Duman | Darmaduman (2013)

Bu Albümün Nesi Güzel?
nedenozel
Published in
7 min readJun 5, 2023

Türkiye’nin harika alternatif rock/grunge grubu Duman’ın 2013 tarihli Darmaduman albümü, dinleyiciyle buluştuğu tarih itibariyle dönemin politik atmosferi ile örtüşen, birçok duyguyu bir arada sunan ve grubun bilge kimliğini ön plana çıkaran bir albüm.

Erkin Can SEYHAN | erkin@nedenozel.com

Selamlar! Uzun zaman sonra burada yeniden buluşmak ne kadar heyecan verici ise geride bıraktığımız özellikle son dört ay bir hayli yorucuydu. Önce deprem felaketi ve deprem dönemine damgasını vuran zincirleme skandallar acımızı öfke ile yoğururken peşine gelen seçim gündemi ile öyle zannediyorum ki hiçbirimizde normal bir ruh hali kalmadı. Gerçi, Bülent Ortaçgil’in dediği gibi, “Nedir bu normal?” sorusuna yanıt arayacak motivasyonu bulmakta dahi zorlanıyoruz. Gerçeklikten, normalden, stabil ve öngörülebilir bir hayatı paylaşmaktan çok uzağız. Bunu belki sandığa giderek değiştirebileceğimizi düşündük ama şimdilik belli ki değiştiremedik.

Hem toplumsal ruh halimiz hem de bu malum iki büyük sürecin biraz daha gerisinden gelmekle birlikte kişisel ruh halim, tam da bu hafta konuşacağımız albümün ismindeki gibi darmaduman oldu. Fakat, ne olursa olsun yaşamaya mecburuz. Bunu da Nejat Yavaşoğulları’ndan duymuştum. O diyorsa, vardır bir bildiği. Belki de bu kadar şeyi yaşadıktan sonra hem kişisel hem de toplumsal olarak özeleştirel eksikliklerimize ve çözüm yöntemlerimize daha alıcı bir gözle bakabiliriz. Bu, en kötü ortamda bile umut verici bir sorumluluk.

Önsöz gibi bir giriş yapmışken, kişisel duygularımı ifade eden bir cümleyle bu faslı kapatıp albüme geçeyim. Ben burayı çok ihmal ettim ve özledim ama bundan sonra öyle zannediyorum ki arayı açmayacağım. Yeniden burada olduğumuz için hepinize teşekkür ederim, şimdi Darmaduman’ı konuşalım.

Geride bıraktığımız seçimlerin ikinci turu, Gezi Direnişinin yıldönümüne denk geliyordu. Gezi’nin, müzikle ilişkim konusunda bir kırılma noktası olduğundan her fırsatta bahsederim. Bunu sürekli vurgulamam kişisel bir hissiyatı defalarca kez tekrarlamak değil, aslında ortak duygumuz olduğuna inandığım bir değeri her seferinde vurgulamak anlamında gelsin. Çünkü, 2013’ün o günlerinde müziğin toplum adına söz söyleme işlevi, bize unutulmaz hatıralar bıraktı. Gezi Direnişinin toplumun geniş kesimine yayıldığı günlerde Duman’ın Eyvallah parçasını sosyal medya üzerinden paylaşması, bu hatıralarımızdan biri. Bu hatıradan yola çıkarak detaylıca konuşacağımız Darmaduman’ın parça listesi şu şekilde:

1. Seviyorsan İnanıyorsan

2. Eyvallah

3. Deli

4. Yürek

5. Köpekler

6. Akıbet

7. Saldır

8. Kolay Değildir

9. Gönül İster

10. Gözleri Kanlı

11. Öyle Dertli

12. Melankoli

13. Sınana Sınana

Yazıyı okurken albümü dinlemek isterseniz bu bağlantıyı kullanabilirsiniz.

