Değerli

Stoperin hava topu alanı makbuldür, Kadlec değil.

Milli ara dönüşü, tercih sıralamandaki ilk 3 stoper sakat, bilhassa hücumda ritmini bulabilmiş değilsin ve rakip -lige de çok iyi başlayan- iyi bir *Rıza Çalımbay takımı* olmuş Kasımpaşa. 3 puan için söyleyecek birşey yok yani, çok değerli.

Ama daha önemli kazanımlarımız var bu maçta. Evet, hücumdaki koordinasyon(suzluk)dan ben de memnun değilim. Van Persie’nin kullanılma şekli, hücumdaki yalnızlık ve tıkanıklıklar gün gibi açık. Ama Vitor Pereira’nın tüm arızalardan haberdar olduğuna ve kartlarını elinde tuttuğuna kuşkum yok. Önünde çözmesi gereken problemler var ve gemiyi limana en az hasarla getirecek önceliklendirmeyi yapmış durumda.

Van Persie hazır değil. Uzun sakatlıklarla dolu kötü bir sezondan sonra geldi. Bunu bilerek transferi yaptık ve şimdi zaman vermek zorundayız. Vitor Pereira da bunun farkında ve onu oynatarak ama omzuna tüm yükü bırakmadan hazırlıyor. Sahaya -sağda RVP’li- asimetrik dizilişimizin sebebi bence bu. Merkezde Fernandao gibi güçlü bir oyuncu varken, henüz yükleme aşamasındaki Van Persie’yi en ön cephede kullanmak problem çözmek yerine yenisini yaratabilir/di. Bu yüzden uzun vade düşünerek daha az hasarlı çıkabileceği senaryoyu tercih etti Hoca, bence.

Van Persie’nin ısınma turları nedeniyle oynadığımız asimetrik diziliş elbette bazı sorunlar yaratıyor. Rakibi ceza sahasına sıkıştırdığımız maçlarda, bilhassa beklerin bindirmeleriyle problem yaşamıyoruz ve Van Persie ceza sahasına yakın her yerde işe yarıyor ama dün akşam olduğu gibi sert bir deplasmanda oyunu tıkıyor, kanatlar işlemiyor ve bizi neredeyse 10 kişi bırakıyor. Bu senaryoda bile dünü 2 golle tamamlaması mümkündü RVP’nin. -Mazallah- sakatlanmadan bir ilk devre geçirirse eski günlerine dönecek -inşallah- ve bugün yaşadığımız sıkıntıları, hele ki 3 puanla atlatmışken, tebessümle anacağız diye düşünüyorum. Bu sürede skor da bulursa, ki bulacaktır, tadından yenmez armada.

İdeal stoper ikilisi

İlk 3 stoper tercihinin sakatlığında, kalan 3 alternatiften 2'si sahadaydı dün. Kadlec’ten haz etmediğim malum. Ancak dün -biraz da ekstra bek kademeleriyle- Topal ile beklenenden iyi performans sergilediler. Acemi hakemin kendini yere atan her Kasımpaşalı’ya bir faul hediye ettiği dakikalarda Fernandao’nun hava toplarındaki katkısı da önemliydi. Belki de Hoca bu yüzden Fernandao yerine Van Persie’yi çıkardı. Ki görüyoruz işe yaradı.

Kjaer’in ideal ikiliden biri olacağı malum. Alves ve Ba’da farklı çekincelerimiz var. Bu arada Ba sakatlandığı maçta herkesi hayran bırakmıştı. Döndüğünde kredisi olacaktır ve sürpriz yapabilir. Peki tüm stoperlerin sağlıklı olduğu durumda ideal stoper ikilimiz nasıl olmalı? 6 alternatiften 5'ini denedikten sonra Kjaer-Topal diyen çok olacaktır. Kjaer’in arkasını toplaması ve savunma liderliği yapması açısından buna ben de sıcak bakıyorum. Ancak Kjaer’in sağ stoperde oynadığı/oynayacağı varsayımıyla, Topal’ın solda da dün akşamki performansı verebileceğinden şüphe ediyorum. Hatta sol stoperin Bruno Alves’i de bozduğunu düşünüyorum. Yine de Kjaer-Topal ikilisini birkaç zor maçta görmek isterim. Tutarsa, Caner’in açık oyuncusundan beke evrilmesindeki piyango gibi kazançlı çıkabiliriz.

Orta üçlü (Bakın üçlü diyorum)

İlk paragraftaki *3 puandan fazlası* bence Vitor Pereira’nın Türkiye (ve tabii ki Avrupa) normlarına kesin dönüş yapması. Gerçi 4–4–2'nin de geçiş süreci denemelerinden biri olduğunu düşünüyordum. Özellikle Rize deplasmanında Diego’lu 4–4–2'nin başımıza iş açacağını gördükten sonra, Hoca’nın müdaheleleriyle -aslında A- B planını hemen devreye sokması kaygılarıma pansuman yapmıştı. Nitekim katı ve ezber olmayan, esnek ve *üzüm yemeye yönelik* denemelerine devam ediyor Vitor Pereira. Ve tuğla üstüne tuğla koydukça saygımı kazanıyor.

