Başarı Gerçekten Bir Diploma mıdır?
Şimdi sizinle bir hikaye okuyalım. Ama bu hikayenin baş kahramanı siz olacaksınız. Kabul mü? Bu hikayede, başarının sadece adı iyi bir okuldan mezun olmanın etkisiz olduğunu, hayatta her şeyin sadece sizin girişiminiz ile yapılabileceğini size göstermek istiyorum. Hazırsanız, başlayalım.
Gözlerinizi dünyaya açtınız. Çinli bir çocuktunuz. Anneniz ve babanız sanatçıydı. Bir erkek bir de kız kardeşiniz vardı. Çocukluğunuz zamanında Çin’de sorunlar vardı ve ailenizin maddi durumu da hiç iyi değildi. Okumak, başarılı olmak istiyordunuz. İlkokul giriş sınavlarına girdiniz. İki defa başarısız oldunuz. Bu hayattan aldığınız, önemsiz ama belki de ilk olduğu için ağır bir darbe oldu. Sonra ortaokul sınavlarına girdiniz. Kendinize güveniyordunuz. Yapabilirim diyordunuz. Ama olmadı. Üç defa başarısız oldunuz. Yabancı dil öğrenmek ise en büyük tutkunuzdu. Ancak bunu okula gidemediğiniz için gerçekleştiremiyordunuz da. Çocukluğunuzda Amerika Başkanı sizin şehrinize ziyarete geldi. Bundan çok çok etkilendiniz. Sonuçta diline aşık olup tutuştuğunuz bir ülkenin yüzüydü gelen. Ülkenizdeki şehriniz bir anda turizm şehri oldu. 8 yaşında bir çocuktunuz ama çözüm bulmanız gerekiyordu. Okul? Eh.. kenarda kalmıştı. Her sınavdan başarısız, her girişimden eksi puanla çıkıyordunuz. Elinizdeki tek hedef İngilizceydi. Bunu da öğrenmenin yolu sadece okul olamazdı. Evet! Evet bulmuştunuz! Şehriniz zaten bir turizm yeri olmamış mıydı?
Uluslararası bir otel firmasında ücretsiz işe girerek çareyi bulmuştunuz. Gel zaman git zaman, turistlerle anlaşma bile yapıyordunuz. Size İngilizce öğretmelerine karşılık, siz de şehri gezdiriyordunuz. 12 yaşınıza geldiniz. Avustralyalı bir aile bile bulmuştunuz kendinize mektup arkadaşı olacak. 9 yıl boyunca bu otel işini yaptığınız için İngilizceniz de baya ilerlemişti. Ancak bunlar yetmezdi. Liseden mezun olduktan sonra 3 defa Üniversiteye başvurdunuz. Üçüncüde sonunda alındınız. KFC açılmıştı. Kimse rağbet göstermedi. 24 başvuru vardı. 23 tanesi alındı. Alınmayan, yine sizdiniz. İngiliz Dili ve Edebiyatı alanından mezun olduktan sonra öğretmen olarak atandınız. Ayda sadece 12 dolar maaş ile. 12! Hiç bir şeye yetmeyecekti. Ama siz öğretmeyi ve öğrenmeyi seviyordunuz. 10 defa da Harvard’a başvuruda bulundunuz. Yine de alınmadınız.
İlerleyen zamanlarda Amerika’ya bir seyahat yapıyorsunuz ve Dünya’nın kaderi değişiyor. İnternet ile tanışıyorsunuz ve onu kurcalamaya başlıyorsunuz. 17 arkadaşınızı evinizde toplayıp bir internet sitesi kurmayı planlıyorsunuz. Herkes size deli diyor. O dönemlerde Asya Ülkelerinde popüler olan Yahoo ile yapılan anlaşma, sizin dönüm doktanız oluyor. Temelleri atılan internet sitesi şirketiniz artık herkesin kullandığı ve size büyük gurur veren o site. Siz Ma Young’sunuz. Yani Jack Ma. Eğer hala bilmiyorsanız, Alibaba.com’un kurucususunuz.
Bu hayatta her şey sadece iyi ve adı bilindik bir okuldan alınan kağıt parçası değildir. Sizin de çabanız gerekir. Siz çabalamazsanız hiç bir şey gerçekleşemez. Jack Ma girişimde bulunmasaydı, şu an belki de maaşına azıcık zam yapılmış bir öğretmen olarak kalacak ve iş insanlarının hayat hikayelerini okuyacaktı. Yine okuyor, ama o kitaplıkta kendisininki de var. Asla pes etmeyin. Sebebi ne olursa olsun, size deli desinler, aptal desinler. Siz umursamadan hedefinizin peşinden gidin. Belki tek, belki arkadaşlarınız ile… Ama gidin. Geleceğin Jack Ma’sı bizleriz.
Umarım yazımı beğenmişsinizdir. Aklınıza takılan ya da yazmamı istediğiniz her yazıyı, profilimdeki LinkedIn hesabımdan bana ulaşarak bildirebilirsiniz. Güzel hafta sonlarınız olsun.
Elif Dila Yağdoğan