Albümün Kısa Hikâyesi

O günlerde, yani Gezi günlerinde, Duman’ın YouTube kanalında Eyvallah paylaşılınca ilginç bir şekilde şarkının bir gecede yazılıp kaydedildiğini zannedenler olmuştu. Ancak, böyle bir şey takdir edersiniz ki mümkün değil. Esasen Gezi Direnişinin birkaç ay evvelinde, 2012’nin son günlerinde ODTÜ’lü öğrencilerin dönemin başbakanını protesto etmek isterken kolluk kuvvetlerinin müdahalesi ile karşı karşıya kalması gündeme gelmişti. Bununla birlikte 2013’ün 1 Mayıs’ında da biber gazı ve TOMA türünden anahtar kelimeler hayatımızdaki yoğunluğunu artırmıştı. Aynı şekilde 2011 yılının yine 31 Mayıs’ında Artvin Hopa’da polisin sıktığı tazyikli su ve biber gazının etkisiyle fenalaşan emekli öğretmen Metin Lokumcu hayatını yitirmişti. 2010’ların ilk yıllarında kitlesel eylemlere yönelik polis müdahalelerinin şiddet seviyesi en çok tartışılan konulardan biri olarak yoğun tepki görüyordu. Kaldı ki gösteri hakkının Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 34’üncü maddesinde güvence altına alınması, müdahalenin şiddetinden ziyade gerekliliğini de tartışılır kılıyordu. İşte Duman’ın Gezi Direnişine destek mesajı olarak yayınladığı Eyvallah, bu anlamı taşıyordu.

Gezi, bana göre bizim kuşağımızın, önyargıların aksine bir hayli politik, duyarlı ve dayanışmacı bir kuşak olduğunu herkese göstermişti. Aynı şekilde öznel düşüncelerime istinaden Duman’ın üzerindeki pek çok önyargıyı da tersine çeviren Darmaduman, Eyvallah’ı dinlememizden yaklaşık dört buçuk ay sonra, 2013 Eylül ortalarında dinleyiciyle buluştu. Aslında Duman, ilk albümden beri, hatta grup üyelerinin solo çalışmalarında da örnekleri görüldüğü şekilde, politik unsurları fazlasıyla dile getiren bir grup ama belki de bizim yaş grubuyla ilgili olarak o yıllarda Duman üzerine kendimce anlamsız bulduğum tartışmalara şahit oluyordum. 2013 yılında, Duman’ın müziği, o dönemki lise ve üniversite gençliği ile birlikte acımasız önyargıları eş zamanlı olarak yıkıyor ve söylem olarak olağanüstü zenginliğe sahip bir albüm ortaya koyuyordu. Bu, haklı olduğunu düşünmediğim ama ufak çaplı da olsa önyargılarla örülü algılar inşa ettiğine inandığım birtakım eleştirileri geçersiz kılıyordu. Zira o dönemlerde Duman’ın müziği ile ilgili eleştiriler, grubun kendisinden ziyade dinleyici kitlesine yönelikti ve o neslin, her yaştan ve kesimden insana nasıl örnek olabileceğini Gezi Direnişinde gördük. Bu anlamda Darmaduman’ın, bence en kıymetli Duman albümü olması, tam olarak bu döneme denk gelmesi ve Gezi’ye destek niteliği taşımasından kaynaklı.

Halihazırda, epey bir zamandır yayınlanmış son Duman albümü olma özelliğini koruyan Darmaduman’ı özel kılan detayları yakından inceleyelim.

