SÜRDÜRÜLEBİLİR TEKNOLOJİ

Teknoloji Sürdürülebilir mi ? Sürdürülebilirlik her alanda yaygın ve hakimken teknolojide neden olmasın 😊

Sürdürebilirlik, bir olayın bir gelişmenin daimi ve geliştirilebilir olması anlamına gelen bir olgudur. Buna özellikle çevre bilimcileri çok önem verir. Aslında bu bütün alanlarda bütün bilim insanlarının ve kullanıcılarının önem verdiği ve özen gösterdiği bir parametredir. Teknolojinin yerinde sayması sabit kalması kabul edilemez bir durum olarak karşımıza çıkar. Çünkü bu yerinde saymalar, insan hayatının karışıklıklarına karşılık vermeyecek ve taleplerini karşılamayacaktır. Teknoloji sürekli yenilendikçe anlamlaşır ve bütünlük kazanır. Hele ki farklı disiplinlerin bir araya gelerek oluşturdukları bir teknoloji grubu var ise, sürekli açıkları kapatmak ve var olanı geliştirmek için sürekli çalışır.

Teknoloji her alanda, her sektörde var olan bir parametredir, insanların her kesiminden de teknolojiye az veya çok merak vardır. Bütün bunlar, insanları meraklanmaya, araştırmaya, öğrenmeye sevk ediyor. Kullandıkça, farklı özelliklerini keşfettikçe yeni bir özelliği isteniyor ve talep ediliyor. İşte burada teknolojinin, sürdürülebilirlik parametresine uygun olması ve onun gerekliliklerine cevap vermesi gerekir. Bu durumda teknoloji sürdürülebilir bir yapıya sahip olacak ve daimi olacaktır. Sürdürülebilirlik ilkesi, teknoloji uzmanlarının bilim insanlarının en önemli olgusu olmakla beraber, kullanıcılar açısından da çok önem arz etmektedir. Daimi olması, onun gerçekçiliğini ve kullanılabilirliğini ortaya koyacaktır. Teknoloji daimi olduğu sürece can bulacak, insanlar arasında rağbet görecektir.

Dünya üzerinde ki yaşamın, sürdürülebilirliğin uygulanması ile mümkün olacağını belirten bilim insanları, aslında bu parametrenin ne kadar önemli olduğunu gözler önüne sermektedir. Bizler sadece teknolojik gelişmelerin takipçisi olmakla kalmıyor, aktif şekilde her platformda her sektörde ondan faydalanıyoruz. Daimi olmayan, geliştirilmeyen teknoloji bizim için sıradanlaşıyor ve yaşantımıza etkisi olmamaya başlıyor. Bu sebeplerden ötürü, teknolojinin sürdürülebilirlik ile mutlak desteklenmesi gerekiyor. Sürdürülebilir teknolojinin yaşantıların devamı, sağlık sorunların çözümü, eğitimin sorunsuz ve kolay ilerlemesi gibi birçok olaya etki ettiği görülüyor.

Michigan Üniversitesi’nden Scott Campbell’a göre sürdürülebilirlik, mevcut bir sistemin kendi devamlılığını sağlamak için uzun vadeli yeniden üretimi anlamına geliyor. Son yıllarda iklim değişikliği ve iklim değişikliğinden kaynaklı hava değişimleri, hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkeler için önemli bir endişe kaynağı haline geldi. Bu nedenle, sürdürülebilirliğin sağlanması için teknoloji en etkili çözüm yolu olarak görülüyor.

Teknolojideki yaşanan gelişmeler ile daha az enerji harcayan, daha az ham madde gerektiren, daha uzun ömürlü ürünler geliştirilebiliyor. Ancak Londra’da University College profesör olan İngiliz ekonomist William Stanley Jevons’a göre bu durum, bir paradoksu da beraberinde getiriyor. Jevons’a göre tüketimde yaşanan talep artışı, sürdürülebilirliği olumsuz yönde etkiliyor. Birim ürün başına kullanılan ham madde ve enerji miktarı azalsa da ürünlere artan talep sürdürülebilirliği olumsuz etkiliyor.

Örneğin, bilgisayar ve internet çağı olan günümüzde ise transistörler nedeniyle benzer bir paradoks yaşanmaktadır. Daha verimli transistör üretmek için yapılan çalışmalar nedeniyle, silisyum kullanımı artıyor. Akıllı telefonlar, bilgisayarlar, tabletler gibi elektronik cihazların kullanımında yaşanan artışla, 1970’li yıllardan günümüze kadar silisyum tüketiminde yüzde 345’lik bir artış yaşandı.

Teknolojinin sürdürülebilirliği sağlayıp sağlamadığı konusunda Jevons Paradoksu’nu destekleyen ve bu düşüncenin tersini savunan birçok düşünce akımı mevcut. Tüm bu görüşleri toplam tüketim ve toplam kazanç yönüyle değerlendirmek, en doğru yaklaşımda bulunmamızı sağlayacaktır. Ancak tek bir ürün bazında bile tüketim ve kazancı hesaplamanın oldukça karmaşık bir süreç olduğu göz önünde bulundurulduğunda, bu soruya tam anlamıyla cevap vermenin çok zor olduğunu söyleyebiliriz.

Sonuç olarak, tüm bu farklı görüşler ele alındığında; bir yandan yaşadığımız gezegen kalabalıklaşıyor, eskiyor ve kaynaklarımız tükeniyor fakat en önemlisi talep artışının olduğu yönün ne kadar inovatif yaklaşımlarla geliştirildiğidir. Toplam değerlendirmede kullanılan kaynaklar ne kadar zararı minimize edilmiş, ne kadar kendini yenileyebilir — doğada hızla geri dönüşebilirse teknoloji o kadar sürdürülebilir ve bir o kadar başarılıdır 😊