Bugün Günlerden Acı
Hayatımız, uzun bir süredir (elimizde olmayan sebeplerden ötürü) hızlı bir şekilde su gibi akıp gidiyor. Ya biz bu akışta çok yavaş kalıyoruz hayata yetişemiyoruz ya da hayatın neresinden tutarsak tutalım bir türlü hızına ayak uyduramıyoruz.
Ev, iş, okul, ödevler, sınavlar derken biz ne zaman olmak istediğimiz yerde, yapmak istediğimiz bir işte kendimizi gerçekleştireceğiz? Hangi alanda kendimizi iyi ifade etme fırsatı bulabileceğiz? Kaç zamandır üzerinde çalıştığım sizinle paylaşmak istediğim asıl yazımı sırf bu yüzden bir kenara bırakıp içimi dökmek, sizinle paylaşmak istedim.
Hepimiz bir koşturmacanın, bir yerlere bir şeylere yetişmenin telaşı içindeyiz. Kimimiz sınavlara hazırlanıyor, kimimiz işine gidiyor, kimimiz iş arayışında, kimimiz ise bir köşede derdine derman aramakta. Bu döngülerin içinden hepimiz geçtik ya da geçeceğiz. Hiçbirimizin maalesef mükemmel hayatları yok. Gündemimiz o kadar hızlı değişiyor ki bu günler de gelip geçecek ve biz o beklediğimiz, hayalini kurduğumuz hayatları elbet yaşayacağız, yaşamalıyız! Evet, umut hep bir yerlerde var ve var olacak.
Dün yaşadığımız o üzücü olaydan sonra bu sabah nasıl hayatlarımıza devam ettiysek yarın da sonraki gün de aynı şekilde devam edeceğiz. Şartlar bizi bu hale getirdi belki de. Bazen insan durup hiçbir şey yapmadan o anın üzüntüsünü, kederini, acısını da yaşamalı. Saygı göstermeli. Maden fabrikasında, depremde, savaşlarda yitip giden canlara, sınırda görev yapan fedailere ve daha nicelerine... Tabi ki hayat devam etsin ama bir gün de hayat devam etmeyiversin. Bir gün de gerçekten acıyı paylaşalım, ateş sadece düştüğü yeri yakmasın.
İçimden gelmiyor bugün yemek, içmek, gülmek, konuşmak, çalışmak…En çok böyle zamanlarda hayatı sorguluyorum. Böyle zamanlarda daha çok “canım” dediğim insanlara sarılıyorum. Kıymetini bilelim. Anın, sevdiklerimizin, bizi sevenlerin…
Sağlıcakla kalın…
Editleyen: İlknur Avunduk