Albümü Özel Kılan Detaylar

Duman’ın 1999 yılında Eski Köprünün Altında ile başlayan süreçte 2013’e kadar yayınladığı her albüm, kendi döneminin kült albümleri arasında yerini aldı. Özellikle Türkiye’de alternatif rock dokularının zirve yaptığı 90’lar sonu ve 2000’leri göz önünde bulundurunca Duman’ın varlığı ve önemi tartışılmaz. Tabii ki Belki Alışman Lazım ve Seni Kendime Sakladım için de dönemin ruhu ile uyumundan da ötürü “Duman’ın prime zamanları” ifadesini kullanmak pek yanlış olmayacaktır ama bana soracak olursanız, Duman’ın yolculuğunu ve bu yolculuğun halihazırdaki en son durağı olan Darmaduman’ı hepsinden daha özel kılan temel unsur, grubun her albümde olgunlaşan söylemini ve müziğini en üst noktada temsil etmesi.

Albüm, Duman’ın yıllandıkça güzelleşen bir grup olduğunu başından sonuna kadar ifade ederken bu olgunluk karşısında insanın daha on yıl önceki Duman albümlerine bakıp nostaljik duygulara kapılası geliyor. Örneğin, grubun her zaman sert mizaçlı ve politik içerikli şarkıları vardı. Belki Alışman Lazım’da dinlediğimiz Masal ve Manası Yok gibi şarkıları bu anlamda örnek gösterebiliriz. Aradan geçen 11 yılda ise Kaan Tangöze’nin vokalinde de Batuhan Mutlugil, Ari Barokas ve Cengiz Baysal’ın enstrümanlarında da daha olgun bir ton ortaya çıkıyor. Türkiye’de ne olursa olsun müzik dünyası, özellikle de 2000’ler ve 2010’ların ilk yılları için rock dünyası bir hayli büyülü bir atmosfere sahip. Darmaduman’da dinlediğimiz Duman, artık bu büyülü dünyanın efsaneleri olma yolunda belirgin bir olgunluğa eriştiğini ortaya koyuyor. Tabii, sanatta da gösteri dünyasında da insanlar tanıdıkları, vakit geçirdikleri, sevdikleri insanlara daha çok ilgi gösterir ve saygı duyarlar. Bu albüm, Türkiye’de bir döneme damgasını vuran gruplar arasında önemli bir yere sahip olan Duman’ın beşinci stüdyo albümü olmanın hakkını ve yarattığı beklentiyi sonuna kadar karşılıyor. Zira, 90’ların sonunda ve 2000’lerinde patlama yapmış, geniş kitlelere oluşmuş bir grup söz konusu olunca bir yerden sonra beklenti arşa çıkıyor. İşte Darmaduman, her şeyden önce bu beklentiyi karşıladığı için kıymetli bir albüm.

Tabii albüm için genel bir övgü paragrafının ardından parçalar üzerinde yoğunlaşmaya ve albümün genelinde etkisini hissettiren ayrıntılara dikkat etmekte yarar var.

Birincisi, albümde ön plana çıkan vokal ve gitarların, önceki albümlere göre çok daha zengin bir sound yaratması. Daha doğrusu, albümün genel olarak kaliteli soundunda parlaması da diyebiliriz tabii. Özellikle bu albümde vokaller biraz daha farklı duyuluyor. Önceki albümlerle kıyaslanınca, özellikle Duman I ve II albümlerini saymazsak, nispeten kirli bir vokal tarzı ön plana çıkıyor. Bunda tabii ki zaman faktörünün ve kayıt standartlarının da payı var ama sonuç olarak ortaya çıkan bu vokal tarzı, albümün sert şarkılarında büyük rol oynuyor. Bununla birlikte Duman albümleri arasında en derin gitar sololarını da Darmaduman’da dinliyoruz. Bu sololar, şarkıların iniş çıkışlarında önemli konumlara sahip. Albümün en sert ve yıkıcı şarkıları Köpekler ve Gözleri Kanlı’da dopdolu, cayır cayır gitar motiflerinin şarkıları adeta çekip çevirdiğini gözlemliyoruz.

