CEZERİ

Dilan Sidal
Not Tutuyoruz
Published in
5 min readJun 21, 2023

Özet

Bir önceki yazım olan insansı robotlarda sizlere El Cezeri’den bahsetmiştim. Gelin biraz da tarihte adını büyük harflerle yazdırmış isimlerden Cezeri’yi yakın merceğe alalım.

Cezerî veya tam adı ile İsmâil bin er-Rezzâz el-Cezerî. İslam dininin Altın Çağı olarak nitelendirilen dönemde çalışmalar yapmış olan mucit ve mühendistir. 1136 yılında Cizre’nin Tor mahallesinde doğmuştur. Öğrenimini Camia Medresesi’nde tamamlayarak, fizik ve mekanik alanlarında yoğunlaşmış ve pek çok buluşa imzasını atmıştır.

Cezerî, babası gibi, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da vasal olarak hüküm süren Artuklu Beyliği’nin Mardin kolunun ikametgâhı olan Artuklu Sarayı’nda baş mühendislik yaptı. Ardından Musul Zengi Hanedanı’na ve Eyyubiler Devleti Sultanı Selahaddin Eyyubi’ye hizmet etti. Sibernetik bilimine öncülük etmesi ve ilk robotu yapması ve çalıştırması ile Leonardo da Vinci için ilham kaynağı olduğu pek çok kişi tarafından düşünülür. (Sibernetik: Canlı ve cansız tüm karmaşık sistemlerin denetlenmesi ve yönetilmesini inceleyen bilim dalıdır.)

Yaklaşık olarak 50 mekanik cihazı ve bunların nasıl inşa edileceğine dair talimatları tanımlamıştır. Bunlar arasında en çok “filli su saati” icadı bilinmektedir.

El Cezerî, “Mekanik Hareketlerden Mühendislikte faydalanmayı İçeren Kitap” (El Câmi-u’l Beyn’el İlmî ve El-Amelî’en Nâfi fî Sınâ’ati’l Hiyel, Arapça: بَيْنْ اَلْعِلْمِ وَالْعَمَلِ اَلنَّافِعْ فِي صِناعَةُ الْحِيَلْ) adlı esere sahiptir. 50’den fazla cihazın kullanım esaslarını, yararlanma olanaklarını çizimlerle gösterdiği bu olağanüstü kitapta, “Tatbikata çevrilmeyen her teknik ilmin, doğru ile yanlış arasında kalacağını” söyler.

Bu kitabın orijinali günümüze kadar ulaşamasa da, 15 kopyasından 10’u Avrupadaki farklı müzelerde, 5 tanesi ise Topkapı ve Süleymaniye kütüphanelerinde yer almaktadır. Batı yazınında MÖ 300 yıllarında Yunan matematikçi Archytas tarafından buharla çalışan bir güvercin yapılmış olduğu belirtilse de, robotik alanında bilinen en eski yazılı kayıt, Cezeri’ye aittir.

Çalışmaları ve sistemleri

Cezeri’nin abdest otomatı

-Cezeri’nin Abdest Otomatı

Bu düzenek için robot bir adamın üstünde yer alan su deposundan sağdaki sütun boyunca gelen su, otomatik adamın elinden geçerek testiye kadar ulaşır. Bir süre sonra su ile dolan testi ağırlaşarak eğilir ve hükümdarın abdest alacağı havuza dökülür. Ayrıca testide suyun yükselmesi ile sıkışan hava üstteki kuşun ötmesini sağlar. Hafifleyen testi tekrar eski yerine döner. Bu işlem birkaç kez tekrarlanır. Bu arada testiden hükümdara dökülen su, havuzun içindeki otomatik adamın altında gizli olan depoya aktarılmaya başlar. Bu depodaki şamandıra da suyun dolmasıyla birlikte yavaş yavaş yukarı doğru kalkarak otomatik adamın havluyu tutan kolunu da hükümdara uzatır. Havlunun uzatılması işlemin bittiğini gösterir.

-Filli Su Saati

Filli su saati

Filli su saati, Cezeri’nin en ünlü ve en çok duyulan icadıdır.

Sırtında kare biçiminde bir kürsü, kürsünün köşelerindeki sütunlar üzerinde bir hisar, hisarın üzerinde küçük bir kubbe, kubbenin üstünde de bir kuş bulunan bir fil şeklindedir. İlk yarım saatte sağdaki şahin topu yılana bırakır. Daha sonra yılan topu vazoya koyar. Fil sürücüsü balta ile filin başına vurur. Top filin göğsünden çıkar, karnında asılı bir çan üzerine düşerek ses çıkarır böylece yarım saatin geçtiği bildirilir. Kalan yarım saatte ise aynı olaylar düzeneğin sol tarafında devam eder ve böylece bir saat geçmiş olur.

-Rüzgar Türbini

El-Cezeri’nin imzasını attığı diğer bir alan ise yatay eksenli yel değirmenleridir.

