Eğitim ve İş Dünyasının Yeni Motivasyon Yöntemi: Oyunlaştırma
Oyun-dışı uygulamaların, oyun-tasarımı yaklaşımı ile daha eğlenceli ve çekici hale getirilmesine dayanan “oyunlaştırma” terimi yeni yeni kullanılmaya başlasa da oyunlaştırma fikri ve uygulamaları geçmiş dönemlerde kullanılıyordu. Oteller ve havayolu şirketleri tarafından uygulanan sadakat programlarını, hediye puan toplamaya yönelik programları bu kullanıma örnek olarak verebiliriz.
Günümüzde oyunlaştırma yöntemi; pek çok farklı sektörde müşteri kazanmanın yanı sıra içerik zenginleştirme, iş geliştirme ve öğrenme amaçlı olarak da kullanılıyor. Popülerliği giderek artan bu yöntemin iş sonuçlarına olumlu katkı sağlaması için tasarım sürecinde detaylı çalışma yapmak ve istenen etkiyi yaratacak çözümleri belirlemek gerekiyor.
Oyun ve Oyunlaştırma Nedir?
Farklı bakış açılarını ve tanımları göz önüne aldığımızda oyun; yapılandırılmış bir formata ve belirli hedeflere sahip olan, eğlence veya eğitim amaçlı kullanılan bir araçtır tanımını yapabiliriz. Oyunlaştırma ise insanların davranışlarını ve eğilimlerini değiştirmek için oyun mekanizmalarının, aslında oyun olmayan aktivitelere uygulanmasıdır. Bu yöntem katılımı ve eğlence unsurunu kullanarak kullanıcıların bağlılığını arttırmayı hedefler. Bir web sitesinin kullanımını arttırmak veya kullanıcılarının içeriğine katkı yapmasını teşvik etmek, kullanıcılarda davranış değişikliği yaratarak belirli yöntemlerin kullanımını arttırmak veya öğrenmeyi teşvik etmek amacıyla oyunlaştırma uygulamaları kullanılabilir.
Oyunun Temel Unsurları
Oyunlaştırma alanında uzman olan Pennsylvania Üniversitesi’nde görevli Doçent Dr. Kevin Werbach’a göre; oyunun unsurları üç ana gruba ayrılır. Bu unsurlar; oyunun genel çerçevesini oluşturan “dinamik öğeler”, oyunun kurallarını ve sürecini belirleyen “mekanik öğeler” ile oyunun içinde yer alan diğer “tamamlayıcı öğeler”dir.
Dinamik Öğeler
Dinamik öğeleri; oyunun hikâyesi, kısıtları, oyun içindeki ilişki yapısı ve oyunun duygusu oluşturur. Bu bölüm için oyunun gramer yapısıdır diyebiliriz.
Mekanik Öğeler
Oyunun içindeki zorluklar, oyundaki rekabet, iş birliği ve geribildirim unsurları, ödüllendirme yapısı, oyunda kimin hangi şartta kazanmış sayılacağını belirten unsurlar mekanik öğeleri oluşturur. Bu öğeler, oyunun fiilleridir.
Tamamlayıcı Öğeler
Kullanıcıyı oyunda temsil eden avatarlar, oyunun belli aşamalarında kazanılan rozetler, oyunun seviyeleri, liderlik sıralamasını gösteren lider tahtası, oyunda kullanıcıya verilen görevler ve bu görevler yerine getirildikçe kazanılan hediyeler, puanlar oyunun tamamlayıcı öğeleridir. Bu unsurlar oyunda yer alan “isimler”dir diyebiliriz.
Bir oyunun başarılı bir tasarıma sahip olması için bu üç ana başlıktaki oyun unsurlarını dikkate alması gerekir. Ana başlıkların altında örnek olarak belirtilen öğelerin tümü birden kuşkusuz her oyunun içinde bulunamaz. Önemli olan tasarım sırasında bu öğelere yer verecek dengeli bir tasarım yapılması ve aralarında anlamlı bir bağlantı kurulmasıdır. Başarılı oyun örneklerini incelediğimizde bu öğelerin dengeli ve anlamlı bir bağlantıyla kullanıldığını görebiliriz.