Albüme ciddi biçime renk katan önemleri detaylardan biri de albümde yer alan Akıbet ve Sınana Sınana şarkılarının ritimleri. Söz konusu döneme damgasını vuran yerli rock şarkılarında pek alışık olmadığımız, sıra dışı ritimlerle ilerleyen bu şarkılar Duman’ın müziğine özgünlük katan eserler olarak kıymet taşıyor. Kaldı ki, Duman I albümündeki şaheser parça Sor Bana Pişman Mıyım da aynı şekilde dinleyiciyi heyecanlandıran ritimlere ve trafiğe sahip. Hem Darmaduman’da hem de Duman I ve II ikilemesinde Cengiz Baysal gibi usta bir davulcuyu dinlemek, Duman hayranları için büyük bir şans. Zaten albümün ritim bakımından en sıra dışı parçası olan Sınana Sınana, söz ve müzikleri Cengiz Baysal’a ait olan bir parça. Hatta albümdeki tek Cengiz Baysal eseri.

Albümün en önemli niteliği ise tabii ki içeriği ve söylemi. İçerikten kasıt hem söz hem de müzikler, söylemden kasıt ise albümün genel mizacı. Duman’ın bu anlamda zirveye çıktığı Darmaduman albümünde grubun kolektif bir üretkenlikle bilgelik dolu bir anlatım inşa ettiğini gözlemlemek mümkün. Grubun her üyesinin üretim sürecine katkı sağladığı albüm, hem aşk şarkılarında hem politik ve eleştirel şarkılarda bilge, kararlı ve yerine göre tavizsiz bir anlatım ortaya koyuyor. Tabii ki Melankoli, Yürek ve Kolay Değildir gibi daha lirik duygulara sahip şarkılar bu anlamda ayrılsa da albümün geneline bakıldığında Duman’ın yaşanmışlık ve tecrübe gibi birikimleri ve bu birikimin getirdiği özgüvenli anlatımı eserlerine çok güçlü bir tavırla yansıttığını görüyoruz. Bize ODTÜ’yü, Metin Lokumcu’yu ve Gezi’yi hatırlatan Eyvallah da; Uğur Mumcu cinayetini ve Madımak Otelini yakanları hatırlatan Köpekler de; haksız, hukuksuz ve vicdansızca hapislere atılan insanlarımızı hatırlatan Gözleri Kanlı da bu albümün politik ve eleştirel anlatımını güçlendiriyor. Aslında bu hatırladıklarımızın hiçbirini hiçbir zaman unutmuyoruz. Her zaman aklımızda olan şeyleri cesaret gösterip dile getirmekse büyük bir erdem. Sanatçılardan ve sanatının hakkını veren rock gruplarından beklenen budur. Darmaduman’ın hakkını verdiği beklenti de budur.

Evet, albümün ismi Darmaduman ve ruh hali belki de karmakarışık ama tarihe not düşmek, döneminin ruhunu ölümsüzleştirmek ve on yıl sonra dinlendiğinde dahi 2013’ün o bahar akşamlarını hatırlatmak böyle albümlerin işi. Kaldı ki, Darmaduman her ne kadar şimdilik son Duman albümü olsa da Kaan Tangöze ve Ari Barokas, solo projelerinde bu anlatımı saygıdeğer bir biçimde sürdürmeye devam ettiler. Gölge Etme de Lafıma Gücenme de bu anlamda birer başyapıt.

Kapanış

2022 yılında kurulan ve neredeyse her hafta yazılarla karşınızda olan Bu Albümün Nesi Güzel, bu yıl malum koşullardan dolayı uzun süreler sessiz kaldı. Ancak, artık yolumuza bakma zamanıydı ve özlemimizi nefis bir albümle giderdik. Bundan sonra yine sık sık ve düzenli olarak görüşmeyi umut ediyoruz. Müzikle kalın!

--

--

Bu Albümün Nesi Güzel?
nedenozel

Hayatımıza girdiğinden beri güncelliğini ve kıymetini her zaman korumuş, müzik hafızamızın derinliklerine işlenmiş kült albümleri inceliyoruz.