Sezon başlamadan

noavas
[noavasblog]
Published in
6 min readAug 6, 2017

Söz verip mahçup olmak istemiyorum ama fırsat buldukça, kısa ve az da olsa yeniden yazmak istiyorum. Buna deneme diyelim.

Fenerbahçe bu sezon ne yapar?

Öncelikle, ne kadar zor da olsa Aziz Yıldırım üzerinden/etrafından yorumlamamaya çalışacağım. Başkan, yönetim, kongre inşallah gelecek yazıların konusu.

Aykut Kocaman’a verdiğim değer malumdur. Zor günlerin üzerinden uzun zaman geçti ancak yine de şahsen, duyduğum sevgi ve saygıdan ötürü bu sezon Fenerbahçe’yi çalıştırmasını istemedim. Sayısız neden var ama başlıcası; paralize olmuş bir camianın yağsız susuz çarklarının onu yine üzeceği kaygısıydı. Ancak Hoca yine taşın altına elini koymayı tercih etti. Başkan samimi mi, yoksa başka seçeneği mi olmadı bilemem ama günün sonunda Aykut Kocaman, geçmişin ve Konyaspor yılları ile yenilenmenin kredisi ile takımın başında. Ben de onu daha güçlü gördüm ama balayında olduğumuzu unutmayalım.

Alt başlıktaki soruyu yanıtlamak için iki veriyi incelemek lazım. İlki tabii ki Fenerbahçe takımının yapısı, diğeri ise rakipleri. 6 Ağustos itibariyle tabloya şöyle uzaktan bir baktığımızda ise durumun pek parlak olduğu söylenemez. Şöyle özetlersek:

Rakipler

Başakşehir makinası bu sene çok daha güçlü ve alternatif kadrolu. Üzerine koyarak gidiyorlar ve oynadıkları futbolun seviyesi her geçen gün artıyor. Bir futbol yönetim modeli olarak da oldukça başarılı olduklarını söylemek gerek. Dediğim gibi, 6 Ağustos itibariyle iki takımı şöyle bir tarttığımda Fenerbahçe ligi Başakşehir’in üzerinde nasıl bitirir, bilemiyorum.

Beşiktaş, 3 büyükler içinde kötünün iyisi bir yönetim ile -bile- futbol takımı nezdinde fark yarattı. Omurgası oturmuş bir kadroya; Pepe, Negredo, Lens’i dahil ettiler. Bir stoper de alacaklar sanırım. Şenol Güneş’in futbol sahasında yaptığı iyi işlere ve oynattığı futbola birçok kez şahit olduk. Geçen yıl olduğu gibi, Şampiyonlar Ligi grup maçları konsantrasyonuyla girdikleri türbülanstan hasarsız -nasıl olduğunu hatırlarsınız- çıkarlarsa Beşiktaş’ı yakalamak da hiç kolay olmaz. Tek defoları, ki umarım görmez ve böyle devam ederler, Atiba’nın ikamesinin bulunmaması. Takım içindeki rolü çok büyük ve yedeği muadili değil. Yaşı itibariyle bu sezonu da taşıyabilir mi emin değilim. Stoper transferi yapacaklar ama bence bir o kadar Atiba muadili lazım Beşiktaş’a.

Galatasaray, Football Manager’da bile bir Türk takımı ile kolay kolay kurulamayacak bir kadro kurdu. Oyuncuların hepsi tek tek oldukça kaliteli ve mevkilerinde fark yaratacak yetenekler. Ancak, an itibariyle bonservis ve sözleşme boyu yükümlülüklerle ~144 milyon Euro ≈ 600 milyon ₺ taahhüt altına girdiler diyebiliriz. Ki transfer bitmedi. En az 2 futbolcu daha alıp deliği büyütecek gibi görünüyorlar. Muhasebesi bize düşmez ama şuradan bakarsanız bir Fenerbahçeli olarak durumdan memnunum. Gelecek teminatı olarak gördükleri Riva’yı sattılar ve beklenen gelir 936 milyon ₺. Çuvalla borcunuz var, bir de miras ile gelen arsa. Evet Galatasaray şampiyonluğa oynamalı, bunun da bir bedeli var ama sanki Riva, Dursun Özbek’in önündeki seçimi kazanabilmek için harcadığı bir miras olmuş. Pekala çok daha planlı ve geleceğe hizmet edecek şekilde kullanılabilirdi bu para. E hiç yoksa devlet de 2011'den beri 1 milyar ₺’ya yakın destek çıktı Galatasaray’a, vergi ve borsa teşvikleriyle(!), artıya geçmeleri lazımdı şimdiye kadar, hele Riva geliri ile. Onca para ile 2 tane daha Bruma gibi potansiyelli oyuncu alsalar yine bir mantığı olabilirdi gelecek adına. Ama bizi ilgilendiren tarafıyla, çok iyi bir kadro kurdular. Fatih Terim denen trafik magandası makaslaya makaslaya yine Galatasaray’ın başına gelirse, öyle ya da böyle şampiyonluk adayı olurlar. Yukarıdaki 2 rakip için söylediklerim gibi, bu sene Galatasaray’la yarışmak da oldukça zor olacak.