“Sezona böyle başlayabilirdi, geçen süre zaman kaybı değil mi?” sorusu gelecektir. Ama bu tek taraflı bir yaklaşım olur bence. Hoca’nın denerken kazandıklarını, bunu planlarken düşündüklerini bilmediğimiz, o da -pek tabii- bunu anlatmadığı için bu soruyu sorabiliriz. Ama şahsen Hoca’nın şu ana kadar plansız tek bir adımının olduğunu sanmıyorum. İdeal diziliş ve 11'e de, şartlar (oyuncular) olgunlaştığında geçeceğine eminim.

Topal’ın stopere geçmesiyle Josef-Meireles-Ozan ile çıktık dün. Ve işte üçüncü kazanım. Kötü oynadık, üretemedik ama savunmada bir saniye bile geri adım atmadık. Rakibe misliyle karşılık verdik sertlikte. Kornerden gol atamasaydık belki 2 puan kaybedeceğiz diye hayıflanacaktık ama maç içinde şahsen hiç geriye düşme korkusu yaşamadım. İlk 11'inde -dün- 6 yeni oyuncu olan bir takım için hele de stoperde 4. ve 5. tercihlerle savunmayı bu noktaya getirmek de *değerli*.

Diego’nun dönüşüyle, Josef-Ozan-Diego’yu da deneyip son kararını verecektir Vitor Pereira. Maçtan maça seçimler farklı olabilir ama tahtaya ilk yazacağı orta üçlüye bir deneme uzaklıkta olduğunu düşünüyorum.

Kısır ilk yarılar

Dün maç içinde Fenerbahçe’nin bu sezon 40–45 dakikalar arasında attığı gollerin (4) istatistiği dolaştı. Ancak ilki hariç hepsi kısır geçen ilk yarıların hediyesiydi. Fenerbahçe boşa giden ilk yarıların bedelini çok ödemiştir zamanında. Benim geride kalan 4 hafta sonunda Hoca’ya en önemli ikazım bu olur açıkçası. İşini yarına (ikinci devreye) bırakma. Bir hata, bir hakem kararı, bir kaval kemiğiyle orta sahadan atılan golle sezonlar kaybetti Fenerbahçe.

Sağ açık

Van Persie’nin oryantasyon yaptığı, ana rolüne geçtikten sonra iki adayın zorlayacağı mevkii. Volkan Şen formda. Zaten şu anda aldığı dakikalarda en fazla iz bırakan oyuncu takımda. Markovic ile güzel bir rekabet bekliyor Volkan’ı ama. Dün gerek boş alanları bulması, gerekse istisnasız tüm kademelere koşması Markovic’i de ciddi bir aday yapıyor sağ açık için. Ama tasalanmak yersiz. Son yıllarda Kuyt’tan sonra tufan dediğimiz mevkide şu anda en az 2 alternatifimiz var ve formda olan oynar.

Volkan’ı daha yaratıcı buluyorum ama Markovic fizik ve fundemantal avantajlarıyla daha iki yönlü kullanılabilir sanki. Ama Ersun Yanal’ın tabiriyle Fenerbahçe 15'inin değişmez parçası olacaklarına eminim. Ki -inşallah- 60+ maç oynayacağız, hepsine yeterli süre gelir.

Değişiklikler

Teknik direktörleri yekten ilk 11'leri ve hatta değişiklikleri üzerinden öven-yeren biri değilim. Bugün de bunu yapmayacağım. Ama dünkü genel kanının aksine zamanında ve doğru değişikliklerle oyunda tuttu Fenerbahçe’yi Hoca. Hani sadece önce Volkan yapılabilirmiş gibi geliyor ama isimden önce takımın ihtiyacına baktığımızda gol yemeden tamamlama sebebimiz Vitor Pereira’nın müdahaleleri.

Fernandao’yu rakip hava toplarında 3. stoper yapması, “neden RVP?” sorusunu zaten yanıtlıyor. Her iki kanada akan, tehdit yaratıp oyunu açan oyuncu alması da orta saha ve bekleri rahatlatıp Fenerbahçe’nin skoru korumasını sağlıyor. Bunu Rize deplasmanında da yapmıştı ama aynı görevi gören Alper bir pas hatasıyla inciri berbat etmişti.

Netice olarak zamanında ve çok doğru değişiklikler olduğunu düşünüyorum. Ve hatta görüyoruz.

Bireysel performanslar

Teknik direktörlerin karnelerindeki kalemlerden biridir bu. Şenol Güneş yıldızlı pekiyi alır mesela buradan. Vitor Pereira için erken ama hem futbolcularıyla ilişkileri, hem de futbolcuların aldıkları özel görevlere (Diego, Topal) gösterdikleri özen ve performans ile sezon sonunda birçok futbolcumuzda gelişim göreceğimize inanıyorum.

Kasımpaşa

Çok can yakar. İki stoperi ve önlerinde Donk dün muazzam oynadı. Hücum seçenekleri de oldukça iyi. Eren Derdiyok’tan faydalanabilirlerse bu sezonun sürprizi olabilirler. Rakiplerimizin buradan kolay çıkabileceklerini düşünmüyorum.

Sonuç olarak; 3 puandan fazlasını kazandığımız bir deplasmandı. Önümüz ve yolumuz açık. Ancak sabır ve direnç hala en büyük ihtiyaçlarımız. Güveniyorum.