2018'in en iyi 40 Filmi
Başka türlü bir şey benim istediğim
Ne ağaca benzer, ne de buluta
Burası gibi değil gideceğim memleket
Denizi ayrı deniz,
Havası ayrı hava..
İşte bu başka diyarlara gitme dürtüsü son 10 yıldır zihnimde.. Gidilmemiş diyaralara gitme hissi, görülmemiş yerleri görme arzusu, tadılmamışı tatma heyecanı…
Kendimi ilk olarak ne zaman It’s a Wonderful Life filmindeki destansı karakter George Bailey’ye benzettim hatırlamıyorum ama benzerlik tüyler ürpertici bir hayranlıkla naif bir tebessüme döndü..
Çünkü daha çocukken George, dünyayı gezmek, Denizi ayrı deniz,
Havası ayrı hava olan diyarları gezmeyi istemektedir.. Bu dua / temenni bu kadar naif ve güzelken gerçekleşenler ise filmin omurgasını oluşturur..
Sinema bana bunu mümkün kıldı..
2018 yılında da güzel insanların emekleri sayesinde Rusya, Kore, Polonya, Fransa, Meksika, İrlanda, İspanya, Amerika, Kuzey İtalya’da her hangi bir yer, Almanya, Çanakkale, Trakya, Ebbing çıkışına 3 Bilbordun aslıdığı Missouri, Yunanistan, Sacremento, Lübnan, Irak, İran, Suriye, Afganistan, İngiltere, Dunkrik, Wakanda gibi yerlere gittim.
O halde gördüklerimi aktarmak yerine bu sene izlediğim en iyi 40 filmi sunmanın zamanı geldi
1 / Nelyubov (Loveless)
Belki de tek bir problem vardır hayatta ve bu çözümsüz kaldığı için milyon tane sorun teşkil ediyordur
Belki de sevgisizliktir cehenneme çeviren bu toprakları
Coğrafya kaderdir belki evet ama yaşadıklarımız, gördüklerimiz, sevgisizlik tohumlarının ilk hasatını toplamaya başlamamızdandır…
2 / Burning
Film yaratıcı yazarlığa da tanrısal bir rol biçmiş! Yeryüzünde yaratıcıyı temsil eden bizler yaratma eylemimiz için düşünmek, düşlemek ve düşlediklerimizi yazmalıyız ya da kendi yeteneklerimiz doğrultusunda üretmeliyiz demiş hem Murakami hem de yazarın eserinden bir şaheser ortaya çıkaran Lee Chang-dong
3 / Zimna wojna (Cold War)
Film için söylenecek şey;
Botlarımız su alıyor. Ayaklarımız ıslanıyor ve biz üşüyoruz. Ürperiyoruz. Bu anlarda Polonya’nın halk türküleri devreye giriyor ve bizi ısıtıyorlar. Ama filmden çıktığımızda ıslak ayaklarımızı ve ruhumuzun derinliklerindeki o bombaların izlerini hatırlıyoruz.
4 / Roma
Roma filmi içinde yaşadığımız dönem itibariyle çok büyük bir hikaye. Yönetmen bunu hissettiriyor. Basit görünen ama aslında neredeyse imkansız olan şeylerin hayatlarımıza temasını anlatıyor.
Ölü doğan bebekler, göçmenler, hizmetçiler, sınıfsal farklılık üzerine kurulan anlatımlar.
5 / Phantom Thread
Yaptığınız / yaptığımız işe ne kadar saygı duyuyoruz? Ne denli hayatımızın merkezine alıp ona kendimizi adıyoruz?
6 / The Man Who Killed Don Quixote
7 / Climax
Aklımızı, mantığımızı, vicdanımızı sıradan ve zihinlerimizi manipüle eden fanilere vererek kaybettik şuurlarımızı
Her birimiz en ağır kimyasal uyuşturucuları içmiş vakalarız aslında.
8 / The Florida Project
9 / Call Me by Your Name
10 / Transit
11 / Kelebekler
12 / BlacKkKlansman
13 / Three Billboards Outside Ebbing, Missouri
14 / Kynodontas
15 / Lady Bird
16 / Coco
17 / The Shape of Water
18 / Ahlat Ağacı
Biz babalarımızın değil, çağımızın çocuklarıyız…
Nuri Bilge Ceylan ise çağımızın dinamiklerinde olsak da bal gibi de babamızın çocuğu olduğumuzu hatta onun da dedemizin çocuğu olduğunu ve bir ahlat ağacı gölgesi gibi bu aktarımın durmaksızın devam ettiğini söylüyordu…
19 / L’insulte
20 / Daha
Peki Bağımsız Sinemacılarımız? Sinemanın gerçekten ruhuna temas eden isimler ne yaptı Suriyeli göçmenler için?
Bu duygularla girdim DAHA filmine…
Film kelimelerle ifade edilemeyecek kadar sert…
Bir ara kendi kendime ‘Bu film Midnight Express’ten bile DAHA sert bir film’ dediğimi hatırlıyorum sinemada…
21 / The Post
22 / Darkest Hour
Not : Filmi izlediğimde ilk 5'de yer alıyorken 2018 nasıl güzel bir yılsa 22'ye kadar savrulmuş : )
23 / Black Panther
24 / Aus dem Nichts (In the Fade)
25 / The Death Of Stalin
26 / Yaşar Kemal Efsanesi
Zamanında dediğin gibi ‘Bugün tüketim toplumu diye bir doyumsuz toplumu yaratılıyor. Roman bu toplumu isteyenler için bir tehdittir. Onun için de romanı bestseller denilen bir yapaylıkla boğmaya çalışıyorlar’ Romanla, Sinemayla, Şiirle olsa bile düşünmemizi istemiyorlar İstiyorlar ki bayağılık kabul görsün. İstiyorlar ki en çok satan aslında en iyisi olsun ve bu ucuz pazarlama yöntemi sayesinde eleştirel bakış açısı ve farklıklara olan saygı kaybolsun!
27 / Red Sparrow
28 / Bohemian Rhapsody
29 / The Bookshop
30 / Mary Shelley
31 / Borg/McEnroe
32 / The Kindergarten Teacher
33 / England Is Mine
34 / First Man
35 / The Breadwinner
36 / Deadpool 2
37 / Avengers: Infinity War
38 / Ready Player One
39 / Isle of Dogs
40 / Bad Times at the El Royale
Bunlar da 2018 de vizyonda izleyemediğim için üzüldüğüm yapımlar
Aman Doktor
I, Tonya
Green Book
The Miseducation of Cameron Post
Thelma
Una Mujer Fantástica (A Fantastic Woman)
You Were Never Really Here
Touch Me Not
Dovlatov
Anons
Suspiria
Zama
A Star Is Born