Trabzonspor da oldukça motive bu sezon. Transferler, yeni stad, 50. yıl derken, lige hızlı da başlarlarsa potada kalabilirler bir şekilde.

Görüyorsunuz; herkes iddialı, belli ki lig bu sene oldukça çetin geçecek. Ve 6 Ağustos itibariyle henüz omurgası tamamlanmamış, cebindeki 13 milyon €’yu harcayarak son kurşununu sıkacak Fenerbahçe, Aykut Kocaman’ın sevmeyenine bile güven veren kompakt futbolu ve takımdaşlık dışında fazla güven vermiyor. Açıkça söylemeliyim ki; mevcut görüntü ile bu sezonu şampiyonlukla tamamlarsa Fenerbahçe, Aykut Kocaman kariyer zirvesi yapar.

Ya takım yapısı?

Aykut Kocaman’ın nasıl bir futbol oynatmaya çalışacağı, en azından benim için net. Ersun Yanal’ın ucunu sivriltip mest ettiği kalemdir aklıma gelenler. Doğru, bir dönem, bir takım sebeplerin de etkisiyle, oldukça sönük, sezonu taşımaktan uzak futbol oynadık Aykut Hoca döneminde. Ama yapmaya çalıştığı, zaman zaman başarılı olduğu oyun pekala geliştirilebilir. Kendisi de imza attığından beri bu mesajı veriyor aslında. Oyunu domine etmek ve önde oynamak sihirli sözcükler. Umarım bunu yapabileceği, yaparken bu kez taraftarı da mutlu edebileceği hücum zenginliği olur elinde.

Şu ana kadar yapılan transferlerden genel olarak herkes memnun sanırım.

Kameni, Volkan ile yarışabilecek ve hatta onu geçebilecek bir kaleci. E FFP nedeniyle tercih etmemiz doğal.

Dirar, bence şimdiden kendini gösterdi. Çok yönlü bir kanat oyuncusu ve oyunun devamlı içinde. Aykut Hoca’nın tercihi olması tesadüf değil. Umarım skora katkısı da fazla olur kariyerine kıyasla.

Valbuena zaten geç gelen bahar. Futbolculuğu üzerine fazla söyleyecek şey yok. Umarım etrafındaki boşlukları tamamlayabiliriz ki bu yaşında yükü tek başına sırtlamak zorunda kalmaz.

Ekici, orta saha rotasyonu için çok önemli bir katkı. Sıfır pasörle oynayan Fenerbahçe’de ortalama üstü pas kabiliyeti var. Üzerine sezon planlaması yapılacak bir oyuncu olmasa da, bonservis ödemeden yapılmış oldukça işe yarayacak bir transfer olduğunu düşünüyorum. Şansızlığı 7–8 aydır maç yapmaması ve bu nedenle hazır hale gelmesinin zaman alacak olması.

Isla, yine bonservissiz bir fırsat transferi. Memnun olmayan yoktur sanırım. Bildiğimiz futbolunu burada oynarsa eminim çok katkı verecektir. Isla & Dirar sağ kanadı, her iki açıdan güvenilecek bir ikili. Solda sahip değiliz mesela böyle bir ikiliye. Ki Isla birden fazla mevkide ortalama üstü katkı verebiliyor.

Elmas, benim için henüz üzerine yorum yapılabilecek bir oyuncu değil. Bilenler potansiyelini yere göğe sığdıramıyor ancak 17 yaşındaki Makedonu transfer yerine gelecek umudu olarak görmekte yarar var.

