasına rağmen, birçok durumda LSTM ile benzer performansı sunabilir. İnternet kaynaklarından GRU’nun nasıl çalıştığını ve temel prensiplerini öğrenmek, Seq2Seq modellerine geçişinizi kolaylaştıracak ve daha sağlam bir temel oluşturacaktır.

Dr. Merve Ayyüce Kızrak: Deep Learning A-Z™| Python ile Derin Öğrenme

Derin öğrenme yolculuğunuzda, “Deep Learning A-Z™: Python ile Derin Öğrenme” adlı Udemy kursunu kesinlikle incelemenizi öneririm. Eğitim serisi, Dr. Merve Ayyüce Kızrak tarafından hazırlanmış ve yapay zeka alanında sağlam bir temel oluşturmayı hedefleyen herkes için şiddetle tavsiye ediyorum. (Aynı zamanda, Dr. Merve Ayyüce Kızrak, Nane ve Limon Teknofest ekibimizin mentorüdür...) Bu seriyi izlemek, alanın temellerini anlamak ve uygulamalı bilgi edinmek isteyen herkes için mükemmel bir fırsattır.

SONUÇ

Bu rehber serisinin altıncı bölümünde, NLP’nin daha teknik yönlerine daldık ve doğal dil işlemenin karmaşık dünyasında önemli bir adım attık. Recurrent Neural Networks (RNN), Long Short-Term Memory (LSTM), Gated Recurrent Units (GRU) ve Sequence to Sequence (Seq2Seq) gibi teknolojilerin dil modellerimizi nasıl daha akıllı hale getirebileceğine odaklandık. Bu bölüm, önceki bölümlerde kazandığımız temel bilgileri daha ileri taşıyarak, dilin doğasını ve sıralı verilerle nasıl etkili bir şekilde çalışabileceğimizi anlamamıza yardımcı oldu.

Ancak, bu konuların derinliklerine yazılı bir format aracılığıyla dalmak, bazı zorlukları beraberinde getiriyor. İlk olarak, LSTM, GRU ve Seq2Seq gibi teknolojiler, karmaşık matematiksel modeller ve algoritmalar içerir. Bu modellerin işleyişini tam olarak anlamak için görsel materyaller, kod örnekleri ve interaktif uygulamalar gibi çeşitli öğrenme araçlarına ihtiyaç duyulur. Yazılı bir metinde bu tür detayları aktarmak, konunun zenginliğini ve inceliklerini tam olarak yansıtamayabilir.

İkincisi, bu teknolojilerin uygulamalı örnekleri üzerinden öğrenilmesi genellikle daha etkilidir. Okuyucuların, LSTM veya Seq2Seq modellerini gerçek hayatta nasıl kullanabileceklerini görmeleri, sadece teorik açıklamalardan daha fazla anlayış ve ilham sağlar. Bu nedenle, bu konuları daha etkili bir şekilde öğrenmek için video dersler ve canlı kodlama oturumları gibi interaktif içerikler öneriyoruz.

Üçüncüsü, bu kompleks konulara yüzeyde değinmek yerine, onları derinlemesine anlamak için zaman ve odaklanma gereklidir. Her bir teknoloji, kendine özgü avantajları, kullanım senaryoları ve zorlukları ile doludur. Bu nedenle, bu konulara adanmış özel dersler, okuyuculara daha sağlam bir temel ve kapsamlı bir anlayış sunacağını düşündük…

Bu zorlukları göz önünde bulundurarak, öncelikle Prof. Merve Ayyüce Kzırak’ın hazırlamış olduğu udemy’i kursunu tamamlamanızı öneririm. Ardından Prof. Dr. Murat Karakaya’nın hazırladığı video serilerini şiddetle tavsiye ederim. Bu seriler, CNN, RNN, LSTM ve Seq2Seq modellerinin işleyişini, uygulama geliştirme sürecinde nasıl etkili bir şekilde kullanılabileceklerini, son derece basit ve anlaşılır bir dille detaylandırıyor.

Bu rehber serisinin devamını sabırsızlıkla bekleyin…! 🙏🌿🍋

Sonraki bölümlerde NLP’nin daha teknik yönlerine ve uygulamalarına odaklanarak, bu büyüleyici alanın daha da derinliklerine ineceğiz. 🌍💫

Bana linkedin üzerinden ulaşabilirsiniz. 🦋

--

--