Çocukluğumuzun Güzel Hikayelerinden Biri; Peter Pan

Semiha Altay
Not Tutuyoruz
Published in
2 min readApr 9, 2023

Bu yazımda belki sizi “Var Olmayan Ülke’ye’’ götürebilirim tıpkı ebeveynlerimizin biz daha çocukken bizlere okudukları Peter Pan gibi…

Hepimizin, karakterlerine aşina olduğumuz bir hikaye Peter Pan. Haylaz bir çocuğun dünyası, peri arkadaşları ve kayıp çocuk çetesi. Peter Pan ve arkadaşlarının maceralarına gerek filmden gerek hikayesinden fazlasıyla özümsedik. Peki ya bizi, çocukluğumuzu mutlu kılan iyi ki öğrenmişim bu hikayeyi dediğimiz Peter Pan’ın yaratıcısı kim? Onun hayatını da peri tozu büyülü kılmış mıdır, yoksa trajik bir hayat mı yaşamıştır? Gelin biraz buna değinelim:

James Matthew Barrie

1860 yılında İskoçya’nın Kirriemuir şehrinde on kardeşin dokuzuncusu olarak dünyaya gelmiştir. Pskojenik (cücelik) denen hastalığa sahip olan yazar 6 yaşındayken 13 yaşındaki ağabeyi David’i kaybetmiştir. Annesi bunalıma girmiş, yazarımızı ölen oğlunun yerine koymuş ve hep 13 yaşında olarak kalmıştır. O günden sonra James’in hayatı değişmiştir. Sırasıyla Glasgow, Forfar ve Dumfries akademilerinde okudu. Edinburgh Üniversitesi’nden 1882 yılında mezun oldu. 1919'da St. Andrews Üniversitesi, 1930’da Edinburgh Üniversitesi rektörü oldu.

1884 yılında Nottingham Daily Journal gazetesinde ve 1885 yılından itibaren de Londra’da gazetecilik yaptı. Ölmek Daha İyi (1887) adlı ilk eseri Londra hayatını anlatan bir taşlamadır. Eski Işık İdilleri (1888) ve Thrums’ta Bir Pencere (1889) adlı eserleriyle büyük bir başarı kazandı. Bu eserler, ince bir mizah duygusu ve içli bir gerçekçilikle İskoç köylülerinin hayat ve törelerini dile getirmektedir. Barrie’nin gerçek anlamda ilk romanı olan Küçük Rahip (1891) olayları işleme, okuyucunun ilgisini uyanık tutma bakımından pek başarılı sayılmaz.

James Matthew Barrie, Peter Pan karakterini ilk defa 1902 yılında kaleme aldığı “Peter Pan ile Wendy” adlı masal kitabında canlandırdı. Daha sonra 1904 yılında, bir başka öykü olan “Peter Pan Kensington Bahçelerinde” adlı kitabında Peter Pan’ın bir başka serüvenini dile getirdi.

James Matthew Barrie, hikâyelere canlılık veren zarif üslubuyla, ince mizah anlayışını tiyatroya da uyguladı.

Yazarımızın hayatı işte böyle. Çocuklar ile iyi anlaşan, kurduğu hayalleri hikayeye döküp karakterlerinin gerçekleştirdiği ve bizimde hayranlıkla dinlediğimiz yeri geldiğinde izlediğimiz o hikaye. Dostluğun, hayal kurmanın öneminin en güzel biçimde anlatılışı. Hem de ne olursa olsun.

Belki hayatımızda “Var Olmayan Ülke’yi’’ yer edindirmeliyiz. Huzurun olduğu, bazen kaçışın en basit yolunun burası olduğunu bilmeliyiz.

“İnancınız varsa kanatlara da sahip olursunuz.’’

Birde söylemeden geçmek istemem eğer vaktiniz olursa ‘Finding Neverland’ filmine bir bakın derim dostlarım.

Bir sonraki yazımda görüşmek üzere…

EDİTÖR : Berfin Erbaş

--

--