İş yerinde Oyunlaştırma Nedir?
İş yerinde oyunlaştırma, zorlukları ve görevleri birleştirerek işi daha ilginç hale getirme kavramıdır. İşverenler tarafından, çalışanların işini daha keyifli hale getirmek için kullanılan bir tekniktir.
Bir kişi işini yapmayı sevdiğinde büyük şeyler ortaya çıkabilir. Oyunlaştırma da işi çalışanlar için daha keyifli ve daha az stresli hale getirerek çalışanların potansiyellerini daha iyi kullanmasını sağlar. Anlık ödüller ve takdirler, sık anketler doğru zamanda yerinde tatmin sağlayarak çalışanlar arasında daha fazlasını yapma gayretini tetikler.
Oyunlaştırma, işi tamamen bir oyuna dönüştürmekten daha çok, çalışmayı ilginç kılmak ve çalışanları daha üretken hale getirmek için oyun mekaniklerini işle karıştırmakla ilgilidir.
Şimdi de oyunlaştırmanın iş hayatındaki önemine gelelim!
Verimlilik her kuruluşun hedeflediği bir özelliktir. İşverenler de iş yerlerinde verimliliği ve üretkenliği sağlamak için çeşitli önlemler alırlar. Ancak, üretkenlik hedefine ulaşmak için öncelikle çalışan bağlılığı ve memnuniyeti sağlanmalıdır. İşte oyun bağlamlarını iş ortamına entegre etmek de bunu yapmanın bir yoludur.
Bunu destekleyecek birkaç noktaya değinirsek:
ü Günlük etkinliklere anlamlı ödüllerin yanında bir miktar oyun bağlamı eklemek, görevlerin daha kazançlı görünmesine yardımcı olur. Bu durum çalışanların dikkatini çeker ve onları ellerinden gelenin en iyisini yapmaya teşvik eder.
ü İş yeri eğitimlerini oyunlaştırılmış bir şekilde uygulamak, çalışanların hızlı ve kolay öğrenmesine sağlar. Özellikle yeni işe alınanların organizasyondaki işlevlerini anlamalarını sağlamak söz konusu olduğunda bu çok yararlı olacaktır. En güzel tarafı da öğrenmek daha eğlenceli hale gelir.
ü Bugünün iş gücünün büyük bir bölümü Y kuşağı çalışanlarından oluşmaktadır ve öne çıkan bir özellikleri de yapılan işin karşılığını hızlı bir şekilde almak istemeleridir. Görevlerin tamamlanması üzerine anında ödüllendirmeye ve tebriğe olanak tanıyan bir oyunlaştırma platformunun benimsenmesi, Y kuşağı çalışanlarının iş yerindeki bağlılık düzeyini ve üretkenliğini artırma konusunda büyük katkılar sağlar.
ü Oyunlaştırma, çalışanların yürüttüğü görevlere anlam kazandırdığı için iş ortamında pozitif bir dönüşüm yaşanır.
Sonuç olarak, oyunlaştırmayı tanımlamak ve iş yerinde uygulamaya koymak o kadar kolay değildir ama doğru kullanıldığı zaman da harika sonuçlar ortaya çıkabilir. Oyunlaştırmayı iş hayatına dahil etmeyi dört gözle bekleyen işverenlerin, bununla ulaşmak istedikleri hedeflerine çok dikkat etmesi ve planlı ilerlemesi en iyi yol olacaktır. Oyunlaştırma yalnızca çalışanların ilgisini çekmekle kalmaz, iş yerinin üretkenliğini ve pozitifliğini arttırarak o kuruluştan çıkan hizmeti veya ürünü de olumlu etkiler.