Kitabının beşinci bölümünde, derin olmayan bir kuyudan veya akan bir nehirden suyu yükselten aletler hakkında beş şekil vardır. Bu aletlerde, kaldırma gücü olarak yatay eksenli rüzgâr türbinlerinden yararlanılmaktadır. Yel değirmenlerinin 12. yüzyılın başlarında İslam dünyası tarafından batı dünyasına tanıtıldığı bilinmektedir. Hatta 12. yüzyılda geliştirilen bu rüzgâr sistemlerinin 20. yüzyılın başlarına kadar rüzgâr enerjisi ile su pompalamak, tahıl öğütmek ve mekanik güç sağlamak için kullanıldığı bilinmektedir. İlk olarak M.Ö. 700 yıllarında Persler tarafından düşey eksenli rüzgâr türbininin kullanıldığını, daha sonra 12. yüzyılın başlarında Diyarbakır’da yaşamış olan Ebu-l İz’in ilk modern düşey rüzgâr türbinini geliştirdiğinin iddia edildiğini belirtmektedir.

Birçok araştırıcı tarafından yatay eksenli yel değirmenlerinin ilk önce Fransa, Almanya, İngiltere, Hollanda gibi kuzey Avrupa ülkelerinde geliştirildiği söylenmektedir. Hâlbuki yatay eksenli makinelerin rüzgâr gücü ile kullanılması bu ülkelerden önce El-Cezerî tarafından su kaldırma cihazında kullanılmıştır. Bu cihazda sadece rüzgâr gücünden faydalanılmadığı, günümüzdeki silindir, piston ve sübap parçalarının da bir arada kullanıldığı görülmektedir.

El-Cezeri, tarihte otomatik makinelerin yapımıyla uğraşan ilk mekanikçilerden biri olarak da kabul edilir. Teorik çalışmalardan çok, pratik ve el yordamıyla ampirik çalışmalar yapan Cezeri’nin kullandığı oldukça önemli bir yöntem; yapacağı cihazların önceden kağıttan maketlerini inşa edip geometri kurallarından yararlanmaktı.

İlk hesap makinesinden asırlar önce aynı sistemle çalışan benzer bir mekanizmayı, geliştirdiği saatte kullanan Cezeri, sadece otomatik sistemler kurmakla kalmamış; otomatik olarak çalışan sistemler arasında denge kurmayı da başarmıştı. Cezeri, Jacquard’ın otomatik kontrollü makinelerin ilki sayılan otomatik dokuma tezgâhından 600 yıl önce değişik haznelerdeki suyun seviyesine göre ne zaman su dökeceğine, ne zaman meyve ve içecek sunacağına karar veren otomatik hizmetçiyi geliştirdi.

Cezeri’yi dönemindeki diğer bilim insanlarından ayıran en önemli özelliği yaşadığı çağdaki pek çok bilim insanı mühendislik sırlarını kendilerine saklamış ve bunları yayınlamamışken Cezeri’nin tüm sırlarını bir kitap haline getirip robotik alanının gelişimini 800 yıl önce başlamasına öncü olmasıdır. Nitekim geliştirdiği tüm makinelerde estetik görüntüye de önem vermesi mekanizmanın dış görünümünü renklendirecek birçok sanatsal figür de kullanması da onu diğerlerinden farklı kılmaktadır.

Anka kuşları, filler, ejderhalar, tavus kuşları, geometrik süslemeler bunlardan yalnızca birkaçıdır.

-Ünlü Yapıtları-

  • Filli su saati
  • Tavus kuşlu ibrik
  • Kandil saati
  • Mumlu saatler
  • Fıskiyeler
  • Otomatik su makinesi
  • Abdest için otomatlar
  • Saz çalan robotlar

-İstanbul Cezeri Müzesi Tarihçesi

İstanbul Cezeri müzesi Ortaçağ’ın en ünlü mühendisi olan Cezeri’yi pek çok insanın tanımasına olanak sağlamıştır. Cezeri Müzesi 2018 yılında Cezeri’den ilham alınarak kurulmuştur.

Modern mekaniğin babası kabul edilen, fikirleri ile insanları büyüleyen ve 26 yıl boyunca Artuklu Sarayında başmühendislik yapan Cezeri 15 yıllık bir çalışma ile 800 yıl aradan sonra tekrar gün yüzüne çıkmıştır.

-İstanbul Cezeri Müzesi Eserleri

Cezeri bilgi birikimi, zekası, fikirleri mühendislik felsefesi ile oldukça önemli bir bilim insanıdır. Cezeri 500'ün üstünde makinenin tasarımlarını yapmıştır. Yalnızca bununla da kalmayarak bu makineleri üretmiştir.

İstanbul Cezeri Müzesi Dünya toplum kültür mirasını insanlara tanıtarak bu mirası sevdirmeyi amaç edinmiştir.

-İstanbul Cezeri Müzesi Nerede?

Altunizade Mah. Mahir İz Cad. No:30/1 Altunizade, Üsküdar, İstanbul

Yazının sonuna gelmişken bir makine mühendisliği bölümü öğrencisi olarak yaptığı çalışmalar ile mühendislik bilimine sunduğu faydalar için El Cezeri’ye minnetlerimi sunuyorum. Ayrıca bıraktığım link üzerinden de mühendislik alanında yapmış olduğu çalışmalarla ilgili makalelere ulaşabilirsiniz.

Yeni yazılarımda görüşmek üzere.

Editör: Orhan Gazi Barak

--

--

Dilan Sidal
Not Tutuyoruz

Mechanical Engineering student and loves to learn. Innovation and Digitalization Club Vice President. Linkedin: https://www.linkedin.com/in/dilan-sidal/