Alper, Ozan (kalırsa) ve Salih’te bu sezon gelişme olacağına inanıyorum. Şener ve Hasan Ali ilk tercih olmazlarsa süre aldıklarında daha başarılı olacaklarına inanıyorum. Mehmet Topal an itibariyle görünmez adam. Eminim dükkan ona kalacaktır yine. Josef sezonun parlayan yıldızı olmaya aday. Genel olarak van Persie (kalırsa) dahil tüm oyuncuların geçen 2 sezondan daha verimli olacaklarına inanıyorum. Ama eksik parçalar tamamlanmazsa, fazla hayal kurmaya gerek yok.

Eksikler için ahkam kesmeye gerek yok, 5 yaşındaki oğlum Kemal Ateş bile kanayan yarayı biliyor. Sırtı dönük oynayabilen, istikrarlı bir golcü, Allah rızası için bir oyun kurucu, Kjaer sonrası bir stoper ve yüzü suyu hürmetine bir sol bek, son günlerde Fenerbahçe taraftarının dualarında trend topic olmuş durumda. Ki bence hepsi haklı.

Eksikler ve adaylar

İstisnasız tüm takımlar menajerlerin bohçalarından alışveriş yaptığı için ve biz en kötü bohçacılarla, kendi prensiplerimizle çalışmak istediğimiz için, fazla umutlanmak istemiyorum. Kjaer’den miras hatırı sayılır bir bütçemiz ve Başkan’ın beyanıyla da sabit alacağımız 4 oyuncu var.

10 numara sevdalısı değilim ama bu takımın uzun yıllardır oyun kurucu eksiği var. Ve heyecanla bekleyenler kusuruma bakmasın, ihtiyacımızı karşılayacak aday bence Ben Arfa değil. Haberlere bakılırsa sermayeyi yükleyeceğiz Fransız’a ve umarım katkı verir ama bir yolu bulunabiliyorsa, şahsen Lucas Lima’yı tercih ederim. Çünkü öncelikli eksiğin seslendirildiği gibi forvet arkasında değil, daha gerilerde olduğunu düşünüyorum. Oranın ilacı Emre ama o mazide kaldı, dolayısıyla stoperlerden top alıp oyunu yönetebilecek bir oyuncuya ihtiyacımız had safhada. Ekici aday olabilir ama sezonu emanet edemeyiz.

Stopere Topal’ın çekileceğini düşünüyordum ama Hoca Roman’ı oynatıyor ve -kalırsa- oynatmaya devam edecek gibi. Kiralık bir çözüm bekliyorum ve ilk 11'e oturacağından şüphelerim var.

Golcü için fazla aday yok. Bohçacılar kimi önerirse o. Belki sadece Aykut Hoca’ya kalsa kendi Bajiç’ini bulur ama bu mevki, bu sefer soru işareti olmadan dolmak zorunda. Perez’i bir santrfor alacaksak ikinci golcü (kanat forvet) olarak çok isterdim. Ama tek başına o, bence ideal değil. Başka isimler de geçiyor, hayırlısı diyelim.

Sol bek için maziyi deşmek gerek ama hiç niyetim yok uzun yıllardır yapılan yanlışlara bu yazıda yer vermeye. Dilerim adı geçen genç adaylardan biri gelir ve Lens etkisi gösterir. İsmail’in de maaşından kurtulursak fena olmaz. O kadar diyim.

Özetle

Anlattığım sebeplerden ötürü gelmesini istemesem de, Aykut Kocaman güven veriyor. Ancak belki de son yılların en zorlu ligi önümüzdeyken bu güven tek başına pek para edecek gibi durmuyor. Transfer döneminin kalan kısmında 13 milyon €’luk bütçemizi en verimli şekilde kullanırsak ve ortaya çıkan takıma taraftar inanıp, teberrulu teşviklerle değil de, azgın bir şekilde, gerçekten sahalara dönerse, Fenerbahçe mayısı görür. Aksi malum.

Kulübün ve futbol takımının nasıl yönetildiği, kümülatif yanlışlar vb. konuları satır satır yazmak bence artık vakit kaybı. Bundan sonra, şahsen, neler yapılmalı, elimden geldiğince, onları yazmaya çalışacağım. Zira çemkirmek zaman zaman rahatlatıcı olsa da kar etmiyor.

--

--

noavas
[noavasblog]

Fenerbahçe neşe verir, can katar, iyi gelir.